Ýçimden her gün, belki bir gün, sesimi duyar diyerek
Kýyýsýna ulaþamayan dalganýn peþinde
Sýrrýna saydam siluetin rotasýna taþýndý gönlüm
Her gece beyaz duvarlý evimizin penceresinden
Yarýn bir umuttur, umuda ’’Umuttur’’ diyerek
Yürüdüm düþlerimde türkuaz yeþili ýrmaklarda
Aþaðýdaki iskeleye halka halka efsun býraktým
Kader rüzgârsa özlemi demledim ýrak boylara
Dikensi çalýlarýn arasýnda ellerinin kokusuyla,
Týrmanýrdým özlem dolu tepelerin yamaçlarýný
Kekik kokusu gelirdi burnuma ellerim kanarken
Yüreðini kazýdýðým adýna adanmýþ her aðaca
Sarýlýrdým sýmsýký sana sarýlýr gibi
Burasý bizim evimiz,
Bizim köyümüz
Bizim kokumuz
Dönersin, dönersin dedim…
Soluðum kesilirdi,
Gemiler yanaþtýðýnda iskeleye
Koþuþtururdum herkesten önce
Mýrýldanýrdým yüzlerce kiþi içinde
Ýþte geldi iþte geldi derdim
Bir kadýn çýðlýk çýðlýða sarýlýrken sevdiðine
Sen yine yoktun…
Ve ben,
Yükselen uðultulu seslerde
Diz çöküp yaslanacak bir duvar arardým
Ezilirken yüzlerce kahkaha altýnda
Zaman aþýnýrken,
Kayalarýn üstüne kurulmuþ derme çatma iskelede
Yol tutuþlarýnda sayýsýz gemiler geldi geçti
Her günkü gibi bugünde
Gün dönerken yokluðunun üzerine
Yerle gök ,gökle deniz duydu sesimi
Bir tek sen duymadýn
Giderken,
Göz açýp kapayana kadar geçer
Sayýlý gün demiþtin ya !
Kavuþmak tutkusuyla savrulduðum uzaða
Kaç iklim geçti, kaç yýl…
ÜmmühAN YILDIZ.