jir u zer
akýþkan uzayýn yaðlý cesetleri
ödü mavidir sarý ýþýklarýn
tizler tur atýyor karadelik að(z)ýnda
her yýldýz, kara bir çarþafta inci gibi
boþluðumuza kanat takýlmýþ,
gökçekimi çekiliyor meyhoþluðumuz
gözlerimizin kulaðýnda big-bang sesleri
kop, soðu, humuslan sen ya venüs
yýldýzlarýn kaymasý,
uzayýn akýþkanlýðýndandýr
biliyorum “deðil, taþ” diyecek birileri
çok oldu halbuki biz o taþlara yýldýz diyeli
yýldýz dediðin de zaten taþ deðil mi?
adem’in madenini deþtik, grabendir bir kemiði
maðaraya açýlýr mý ki magmanýn deli(li)ði
yerin içinde tohumla konuþuyor toprak, görüyorum
topraða doyuyor, çatlýyor, cenine benziyor fasülye tanesi
toplu bir mezara rastlýyorum
mezar deðil; jir u zer’in bedenidir diyor topraðýn sesi
görüyorum
mumyalanmadan da korurmuþ meðer aþk kendi kendini
mç-jir-fhrn
Sosyal Medyada Paylaşın:
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.