Nefret

ilk günahýn iþlendiði ilk aþkta olduðu gibi
cennetin örselendiði ve þeytanýn özlendiði
bir öfke vakti cinayeti belki
þuursuz ve hiç cesaretsiz
tam takýr kuru çekiç figürlerin kýrýlganlýðýndan sýzarak
n köþelerine zihnin
örümceklerin pislediði bir duvar griliði denli
koynunda beslendiðin yýlanýn soðukluðu hakeza
bir duvar önü kalorifer eziyeti
þuursuz ve çok kibirli
ki iblisken þeytanlaþmanýn diyalektiðinde gizli
/ diye bilinir /
insanken þeytanlaþmanýn kini
ve düþlere karýþan kâbuslar gibi
aþkýn hiçleþmeye yüz tuttuðu þu vakitlerde
anlayamayýz çok düþünsek de
nasýl yakýþtýrýlýr ki aþk
/ hiçliðe
yaklaþýlmýþsa ama sona
ve yakýþtýrýlmýþsa ta ezelden diken güle
kusur etmemek gerekir saygýda
boynuzlarý arasýnda hayallerimizi taþýdýðý rivayet edilen
/ çok sevgili öküzümüze
ki sevgi bir alýþkanlýk meselesi
/ diye bilinir /
ve ters-yüz edilmiþ bir masaldan da anlaþýlacaðý üzre
alýþkanlýk þuursuzluðun kurt kýlýðýnda babaannesidir
iþte bu yüzden þefkatlidir pençeleri sevginin
ve bu yüzden aðladýðýndan bahsedilmemiþtir hiç
/ kutsal kitaplarda havva annemizin
ilk kanýn dökülmesi öfkeden deðil kýskançlýktandýr oysa
ve kardeþ kanýdýr dökülen ilk kan
karganýn zekâsýyla ilintilidir gerisi
gene de sevilmez bür türlü karga
bu aralar hiç olmadýðý kadar kararmýþtýr zira
öfkenin alnýndaki damga
ki nefretten bir önceki adýmdýr öfke
ve öfkeden önceki adýmýn tanýmýdýr aþk
/ gayribilimsel sözlüklerde
çünkü ufku halen uzak geçmiþin hüznünde yansýyan
ve inatla bir merhabadan dahi kaçan
gözlerinde bulanýk bir suyun çaðýldamasý gibi
/ sürüngenvari ve çokça deli /
akmaktadýr zaman
bir gün herkes gidebilir yani
bir gün herkes gerçekten ölecektir çünkü
ve bir gün herkes ölüp gitse de
duracaktýr durduðu yerde
/ aþkýn ölümü aþan nefreti
sonra
daha sonra
/ ve n sonra…

Sosyal Medyada Paylaşın: