kýrmýzýya boyayýp bembeyaz karlarýn rengini
küçük bedenlerine yaþlarýndan büyük bir ölüm giydirdiler
hain bir buz daðýna çarptý çýðlýklarý
aman diyemeden parçalandýlar
terlemeyen býyýklarýn bakýp eþkýya dediler
ölümün çirkin yüzünü yakýþtýrdýlar
kalýn yalanlarla örttüler sonra gecenin üstünü
utanmadýlar
saðýr ,kör ,dilsiz bir uðultuda
vicdanlarýný unutup
aðýt seslerine kadeh kaldýrdýlar
zifirdi,Kýþtý,kýyametti
fukara bir gecede pusu kurunca kahpeler
mezarsýz kefensiz bir uykuda
hala üþüyor çocuklar
yýlan sesi deðil
çiyan deðil
homurdanarak yaklaþan
karanlýðýn korkak sesiydi
masallarda geçen canavar gibi açtý
koca aðzýný
otuz beþ canla kapattý
doymak bilmeyen açlýðýný
sarý beyaz puþileriyle en eskiler mýrýldanýrdý
bir asýr kadar kahýr
bin yaradan daha aðýr
masal gibi ölüm anlatýlýrdý
kaç cigara bir kesik bacak
kaç kopuk kol bedenini arardý
ardýnsýra taze bir gelin
öksüz bir oðul büyürdü
haftanin’den Asýrlardýr kaçak tütün yürürdü
kimsesizlik kokan hikayeler
iki duvar arasýnda boy veren ömürler yürürdü
mertlik anlatýlýrdý yedi cihana
kan kokusuna iç çekince zalimler
kalleþlik yürüdü
ölüm kol kola girip çocuklarýn gözlerine yürüdü
onlar yirmisine girmemiþ hayallerinden vuruldular
kimine göre terörist
kimine göre kaçakçý
ama bilinen sadece çocuktular
hangi umuttan aydýnlýða koþan bir resim gösterir þimdi parmaklarýnýz
hangi hayal kaç ölü beden eder cevaplýyorsa kitabýnýz
sizi yansýtan her aynaya baktýðýnýzda gülümseyiniz
biliyoruz ki
siz boðazýmýzdaki son nefesi bile sýkarken sevdiðimiz kardeþimiz
biz sizin her an harcanabilir ömürleriniziz
Faik Danýþman