Aþk naftalin kokulu çekmecelerde kaldý, Üzerine bir sürü kalabalýk konuldu, Aþk kalabalýklaþtý, Kalabalýklaþtýkça deðeri azaldý. Deðersizce bitti…
Aþk eski ahþap evlerde kaldý, Tahtalarýn arasýnda, Böceklerden tam beþ dakika önce kaçtý, Çürük evlerin arasýnda Nedensizce gitti…
Aþk rutubet kokulu odalarda son buldu, Duvarlarý yýkýldý eski evlerin, Enkazýn altýnda kaldý, Tanýmadýðý bir sürü duyguyla birlikte, Topraða gömüldü!...
Aþk belki de bir bebeðin pembe patiðinde kaldý, Tertemiz gülümsemelerde, Ansýz kahkahalarda, Aþk çocuklukta kaldý, Ama büyüyemedi…
***
Aþk eski yangýnlarda kaldý, Alevler çoktan gökyüzünde buluþtu, Aþýklarýn buluþamadýðý sema’da, Önce alevler uzaklaþtý yeryüzünden, Sonra yangýn söndü, yerinde kül kaldý, Kül oldu, Gül olmadý, Gülemedik !...
Küller de böyle savrulurmuþ, Aþklar böyle mazi de kalýrmýþ, Bizim de mazi de kalmamýz gerekmez miydi? Ne iþimiz var bu günde? Her þey eskimiþti de, Biz niye eskiyemedik?...
***
Aþk eski kokularda kaldý, Bazen bir rüzgarýn uzaklarda getirdiði, Bazen bir Deniz’in dalgalarýnýn savurduðu sahilde, Bazen yaðmurdan sonra kokan Toprak kokusunda, Aþk eski bir yerlerde kaldý…
Aþk eski zamanlarda kaldý, Eski Türk filmlerinde, Siyah beyaz fotoðraflarda, Eski þarkýlarda kaldý… Aþk hep Eski’ydi !...
(YirmiDokuz-Mayýs-ÝkiBinOnÝki*14:00) Nevin Akbulut
Sosyal Medyada Paylaşın:
Kıpkırmızı Åžiirleri
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.