bir kez daha çizildi
gül kurusu sabahlara, taþlarýnýn rengi
sor(g)u tümcelerinde ritimsiz sobeler
boþluk dolu
çatlamýþ ünlemlerin uzattýðý ýþýklar karalý
ara ara
kirlenmiþ
yollarýn satýrlarýnda karaladýðým huzurum
hüzne sorsan
görmem, duymam, bilmem der
ve siler
geri dönüþümü imkansýz asaletini ayýn
eklenerek türeyen kelimelerde
lila kaðýdýn
çarpýk kentleþmesi
felaket günü
biri bin para çektiðin cefanýn hatrý
nazenin
kapý tokmaðýnda
sözü keskin hançer
her yerimi keser
elime vurduðunda
lafzý izahý olmayan yollarýn
sendeleyiþlerinde
yaprak taþýr beni
ve tanýrda bilmez akýbetini
düþ mevsimi
aklýma sardýklarým senden ibaret
tek aþk
çift dert yumaðý
bu tortulu deniz
eserekten rüzgarýn dili
içime
kulaðýma küpe olur
sýkýntýnýn ipleri
pek de nahoþ birþey bu
açýklýklarda sakladýðým bilmem nerenin ayazý
sor bir kere
nereden gelir beklediðin son
kaçýncý cümlenin
ilk virgülünde
ilk harfinde
belki de yok
kaybolmuþ koy
yeni yayýný çýkýyor
bu önsözün
son sözünde üzerine çay dökülmüþ lekelerin
bir heves ki ne heves
karartýyor
tüm kitaplarýn sen sözünü
sorgulanýyorum
sorularýn biri iki bin para...
26.10.12
(Ýlknur Karaca)
Sosyal Medyada Paylaşın:
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.