Firuze iki derya kuþanýr Gelibolu,
Yarýmada kýbleden yaslanýyor þimale.
Topraðý Rumeli’dir, havasý Anadolu...
Yadigâr bu vatana rengi kanayan lâle!
Cennet’i anýmsatan büyülü yarýmada
Sükûtuma da sebep, tüten efkârýma da...
Seddülbahir’le baþlar nihayeti Bolayýr,
Safir kesilmiþ suya zümrüt yansýyan bayýr.
Kudret kalemi ancak çizerek dört kesmini
Yeryüzüne düþürür derya fonlu resmini.
Çevir yüzünü gitsin, kibri ahkâm kesenden;
Bu El-Kaviyy mührünü sökemez beþer senden.
Efsunkâr Þimal Tacý yedi yýldýzlý hale
Yalnýz senin baþýna yakýþýr Çanakkale.
Ýlahî bir lütuftur Çanakkale Boðazý,
Mavi senin tülünde ne efsunkâr mavidir.
Sanki ipek gergefte sülüs ve celî yazý
Akýþý þiir gibi... Kalemi semavîdir!
Ege’yle Marmara’nýn gökyâkutlu visali
Hayallere sýðmaz ki; düþte düþün misali!
Amber buðulu Asya koparken Avrupa’dan,
Suyuna miski katýp dökmüþ altýn kupadan.
Maðribi güneþlerde tüllenen Marmara’yý
Süzerken yanan gözler nasýl seçsin karayý!
Ýbriþim sýrmalanýp atlas kuþanan beden
Göze nasýl görünür acaba gök kubbeden?
Ýki derya coþkusu sýðmaz hiçbir risale
Cebelitarýk seni kýskanýr Çanakkale!...
Beþ bin yýllýk tarihî antik kent Çanakkale
Savaþ ve afetlerle yýkýlsa da doðrulmuþ.
Asýrlarca ýþýðý sönmeyen bu meþale
Ýlim irfan yuvasý kültür ile yoðrulmuþ.
Karasi Beyliði’nden sancaksýn Osmanlý’ya,
Senin yazdýðýn tarih bu kadar mý þanlý ya!...
Kilitbahir karþýnda þeklen yoncaya benzer,
Suya aksi düþmesin gülden goncaya benzer.
Var mý Kumkale gibi düþlerin en ýraðý?
Ege’den meltem alan Asya’nýn son topraðý.
Tarihî mirasýndan gönüllere kayan sýr
Eceabat ufkunda denize baþka yansýr!
Cennetin bu köþesi nasýl uðrar iþgale,
Þeytanlara yasaklý, kutsaldýr Çanakkale?
Sömürgeci ve zalim itilaf devletleri,
Dört kýtanýn ifriti yamyamýyla beraber;
Ýstanbul hayaline kesmiþler biletleri,
Mücadeleden yýlmaz aslanlardan bîhaber!
And içmiþler birlikte Fransýz Ýngiliz’i
Nâmert elle, Cennet’ten koparmaya filizi!
Avustralya, Senegal, Cezayir ve Kanada
Gözlerini karartmýþ güç yetilmez inada.
Ýngiliz’i anladýk... istiladýr emeli,
Peki ya þu Zenci’ye, Hindu’ya ne demeli?
Sökülmek isteniyor ki evlad-ý fatihan;
Avuç içi karaya yüklenmiþ cümle cihan!
Meleklerin yurduna yakýþmayan ahvale,
Sükût ikrar dilidir kükresin Çanakkale!
Yýl, bin dokuz yüz on beþ: On sekiz mart zaferi!
Çanakkale Boðazý Sýrat Köprüsü’nden dar,
Aslan kesildi o gün her Osmanlý neferi,
Kumkale tarafýndan Seddülbahir’e kadar!
Kilitbahir neresi. Yeni Zelanda nere?...
Düþman boðaz sanýyor... Çelik kollu cendere!
Zýrhlý gemiler gelmiþ dünyanýn bir ucundan.
Kartal pençeyle kaptý deryanýn avucundan!
Hangi tarih yâd etmez O vefakâr Nusrat’ý
Döþediði mayýnlar aratmadý Sýrat’ý!
Yarým Dünya geçiyor, Seyit Onbaþý davran
Kaldýr top mermisini tarihe yazsýn Havran:
Tek atýþlýk hakkýn var, imkânýn yok ikmale;
Besmeleyle fýrlat ki, gürlesin Çanakkale!
Takdir-i Ýlahidir meleklerin yardýmý,
Komutaný Cebrail, bütün ordusu melek...
Gemiler zýrhlý diye payitahta vardý mý?
Burasý Çanakkale, tufan koparan felek!
Vurulan Kara Belâ yan yattý tabak gibi
Üç dakika içinde mekaný deniz dibi...
Yarým Dünya diyorsan kaderi ondan farksýz,
Zýrhýndan yara almýþ; dümeni kýrýk, çarksýz.
Dokuz savaþ gemisi su içinde kavruldu,
Mayýn ve obüslerle kaderine savruldu.
Ýfritlere acýmaz yol vermiyor Cebrail,
Yerden fýþkýran derya göklere oldu nail.
Düþmanlarý boðazda kahreden bu þelale,
Nuh Nebi’den sonraki tufandýr Çanakkale!
Seddülbahir benzeri sarsýldý Anzak Koyu
Sanki Kýyamet sesi, Sûr üflüyor Ýsrafil!
Conkbayýrý ve Kirte yazýlmaz ömür boyu,
Yer ve gökle beraber denizi sarmýþ gafil.
Mermi mermiyi vurdu, süngü süngüyü yardý;
Toprak yamyam kaynýyor kesilmez oldu ardý.
Adým atacak yer yok Hindu ve Berberi’den,
Anzak’la Kanada’lý koþturuyor geriden.
Ýngiliz baþý çekmiþ Fransýz’la yarýþta
Toprak kýzýla dönmüþ gördüðün her karýþta!
Ýnsanlýðýn utancý bitmez görünen bu þer
Kýyameti kopmadan sanki kurulmuþ Mahþer!
Dabbe’tül Arz çaðrýsý gibi gelir Deccâl’e;
Mehdi ve îman sende, vur gitsin Çanakkale!
Gül kokulu diyardýr þehitlerin mekâný
Þehidim, meleklerden müjdelendi hediyen.
Ecrini sunmak ister var mý bunun imkâný
Vatan, þehitlerine minnettar ebediyen!
Gök kuþaðý nakþolsa makberin kemerine,
Bahreynî inci mercan iþlense mermerine,
Sandukasý arusek örtüsü sim iþinden,
Zemini yâkut olsa kubbesi fil diþinden:
Þehadeti Tevhid’le tattýðý andan beri
Firdevs müjdesi alan ne yapsýn ki makberi?
Þehide, Medine’nin münevver bucaðýndan
Ýki Cihan Güneþi yer vermiþ kucaðýndan!
Rahat uyusun diye uðramasýn ihmale,
Gül-i Rana kokusu baþkadýr Çanakkale
Þükranla okunsa da þehitlerin destaný
Kan sýzan hecelere kalem nasýl dokunsun?
Fatiha’yla duayla ruhlarýn serbest aný
Sana ithaf edilip kaç bin kere okunsun?
Þehadete ererken duyduðun kutlu sesi
Alnýna nurla yazdý meleklerin busesi!
Ey þehit, bilinir ki: Ölümsüzsün, dirisin,
Hakk’ýn, Cennet müjdeli kullarýndan birisin!
Kanýnla suladýðýn yere toprak denir mi?
Mirasýn korunmadan hakkýn hiç ödenir mi?
Vatanýn þükranýyken utancý oldu harbin
Þehit sayýsýna bak: Ýki yüz elli üç bin!
Ýçli dualar ile kayýt düþtü icmale
Her sayfasý yakýcý bir aðýt Çanakkale!
Tarihe ebediyen vurulan altýn mühür,
Sökülmeyen perçindir þüheda týlsýmýndan.
Ey þehit, yerin Firdevs meleklerden tezahür
Tescil edilmiþtir ki Cennet’in üst kýsmýndan!
Öyle kutlu zafer ki düþündükçe vecd eden,
Melekler secde eder alný kalkmaz secdeden!
Rengi kanayan lâlem þühedanla bakîdir,
Yazdýðýn eþsiz destan... Gerisi afakîdir!
Ýhtirasýn esiri yedi düvelden düþman,
Gelibolu’ya ayak bastýðýna bin piþman!
Mücevheri bilmeden çakýl sanmýþtýr zahir;
Bastýðý toprak deðil, cevahirdir cevahir!
Hilâl gökte tutkuyla gülümserken Zühal’e,
Kýyamet kopana dek varýlan son merhale:
Böyle destan bir daha yazýlmaz Çanakkale!...
Sosyal Medyada Paylaşın:
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.