BABAM
Yoksun artýk,
Gözlerim kör,
Aklým düþman,
Bir adresim kalmamýþ,
Gün ortasýnda karanlýk bir akþam kadar yalnýzým.
Sahipsiz bir adada kimsesiz bir mülteciyim,
Paramparçayým sensiz.
Yoksun artýk,
Habersiz gittin,
Yalnýz býraktýn beni,
Zamansýz bir yolculuða çýkmak var mýydý?
Sözünü tutmadýn,
Öldün…
Babalar ölür müydü? Baba!
Hani babalar ölmezdi!
Babam,
Babam benim…
Yoksun artýk,
Baþým önümde,
Aklým kelepçede,
Yokluðunda çýrýlçýplak yüreðim,
Elimi attýðým her yerde darmadaðýn umutlar,
Varlýðýný giyerim üstüme sensiz,
Kaldýrým ortasýnda sere serpe,
Belki de kaybolurum,
Seni bulamazsam,
Çaresiz.
Yoksun artýk,
Günümde gündüzümde,
Ama gecemde,
Gecenin gölgesinde,
Kaç kez bilmiyorum,
Kaç kez,
Ýttiysem yüreðimi
Uçurumdan aþaðý,
Kaç kez attýysam,
Kaç kez,
Dipsiz kuyulara kendimi,
Kirpiklerime düþüyorsun hep,
Beni koruyan ve kaldýran o kocaman yüreðinle,
Babam,
Babam benim…
Yoksun artýk,
Kokun yok,
Tenin yok,
Sesin yok…
Sesini býraksaydýn hiç olmazsa,
Yokluðun vuruyor, kahrediyor beni,
Üþüyor kalemimin ucu.
Düþmüyor, akmýyor, yazmýyor mürekkep,
Yüreðim aðrýyor sensiz
Sesini býraksaydýn keþke..
Kokunu, hiç olmazsa, baba!
Babam,
Babam benim…
Yoksun artýk,
Bir ilkbahar yeþilinde,
Aðaçlarda salkým salkým anýlarýnla gittin,
“Tende misafirdir can”, anladým.
Hiç olmazsa,
Bayramlarda gelseydin,
Ellerini öpseydim,
Kucaklasaydým doya doya,
Doya doya…
Aðlamamý istemezdin,
Aðlayamamak;
Yýpratýr, eskitir sözleri biliyorsun.
Ufak tefektin,
Ama,
Kocaman,
Sonsuz bir kumsaldý yüreðin,
Kýyýya vuran dalgalarýnla,
Matemin karasýna bile ak düþürdün baba,
Babam,
Babam benim…
Çok þýk ve modern,
Uyum ve düzen,
Biraz otoriter,
Biraz da asabi ama sevecen,
Her zaman pýrýl pýrýl,
Her zaman tertemiz.
Havadaki toz,
Yerdeki çamur bulaþmaya korkardý sanki,
O güzel ve pak ahenge.
Dillendirmezdin pek,
Ama,
Sevgi akardý gözlerinden,
Sözüne söz,
Dosdoðru bir adamdýn,
Adam gibi adam derler ya,
Ýþte öyle bir adamdýn baba,
Babam,
Babam benim...
Yoksun artýk,
Sözünü tutmadýn
Yalnýz býraktýn beni,
Bahar el mi sallamaya baþladý sana,
Aþkýna mý kandýn baharýn,
“Zamaný deðil daha” diyemedin mi?
Öðlen uykusu sakinliði ile,
Nilay’ý sevemeden,
Haluk’u görmeden,
Yaþar’a doymadan çekip gittin
Acelen neydi? Baba!
Babam,
Babam benim…
Yoksun artýk,
Yokluðun;
Gökyüzümü güneþsiz,
Evimi ýþýksýz býraktý uzun bir süre.
Sözcükler kan revan içinde kaldý,
Zamansýz gidiþinin ince sancýsýnda.
Acýlarýmý gözlerime gömdüm.
Yüreðim üþüdü baba,
Sana doyamamamýn acýsý,
Yeterince sarýlamamamýn hasretiyle,
Babam,
Babam benim…
Yoksun artýk,
Yokluðunda,
Eskimeye yüz tuttukça sabahlar,
Bir çelmeyle hayaller yere düþer ne yazýk ki,
Düþürmemek için hayalleri,
Geçmiþi,
Anýlarýmýzý sýðdýrdým bir bavulun içine.
Telaþlý adýmlarla yürürken,
Elimden tuttuðun,
Bir meltem yumuþaklýðýnda “yavrum” dediðin
Adýn gibi Selim zamaný.
Üzerimi örtecek birinin geleceðinden emin þekilde uyuduðum
Uyandýðýmda hiç bir yere gitmemiþ olduðunu gördüðüm zamanlar,
Babamýn zamaný.
Babamýn,
Benim Babamýn…
Duvara çarpmýþ bir hüzünde,
Kabuk baðlarken zamaný;
Ýçimde kopan fýrtýna,
Yaðmur yaðdýrýr yüreðime,
Örterken üstüme geceyi,
Bir tek ses duyulur,
Masal anlatan babamýn sesi,
Ötesi uçurum sessizliði…
Ah bir bilsen,
Bilseydim,
Bir yaz gününde,
Deli rüzgâr gibi,
Bir kuþ cývýltýsýnda doðman için yeniden,
Yaðmur olur rüyalarýna yaðardým.
Ah bir bilsen,
Bilseydim,
Iþýklarýný söndürürken gecenin,
Sarý nilüfer longozunda bir anafor,
Ya da,
Ganj’da bir Sadu olur,
Reenkarnasyonla geri getirmek isterdim seni,
En bozulmamýþ ritüelleri yaþanýrdý hayatýn o zaman,
Kara gözlerinin derinliklerinden bana bakýp,
“Doðru yerde ölmek,
Doðru bir hayat sürdürmüþ olmak,
Dört gözle beklenen bir misafirdir adeta”, diyeceðini biliyorum,
Ve ellerinden öpüyorum,
Babam,
Babam benim…
Necat ÝLTAÞ
2009
www.necatiltas.net/babam.html
Sosyal Medyada Paylaşın:
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.