bir kadýn yürür tek baþýna
karanlýk sýrtýndayken…
bükmeden belini dayandýkça sen
ahlanmazsan aðýrlýktan
gün ýþýðýnda saklayamayacaksýn zayýflýðýný…
silkelen!
yaslanýyor daðlýðýna
hayat tembelleri
zevk düþkünleri
doðrudan kaçan korkaklar…
yýkýl!
adýna sürülüyor lekeler
güvenme kadýn,
elleri kirli evlatlarýn temizleyemezler!
hatýrla Havva’yý…
arýn!
yalnýzlýðýn doluþuyor
kapýn her çaldýðýnda
kalabalýk evine
üþüyorsun temmuz kavruðunda
kollarýnda ýsýnanlarýn umuru deðilsin…
düþün!
tebessümü buruk biçârem
boðazýndan düðüm düðüm geçenler
yangýndýr.
islenen umudun
küllerinden dirilmez…
inanma!
temeli sarsýldýkça derme çatma bedeninin
direniyorsun
‘yüreðim, yüreðim o yeter bana’ diyorsun
iyi de;
emanete hýyanetin bedelini
ödeyebilir misin?
yokla!
bak ;
dünya yalanlýðýný avaz avaz itirafta
hýzla tükeniyor sayýlara baðlý ömür
hýrsýzlýk yapamazsýn
çalýnmaz tek bir gün
bitenin ardýndan ‘vahlanmak’ nafile…
‘sular çekilir kadýn
sesin bile kurur’
haykýr!
yaþa!
Ebru