Ýnce pencere ýþýðý
Eriþkinliðine dönüþen bakýþlar
Sarýp sarmalar gece yarýsýný
-ah, evet hayatýmýza ait
Konuþurduk saatlerce
Felce uðramýþ Ýstanbul trafiði
Seni dinlerdim yol boyunca
Saygý duyan ama asla tanýmayan
Sanki birbirimize aþinaydýk
Sesimizde hafiften gülümsemeler
Gezinirdi hayranlýkla canlý prömiyer
Gölgemde dümensiz esen asi ruhum
Özgürlük kördüðüm ipucu olmayan
Ellerimde kollarýný açmýþ bulutlar
Sözüm yok size beyaz kavaklar
Nasýl delice acý verici yeminler
Çocukluktan uyanýþýmdan beri
Þehrazat’a söyleyin
Yakýp kavuran
Bin bir gece masallarým yok
Beni baðýþlamasýný dilerim
Hâlâ hatýrlýyorum:
-Kahvemin telvesini güzel olur
O hafiften neþeli tavrýmla kasmadan
Kapýnýn önünde duran
Yakýn mesafeye doðru yol al
Baþka nasýl hayýr söylenir bilmiyordum
Veda yerine
Sonra beni arayacaðýna söz verirdin
Ýnadýna hep çiçekli elbiseler giyerek
Yürüyordum iþte bulanýk günlere
Ardýmda býraktýðým uzun yorgun saatler
Nefesini telefonda duyduðumda
Ýçimde dalgalanan mutluluða aðladým
Beni görmemeliydin mavi vazoda
Beyaz güldüm rengi solmayan
Nasýl ürkerdim sadakatsizliklere
Mutlu görünüp yapmacýk olanlara
Bir bilsen!
Geçen on-on bir yýl boyunca
Bekledim bir tek satýr bile yazmadan
Ürkütmeden sevecen bilinçli
Öylesine büyüleyici konuþurdun ki
O an senden kaçmazdým
Özgürlükten daha büyüktü duygu
Yabancý elini eðilip öpmek isterdim
Bilmezdin.
Ümmühan YILDIZ