yola koyulmak, yolu düþünmekten zor deðil...
kendini arýyordu kadýn
kendinden gelirken
bulduklarýndan yorgun
aramalara esir
kayboluþlara meyil
özgüvenine tusak
kedini arýyordu kadýn
kendinden giderken benliði
ruhunu arýyordu kadýn
ruhsuz günlerde
kalbini arýyordu kadýn
kalbini yokluyordu
bir eli adamýn kalbinde
açlýðýný arýyordu kadýn
doymuþ sevgilerde
aþk’a tok gözlerde
bakýþlarýný arýyordu kadýn
yasak þehvetlerde
can çekiþen günahlarda
sevaplarýný arýyordu kadýn
kötü görünüþlü iyi(lik)lerde
hünerli ellerini arýyordu kadýn
güvercinlerde
telaþlý sesini
çoðaltmak istiyordu
kendini (d)okuyordu kadýn
umuttan hallice iyi ki’lerde
keþke-hal’li beklentilerini
ezberliyordu (k)adýn
unutmak istiyordu kadýn
(k)adýnýn yüceliðiyle
yanýyordu akýl
unutacaktý kadýn kendini aramayý
unutacaktý kadýn kendini bulmayý
unutacaktý kadýn aðlama(ma)yý
kendini aramasaydý kadýn
zaten hiç bulamayacaktý adamý
kendini soyundu kadýn
kendi kendine
puslu aynanýn önünde
kimse görmedi kadýný
transparan ruhu ile
fulya/temmuz2011