dudaklarým seviniyor ismini söylerken
aðustosu kaçýran eylül kadar hevesle
sakýnýyorum tebessümümü utanarak gözlerinden
ve þimdi zaman
bilmediðim bir þarkýyý söyler gibi sessiz
gecenin göðsüne iliþince ay, karanlýðýn içinde
her biri yalnýzlýðýna koþarak sýralanýyor yýldýzlar
bahsini açmadýðýmýz anýlar kadar yitik
ve þimdi zaman
affýna sýðýndýðýmýz sevgili kadar yalan
sabrýmýn ceplerinden boþalarak aðlayan yaðmurlar
kendini deviriyor usulca yataklarýna
sökülüyor eteklerimden çýðlýk çýðlýða martýlar
ve þimdi zaman
solgun gül rengine kuþanarak ilerliyor sokaklarda
sýrrýný yelkenlerine yükleyerek gemiler
yarýyor üþümeye hazýr yüzünü denizin
sen böyle zamanlarda gelmeyi seversin
ve þimdi zaman
sabah erkenden uyanarak, el sallýyor kýrlangýçlarýna…