’senin bir gülüþün bir dostunun yarasýný saramýyorsa artýk, sen artýk kendin deðilsin…’
’gizem’e...’
ah ölüler badem gözlü gül benizli kör sandýðým ölüler
intihar ederlerken içimde öldüklerini bilmezler de defalarca ölmeye yeltenirler
sokak çocuklarý saklanýr avuç içlerime köprü altý soðukluðuyla gelirler tir tir titrerim çaresizlikten
yaþam hep kaybolurken tutar elimden annem aðlar, babam puslu bakar, ben susarým
kendinden kaçarken fýrtýnaya tutulan martý çýðlýklarý takýlýr dalgalarýmda oltama gizem, öyle kal(sýn) diye dua ederim de elinden tutamam, yanýnda olamam vefasýzlýðýmla kurban edilmeyi bekler gibi
affýna sýðýnýrým, suçuma bedel biçmesini isterim acizimdir, sözlerim biterken sesimin deðdiði yerde suçluyumdur, konuþup da boðulurken sesimde
lanetli bir orman gibiyim bugün aðaçlarým bir bir yýkýlýyor üzerime sense bir kýrlangýç gibi uzaklýðýmý seyrederken hep yahut konaklamaya gelmiþ bir yolcu edasýnda üzerime basa basa geçip giderken için sýzlamazken de aðlamadým inan
bir dal gibi ezilirken de ben, galiptin sen suçluydum, susuyordum... bildiðim tek þey vardý, ölüyordum...
ve sen bana benzemiyordun!
fulya/mart2011 Sosyal Medyada Paylaşın:
Fulya CODAL Åžiirleri
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.