soðuða, sýcaða, ayaza dayandý susam çiçeði
bakma yeþil yapraklarý yerde düz
yeþili diri canlý yine
uzun gözleri görür penceremde beni
bir gözüm kanlý aðrýlý
diðer göz zorlanýyor görmeye
uðraþý evler sýcacýk olsun
yazdan kalma ölü canlý bir sinek
beyaz görüntümde siyah leke
taþýr mikrobu bir yerden bir yere
geçmiþte kalan çizgiler büyür
ak bir penceredir defterim, kalemim
kanlý canlý mavi özlemi
her harfte sözcükte hortlar
ölüleri sever insanlarým
taþýrlar baþlarý üstünde
çelenklerle, hocalarla
bir kiþinin acýsýndan arýnýrlar
diri yerde süprüntü
susam olmaya çabalar gücü yeten
sert süpürgelerinden kaçýp çöpçülerin
bir tohum gibi ekilmeye topraða
toprak büyük, toprak derin
yalnýz insan iskeletlerini gizlemez
gizler her tür ayýbýmýzý
su eder ürün eder
ölmeden acýsýndan arýnmak isteyenler
kurþuna dizilirler
asýlýrlar
ince boðazlarýna uzar dilleri
kimse ölmeden acýsýndan arýnamaz
izin yok taçlý baþtan
çýkartmayýn dillerinizi öyle
ölü müsünüz?
baþlýðý yok þiirin acýsý var
odalarýn ayrýntýlarýna girinti
evreni kýmýldatan çiçekli ses
usulca sorar:
-nasýl yaþýyorsunuz gülmeden?
hani sofralarýnýzda gül demeti
saz telinden yürek teline þiir
sürer kanatlý atlarýný
sevgi dokularýna iþler
kiþner kýrýþan alýnlarda
seviyi kaydeder insan bandýna
inatla sevgi yok der birileri
sevgi yok
çýkarlarýmýz var
sonra el gün
herkes dursun durduðu yerde
kimse kýmýldatmasýn parmaðýný
Nazik Gülünay
Sosyal Medyada Paylaşın:
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.