I -
Yüzyýllarýn ardýndan bir efsane haykýrmak:
Yarýlan çifte daðlar yönü deðiþen ýrmak!
Horasan diyarýnda Erzen denilen þehrin
Þahý: Mehmene Banu adýnda bir kadýndý.
Bisütun’un ardýnda buz gibi akan nehrin
Sularýna yön veren: FERHAT senin adýndý.
Ne tahtýn ne tacýnla daðýlmadý hiç tasan
Seni içten kemiren: Mehmene kibirindi.
Bambaþka bir sevgiye tanýk oldu Horasan
Sadakatin timsali destan olan: ÞÝRÝN’di.
Kýskançlýk pençesinde sen dönerken þaþkýna
Yaprak kýmýldamazken: ’Ah Þirin ah! ...’ demene;
Baþ eðerek Bisütun genç bir nakkaþ aþkýna
Yarýlan daðlar ile yol veriyor MEHMENE!
Ferhat’la veziroðlu rakiptir bir birine
Kördüðüm oldu sevda belalý med cezirde.
Ferhat’tan sonra oðlu güneþ baþlý Þirin’e
Âþýk olunca bu kez þaþkýn düþtü VEZÝR de...
Þirin’i görür görmez cihana nam salanla
HÜRMÜZ ÞAH’ýn oðluydu vurulan bu sefer de.
Dilin kemiði yok ki asýlsýz bir yalanla;
Demirdað’da kapandý efsanede son perde!
II -
Gönül tasa görmezdi felek adil olaydý;
Bir rüyaya yenilmek bu kadar mý kolaydý?
Banu Sultan yenildi gönlünü saran sise
Bir sabah rüyasýndan sýkýntýyla uyandý.
’Yýldýza göre benim güzelliðim Ay ise;
Þirin Güneþ olmalý! ’ Diyerek içten yandý.
Geçmiþin hayalini bir anda gerçek sandý
Nur yüzlü derviþlerin zikri gibiydi özü
Birer birer heceyle zihninde yankýlandý.
Vefat eden kocasý Selahattin’in sözü:
’Onun için dua et eðer ki birisini
Sevmek isteyip de sen sevemiyorsan eðer.
Uyandýr içindeki iyilik perisini
Güzel olan þeyler yap göreceksin ki deðer.’
Sultan Banu için çok zor seçimli karardý.
Kalbe teselli veren telkini duyuverdi.
Gönlündeki yas için belki iþe yarardý
Ýçinden gelmese de bu sese uyuverdi.
’Sevmediðin birine çok güzel hediye
Ver! ’ diyen kocasýnýn baþ eðerek sesine
Elemin bulutlarý belki daðýlýr diye;
Köþk yaptýrdý Þirin’e sarayýn bahçesine.
III -
Her sevda tatlý baþlar gönülden heves ile;
Kader bahtýný yazar olaylar bir vesile...
Köþk yapýmý bitince dönemin en ünlüsü
Nakkaþ Behzat ve oðlu Ferhat’a iþ verildi
Nakýþ ve resimlerle köþkün nadide süsü;
Efsunlanmýþ boyalar ilk kez o gün serildi
Bir tek Banu Sultan’dý gizemi araþtýran.
Lâle sümbül bezenen köþklerin sýrçasýný
Sihirli boyalarla gözleri kamaþtýran;
Bin bir güzellik sunan Ferhat’ýn fýrçasýný.
Ýpek tülün ardýna haným sultan gizlendi
Ferhat yaprak çizerken büyük çeþme taþýna.
Canlý gibi yemyeþil yaprak gizli izlendi
Kýrmýzý renkli sandal kondu yaný baþýna.
Hiçbir yerde kalmasýn eksiklik göze batan
Ferhat büyülü yeri gözlerine kestirdi.
Altýn renkli kumsala gizemli hava katan
Deryanýn melteminden mor rüzgarlar estirdi!
Kader akkor telini gönüllere simlerken
Bir tek tebessümüyle bütün ömre bedeldi.
En son nurlu kýyýya bir atý resimlerken
Dünya’nýn durduðu an yanýna Þirin geldi!
IV -
Efsunlu sevda oku asla dönmez tersine
Deðer deðmez kor düþer alev alýr her sine!
Genç nakkaþ ilk görüþte canevinden vuruldu.
O’nun gibi bir melek ne duymuþ ne görmüþtü.
Gönlündeki saraya ilk kez Þirin kuruldu
Son da olmuþtu elbet kader aðý örmüþtü.
Gizemli bir bakýþla gönlüne ani dolan
Nur bedenli günahsýz bir meleði andýran
Yedi düvel beþ iklim eþsiz rakipsiz olan
Benzersiz simasýyla Güneþ’i kýskandýran...
Destanlarýn konusu âþýklar âleminden
Alevin damlalarý pusuya dizilmiþti.
Ýmkânsýzý nakþeden kudretin kaleminden
Þirin’in kutlu yüzü kalbine çizilmiþti!
Aþk ateþi yandý mý bir daha asla sönmez
Þirin geri dönerken suskun volkan püskürdü.
Fýrlayan sevda oku yayýna geri dönmez
Ferhat artýk tutkundu çile bir ömür sürdü.
Ey Ferhat! Bilir misin anlamadan içtiðin?
Sevdanýn kadehinden senin aþk iksirindi.
Kalbindeki sevgiye var mý paha biçtiðin?
Dünyadaki her þeyden Þirin daha þirindi!
V -
Ezren’in güzellikte iki nazar deðeni
Ayný kiþiyi sevdi teyze ile yeðeni!
Sultan Mehmene Banu Þirin ile veziri
Yanlarýna alarak birlikte köþke geldi.
Kudretten nurlu yüzü gölgelerken bediri
Ferhat’a göre Þirin dünyalara bedeldi!
Gizli sevdanýn kalbi zamansýz yakýþlarý...
Banun Sultan sýrrýný hiç kimseye açmadý.
Ferhat ile Þirin’in sevdalý bakýþlarý
Ne vezir ne sultanýn gözlerinden kaçmadý.
Veziri öfke ile burnundan hep solurken
Ferman dinlemez gönül Mehmene’yi üzmüþtü.
Ferhat’ýn gözlerine Þirin teslim olurken
Kaçamak bakýþlarla O Ferhat’ý süzmüþtü.
Ferhat hizmeti için altýnlarý almadý:
’Þirin’in sevgisini altýnla yere sermem! ’
Banu Sultan and içti; hiçbir umut kalmadý:
’Ben yaþadýkça sana asla Þirin’i vermem! ’
Umudun tek fitili yanar yanmaz sönerken
Kavruldu Banu Sultan kýskançlýk aleviyle.
Köþkü gezdikten sonra sarayýna dönerken
Ferhat’a tutulmuþtu hem de gizli seviyle!
VI -
Müneccimbaþý önde ardýnda bir kafile
Birlikte su aradý tüm çabalar nafile...
Ýki bahar arasý sarsýldý Erzen yurdu:
Kurak yaz günlerinde susuzluk baþ gösterdi.
Vezirin oðlu çoktan: ’Þirin! ...’ diye tutturdu;
Kördüðümlü dört sevda bir birinden beterdi!
Müneccimbaþý önde sihirli sarkacýyla
Boþuna su aradý ahaliyle beraber.
Susuz kalmýþ bedenler kývranýrken acýyla
Yüreklere su serpti gelen kutlu bir haber:
Þehrin güneyindeki yüce dað gerisinde
Suyu buz gibi akan bir ýrmak bulunmuþtu
Bir an bayram yaþandý Bisütun berisinde
Umut bittiði anda kader nimet sunmuþtu.
Tellâlýn çaðrýsýna bütün þehir uysa da
Bir tek insan çýkmadý soðuk suya ulaþan
Sultanýn vaadini tüm insanlar duysa da
Daðý delmek bir yana çýkmadý daðý aþan!
Güz öncesi döküldü meþenin palamudu
Ölümler baþ gösterdi susuzluðun son hattý.
Daðý yarma iþinde sultanýn son umudu:
Babasýnýn sözünü dinlemeyen Ferhat’tý.
VII -
Susuzluktan ölümler girer iken araya
Erzen’in su umudu Ferhat geldi saraya.
Tek yönlü sevdasýnýn yarasýna tuz aktý
Banu gizli aþkýyla ilk kez geldi göz göze
Ýstem yüklü sözcükler fermandan çok uzaktý.
Verilmiþ bir kararla sultan baþladý söze:
- Susuzluk had safhada Yaklaþ Ferhat beri sen
Derde deva olmuyor ne çeþmeler ne kuyu.
Ne dilersen veririm þehre getirir isen;
Bisütun’un ardýnda buz gibi akan suyu.
- Geriye dönülmeyen verdiðin bir kararsam
Kollarýmda dermaným gözlerimdeki ferim
Bitip tükenmeden ben eðer daðý yararsam;
Dünya malý istemem ben Þirin’i dilerim! ...
- Hastalýk baþ gösterdi bu belâyý savuþtur.
Çeþmelerden su deðil irin akýyor irin.
Susuzluktan kýrýldý halký suya kavuþtur;
Delersen Bisütun’u helâldir sana Þirin! ’
- Sevdalý gönüllerin sýrrýna akýl ermez
Kazma tutan bileðin gönlü aþkla dolmalý.
Zincirlenmiþ zirveler gövdeyle izin vermez;
Daðý delecek kiþi daðdan güçlü olmalý!
VIII -
Sözünden dönen þahýn fermanýný kim anlar?
Ferhat’a bel baðladý susuz kalan insanlar...
Elem yüklü bulutlar kalplere inen sisi
Kaldýrýrken Erzen’in halký sessiz dinledi
Gittikçe þiddetlenen müjdenin habercisi
Külünklerin sesinden dað zirvesi inledi!
’ Aþkým için erimez misin behey Bisütun?
Kalabilir misin sen ben vurdukça yekpare?
Þirinim beni bekler sona ersin sukutun;
O’na kavuþmak için seni delmek tek çare! ’
Kalbe yangýn düþerken beden niçin üþürdü?
Umut vuslat ayrýlýp olunca birer kutup.
Kavuþma ümidini o an suya düþürdü
Ýkinci gün Ferhat’a Þirin’den gelen mektup:
’ Sen o daðý delerek suyu getirsen bile;
Beni sana vermezler! Þimdi kalbi çok rahat
Teyzem sözümü verdi:Vezirin oðlu ile... (1*)
Beni baþ göz ediyor çaresiz kaldým Ferhat! ’
Daða giden mektubu sadece Banu duydu.
Sultana güvenini Ferhat o an yitirdi.
Susuzluktan kýrýlan halkýn son umuduydu
Daðý delme iþini iki günde bitirdi!
IX -
Sultan sözünde durmaz vuslat yolu puslanýr
Sanýr ki deli gönül zindan ile uslanýr!
Buz gibi ýrmak suyu içildi kana kana
Erzen bayram ederken Ferhat suskun kalmýþtý.
Tellallarýn dilinden Banu sultan dört yana
Þirin’in verildiði haberini salmýþtý.
Sözünden caydý diye Mehmene’ydi yerilen.
Sarayýn bahçesinde ibret oldu herkese:
Köþkte olduðu gibi ödül diye verilen
Ferhat’ýn reddettiði altýn dolu bir kese!
Sultan tuzaðý kurdu güneþ henüz batarken
Ýki âþýðýn gizli buluþtuðu o gece
Yakalanan Ferhat’ý kör zindana atarken;
Þirin’in düðününe bir gün vardý sadece.
Zindandaki saatler zamana gün eklerken
Vezir Banu Sultan’ýn gene aklýný çeldi.
Düðün için Þirin’in þifasýný beklerken
Zindandaki Ferhat’ýn kaçýþ haberi geldi.
Kilit üstüne kilit vurulan kör zindandan
Sultan öðrenemedi Ferhat nasýl kaçmýþtý?
Düðün yapýlsýn diye uðraþýrken bir yandan;
Öfkesinden kuduran vezir dehþet saçmýþtý!
X -
Artýk geri dönemez Horasan yasaklýydý
Þirin’in eþsiz yüzü canevinde saklýydý.
Erzen’de hasta yatan Þirin gibi O’nun da;
Kýzýl hicran ateþi tüm ruhunu sarmýþtý
Her adýmý endiþe yüklü kaçýþ sonunda;
Hürmüz Þah’ýn diyarý Amasya’ya varmýþtý.
Gözyaþýna tanýktý yastýk olan her taþý;
Muradýnýn tek mumu yanar yanmaz sönmüþtü.
Döneme damga vuran köþkün ünlü nakkaþý
Üstü baþý periþan divaneye dönmüþtü.
Bir ummana düþmüþtü çýrpýnýþý nafile...
Her ilahi aþk gibi çileye hisseliydi
Kafdaðý zirvesinden erimeyen kar ile
Dahi asla sönmeyen alevlerin seliydi.
Sol göðsüne üfüren alevli nefesiyle
Dayanýlmaz hasretin günleri aya aktý.
Taþ kalpleri eriten içten yanýk sesiyle
Gönülleri titreten Ferhat türküler yaktý.
Amasya hükümdarý Hürmüz Þah avlanýrken
Ýlk kez daðda gördüðü Ferhat’a adam saldý
Aç periþan âþýðý önce deli sanýrken
Yüreði çok acýdý; korumasýna aldý.
XI -
Yardým etmek istedi kalbini sardý hüzün;
Ferhat’ýn öyküsünü dinleyen þah Hürmüz’ün.
Veziri Rüstem Paþa elçi olarak gitti.
’Þirin’i vermez ise ordularýmla gelir
Zorla alýrým! ’ sözü gururunu incitti
Banu dedi: ’Her ordu zafer ile yücelir! ’
Savaþ kararý düþtü Erzen’deki saraya.
Ne Hürmüz Þah vazgeçti ne Þah Banu baþ eðdi.
Binlerce yiðit öldü savaþ girdi araya
Ferhat Þirin aþkýna savaþýn eli deðdi.
Ýki þahýn askeri kýrarken bir birini
Hüsrev adlý oðluyla veziri Rüstem Paþa
Hürmüz Þah’dan habersiz Horasan’dan Þirin’i
Amasya’ya kaçýrýp son verdiler savaþa.
Hekimler Þirin için düðünden önce derman
Ararken bir kez daha þah sözü yutulmuþtu.
Hürmüz Þah’ý mahvetti fermana inen ferman:
Kendi öz oðlu Hüsrev Þirin’e tutulmuþtu!
Sözünü tutamayan þah elemle taþkýndý
Baba söndüremedi kalbini yakan közü
Ýlk kez sözünden cayan þah çaresiz þaþkýndý.
Bir taraftan öz oðlu diðer yanda þah sözü...
XII -
Þah bir fermanla yýrttý gönlünün zifirini:
’Demirdaðý yararsa Ferhat alsýn Þirin’i! ’
Semadaki en uzak bir yýldýza uzanan
Oðlunun derdi ile kalbi pare pareydi.
Heybetli Demirdað’ý hiç geçit vermez sanan
Kalbi sýkýþan þahýn bulduðu son çareydi.
Þehzade Hüsrev için umut belirdi yine
Yeminle pekiþirken hükümdarýn adaðý.
Babasýnýn þartýyla su serpildi kalbine
Nasýlsa hiçbir kimse delemezdi bu daðý.
Hürmüz þahýn þartý var ufuklar gene sisli
Ferhat sevdi seveli kim gördü güldüðünü?
Demirdaðý delsindi Bisütun’un üç misli...
O zaman yapýlýrdý Þirin ile düðünü!
Þehzadenin gönlüne sevinç umut doðmuþtu.
’Kader Þirin Sultan’ý benim bahtýma yazsa! ...’
Þahýn þartý Ferhat’ý endiþeye boðmuþtu:
’Ya daðý yarsam bile Þirin kýsmet olmazsa? ...’
Kaderin satrancýnda çifte þahýn þýk matý... (2*)
Gibi ender oyunla hedefe varýlacak.
Gönlündeki sevdayla Bisütun’un üç katý
Amasya’nýn si mgesi Demirdað yarýlacak!
XIII -
’Ýstediðiniz kadar aþkýma bedel biçin
Bu daðý da yararým Þirin için aþk için! ’
Diyen Ferhat çaresiz kadere boyun büktü.
Demirdað’ýn baðrýna ilk darbeler inerken;
Göðsüne sýðmaz sevda Demirdað’dan büyüktü.
Azmin þahlanýþýnda umutsuzluk sinerken.
’Ferhat asla yaramaz! ...’ Umuduyla yanýlan
Þehzade kulak verdi külünklerin sesine.
Heybetin abidesi geçit vermez sanýlan
Demirdað da baþ eðdi sevdanýn yücesine!
Ferhat aþkla vurdukça güç geldi adaleye
Daðlarýn gövdesinde yankýlandý amacý.
Sevgi emeðe döndü tutku mücadeleye
Ön yamaçla birleþti daðýn karþý yamacý
Þirin için umudu toz gibi bir zerreyken
Hüsrev son çare diye yalandan medet diler:
Daðýn yarýlma iþi tam bitmek üzereyken;
’Boþuna yardýn Ferhat Þirin öldü! ...’ dediler.
Vargücüyle külünkü Ferhat göðe savurdu
Kendisini altýna atarken ’Þirin! ...’ diye
Kopardýðý feryatla yürekleri kavurdu.
Baþýna inen darbe acýlardan hediye!
XIV-
Ey! Sevda imbiðinden damýtýlan efsane;
Biri kýzýl biri ak güllerdeki tasa ne?
Ferhat! Ýki sultandan ferman reva görülen
Daðlarýn sevdasýna yol verdiði yiðitti.
Tuzak ve entrikayla çýkýþ yolu örülen;
Þirin’e kavuþmadan dünyadan göçüp gitti!
Þirin daða koþturdu yoluna can serdiði
Efsanevi nakkaþý göz önünde cansýzdý.
Ferhata sarýlýrken teredütsüz verdiði
Ömründeki son karar ruhuna o an sýzdý.
Sadakatin timsali olmak vardý þanýnda
Þirin’in gücü ancak kendisine yeterdi.
’Baþkasýna yar olmam! ’ diyen Þirin anýnda
Koynundaki hançerle hayatýna son verdi!
Yan yana gömüldüler; daha sonra destanlar
Mezarlarýn üstünde açan iki gül yazdý.
Bir biriyle bakýþan gizeminden kim anlar?
Ferhat’ýn gülü kýzýl Þirin’inki beyazdý.
Ferhat’la Þirin aþký bir destan bir aðýttý;
Gizemine yenildi ferman yemin her karar.
Yüzyýllarýn imbiði damýtarak daðýttý:
Sevda dedikleri þey demirden daðý yarar!
Sosyal Medyada Paylaşın:
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.