mutedil bir akþamüstü Ýstanbul’du gözlerim... aralandý pencereden bakan kýzlarla figansýz þarkýlar yükseliyordu evlerden üstelik sözlenmiþ gibiydi yaz…
iþte o vakit çýktý geldi Metin! oturdu masada karþýma aðladýk önce sonra mý…
sonra sövdük gidenlere asýlý kaldý bakýþlarýmýz sustuk þehrin sessizliðine…
gizemliydi sokaklar bir aðýz dolusu kelimelerle yol aldýk ellerimiz birbirine deðdi önce usul usul hýçkýrarak kimseler görmedi ben aðladým! saklý saklý þiirler yazdýk birbirimizden habersiz temmuzdu diye baþladý gerisi malum…
mektuplarýna sýðýnmýþ aynalar karþýsýnda kâh aðlarken, kâh gülerken yaralý kýrlangýçlar gibi “özletiyor seni bu yaðmurlar” diye diye bin defa ölen bir kadýn!
arkasýna dönüp, hýzlý adýmlarla ilerleyen tadýna doyamadýðý o sokak arasý þiirlere baygýn bakan pencere önü sardunyalardan hiç özür dilemeden çekip giden bir adam!
kurgusu buydu þiirlerimizin temmuzdu kimseler yoktu ve sevgilim az önce çýkýp gittin! henüz vakti deðil dönmelisin…
banukalyoncu
fotoðraf: Bade Kalyoncu
Sosyal Medyada Paylaşın:
Banu Kalyoncu Åžiirleri
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.