/Geçtiðim yollarýn izini siliyorum hevesle. Kimse bulamasýn ayak izlerimin þaþkýnlýðýný. Gözlerim þaþý olma pahasýna, yollarýna baka baka, zaruret oluyor bu bekleyiþ. Yoksun! Her zamanki pervasýzlýðýnla.../
/Ben seni unutmayý denesem, yahut sen kaybolsan; puff! Sen beni hatýrlamayý denesen, yahut ben uçmayý -daha kolay- olmaz mý? Sonra baþlasa, çaresiz o þarký../
/Bil ki ; hiç unutmayacaðým naif gülümsemelerindeki o buruk halini ve ölümüne dek tut/may/acaðým ver(me)diðim sözleri. Onmaz bakýþlarýn yaralý hedefi.. Ahh kalbim.. Ahh afili hüzünler.. Ahh hüzünlere katýk ettiðim sevgili…/
/Evvela ‘anla beni’, gerisi çorap söküðü, berisi tanýr beni. Sabýr kollarýmýn arasýnda, sarýlýyorum bir bebek gibi. Düþün beni, düþün vurgun yemiþ iklimimi…/
/Þimdi dikiliyor karþýma aðlayan bir kýz çocuðu. Hesap sorar gibi gözlerini gözlerime kenetliyor. Masumiyetine mýhlanýyorum ve kendimi teslim ediyorum büyüsüne. Sanki konuþmadan anlatýyor, anlýyorum. Pembe dudaklarý bir þeyler mýrýldanýyor. Gözleri destekliyor mimlenmiþ suretimi. ‘Yazýk ettin’ diyor. ‘Bunca yolu bir sýkýmlýk barut için mi geldin? Umudunu harcamasaydýn boþ hedeflerle’ Bu kadar tantanayý deðmez bir yangýn için çýkardýðýmý söylüyor ve ‘keþke’ diyor! ‘Sus’ diyorum! ‘Söyleme o sözü’ keþke en nefret ettiðim sözcük…/
‘Ey þahrud ey hayat veren ýrmak
Sen ki bir mene akmayý bilmedin….’