Hüzzam bir gündü hüzün
gazelden düþen sarý notalar
upuzun ömrü rüyaya salan sedalar…
hiç kapanmayan bir aþk-ý derya
sepetinde yengeç saklý sevdalar
tellerde vurur derinde saklý yaralar.
kaç yaprak dökümüdür rüyalý hazanlar
elleri güz sarýsý
gözleri yaðmur döküntüsü
garip þey unutamamak
çaldýkça hüzzamdan notalar
baþýboþ bir kayýktýr yalnýzlýk
her dalga ona çarpar.
özlem bir akþam batýþý
yarýsý güneþten
yarýsý akþam rüzgârýndan
dile alýþýk isimdi kalan
dolup dolup boþalýr söz kadehi
rengi biraz þaraptan biraz gamdan
eski gramofonda esrik anýlar.
kalýntý gölgelerdir içimizdeki izler
dokunsan yoktur
unutsan çoktur
sýrra kadem basan aðrýlar
hüzzam bir gündü hazan
uda yadigâr kalan avuntular.
“Böyle mi esecekti son günümde bu rüzgar
Bütün kuþlar vefasýz mevsim artýk sonbahar"
geceye çekilen perdedir þiir
kendine kapanýr fasýllar…