yüzünün ortasýnda bomboþ masalar
oturdum birine sormadan
kalk demedin…
ümitsizlik meydaný gibisin
kaldýrým taþlarýnda
kol geziyor biçâre kalanlar
bin ayak bir ayak aðýrlýðýnca titriyor
öyle büyük sabýrsýn
ki
rahat huzurum…
sessizlik sandalyesi yaslandýðým
sýrtým sakin
sýrtým pek
sýrtým korkusuz…
çizgilerin arasýndan süzülen
býçkýn yaþlarýn
cesaretim oluyor
kalbimi ortasýndan söküp
yamarlarken ömrüne…
bunu kim yapýyor sormam
beni sana seni bana…
‘ikramým yok’ diye sýzlýyor
titreyen mahzun bakýþlarýn
yoksulluðuna açlýðýmý banýp
doyuyorum üç vakitlerde…
yeterki sallanmasýn
masanýn ayaðý
düþmeyeyim yüzünden…
kimsesizliðin
deðmiyor umruma inan
çoðalmýþ
benimle olmuþken
hem izin vermez kýskançlýðým…
aþk’ýn sûretine
yakýþanýz
gülen pozlar yakalatýyorum
aklýmýn fotoðrafçýsýna…
sýkýysa vazgeç…