MENÃœLER

Anasayfa

Åžiirler

Yazılar

Forum

Nedir?

Kitap

Bi Cümle

Ä°letiÅŸim

NUTUK-3 (Gülce/Bahçe)
RefikaDoğan

NUTUK-3 (Gülce/Bahçe)



Bölüm-3

N) e anlatýyor
N (U) utuk, neyi vurguluyordu?
Be (T) erin beteri durumlara düþmeden,
Çok (U) zak zannedilen,
Ýsti (K) rarlý yol ve yöntemlerle, o gün için
Belki (Ü) topya denilebilecek hayallerin, istenildiðinde
Pekâlâ, (Ç) alýþýlarak kazanýlabileceðini,
Bir yandan her þey karmaþýkken diðer yandan
Karmaþýk görünenlerin biraz daha netleþebileceðini…

Kongreler bu netleþmenin en önemli dayanaðýydý.
Gün, yirmi yedi/yirmi sekiz Haziran gecesi…

Alýr götürür
Sivas’ tan esen rüzgâr
Kehribar gözlü
Mert insanýmýn þehri,
Baðrý yanýk sarp
Erzurum Daðlarýna.

Hiç uyumadan geçirilen bir gecenin sabahý, bayram…

Yol uzun
Yol yorucu…

Külüstür oto yorgun
Yolcular yorgun,
Sürer bir hafta…
Bin dokuz yüz on dokuz
Tarih üç Temmuz,
Varýlýr nur daðýna…

Ýstanbul Hükümeti’ nden gelebilecek menfi emirleri denetlemek ve önlemek için haberleþme kanalý olan önemli merkezlerde tedbir almak üzere komutanlar uyarýlýr;
5 Temmuz 1919…

Bu
Kongre
Tarihi
Önemiyle
Bir kilometre
Taþýdýr. Ne var ki,
Hâlâ bunun farkýnda
Olmayan, yetki sahibi
Kiþiler olabilmekte…

Bir yandan Komutan, Vali gibi önemli devlet erkâný
Bir yandan Vilâyât-ý Þarkiye Müdafaa-i Hukuk-ý Milliye Cemiyeti
Erzurum þubesiyle temasa geçilir.

Bu arada Ýstanbul Hükümeti’ nce görevinden alýnan Vali Münir Bey ile Bitlis Valiliðinden ayrýlan ve Ýstanbul’ a gitmek üzere Erzurum’ dan geçen Mazhar Müfit Bey, Mustafa Kemal’ in emriyle Erzurum’ da kalýrlar.


Bütün bunlar gösteriyor ki;
Erzurum Kongresi
Her ne pahasýna olursa olsun
Yeni bir oluþumun ayak sesi
Ve bu sesin ilk
Ilýk nefesi…
.....Samsun’ dan doðan güneþ
..........Amasya’ da parladý.
...............Sivas’ la ikiz kardeþ
....................Erzurum, az zorladý…

Vali Mazhar Müfit Bey ve Münir Bey bir yanda, öte yandaysa
15’ nci Kolordu Komutaný Karabekir Paþa, Rauf Bey ve Ýzmit eski Mutasarrýfý Süreyya Bey,
Karargâha baðlý Kurmay Baþkan Kazým Bey, Kurmay Hüsrev Bey’ le Doktor Refik Bey;
Bir araya gelirler
Çözüm önerilerle,
Ýþe derin dalarlar
Eldeki verilerle.

Mustafa Kemal ile arkadaþlarý hemen
Genel ve özel durum deðerlemesi yapar;
Kimi taþý gediðine koyar kimi de sapar,
Tehlikeleri yaman fedakârlýðý kadar.

Milli gaye uðruna ortaya atýlaný
Yalnýz saray, hükümet ve yabancý yok eder!
Ama memleketimi sarmýþsa büyük keder,
Kim kýymete alýr ki, kaþlarý çatýlaný?

Her þeyi göze alan gerektiðinde ölen
Amacýndan sapmayan milleti aldatmayan
Kararlý önder lazým boþa atýp tutmayan…

Kalp gücünü duymayan ölümü þan saymayan,
Makam mevki ardýnda çark çeviren gelmesin!
Gür sesiyle milleti hakkýna sürüklesin…

Görevden alýnan Mustafa Kemal, her türlü sonuca hazýr bir hamal!
O’ nunla açýktan yola çýkanlar, tehlikeyi baþtan göze alanlar
Ve bu harekete evet diyenler…

Bu
Görüþ
Konuþma
Ve gereken
Açýklamalar
Sonucu bir süre
Bekleyip düþünmenin
Özel görüþme yapmanýn
Daha doðru olacaðý…

Tekrar toplanýldýðýndaysa;
“ Ýþin baþýnda Mustafa Kemal
Kalsýn” denir, yardým sözü verilir.
Bu arada Münir Bey bir süre için
Fiilen görevden ayrýlýr, mazeretle.
Resmi sýfatý þeklen biten Mustafa Kemal,
Bir üst komutanmýþ gibi emirlerinin derhal
Kabul görmesini baþarý için temel þart koþar
Ve son verilir toplantýya, benimsenen bu noktayla.

Elbette bir toplantý ile bitmez bu iþler…
Ýstanbul Genel Kurmay Baþkanlýðý makamý; Cevat ve Fevzi Paþa halefle selefmiþler.
Barýþ komisyonunda Ýsmet Bey’ den baþlayan, her yerde temas ile iliþkiler zinciri…
Komutan, subay, devlet katýndaki adamý, alýr halkasýna hep ileri gelenleri.
Kývrak bir zekâ ile sabýr, emek demiþler; görüp anlaþýlýr ki, bu çarkta böyle iþler…
...Bu noktaya gelene dek
.....Kolay olmaz Erzurum pek.
.......Ama halký ve askeri
.........Sevgisiyle öbek öbek…

Vilâyât-ý Þarkiye Müdafaa-i Hukuk-ý Milliye Cemiyeti, 3 Mart 1919 ‘ da bir kurucu hey’ et meydana getirmek üzere Erzurum’ da þube açar.
Þube, Trabzon ile anlaþarak 1919 senesi 10 Temmuz’ unda Erzurum’ da bir Vilâyât-ý Þarkiye Kongresi toplamak ister.

Bu
Niyet
Güzeldir
Ama þartlar
El vermez buna.
Ýl temsilcileri
Seçilemez bir türlü!
Kongre’ nin toplanmasý
Çok önemli oysa!
Bir millî dâvâ
Bir diriliþ
Ýþiydi
Þimdi
De…

Ýllerin her birine açýk telgraflar gider.
On üç günlük gecikme ile sorun da biter,
Yeterli temsilciyi toplar kongre sonunda;
Yirmi üç Temmuz güz’ ü, Palandöken gülümser!
.....“ Efendiler, millî mücadele’ ye
..........Ordu mensuplarýnýn desteðini saðlamak,
...............Askeri ve millî mücadele’ yi birbiriyle uyumlu yürütmek çok önemli…”

Böyle diyordu Paþa, yürürken o ateþe
Kýymetin âlâsýný verir asker barýþa
Açlýk, susuzluk, sevgi, savaþ nedir, o bilir!
Temmuz sýcaðý nedir, nasýl girilir kýþa…

Vekâletle idare… Trabzon’ daki tümen,
Ýstanbul’ dan verilen emre uymamak neden?
Bayburt’ ta gizlenmeyi çare bilir kendince,
Ýþte Halit Bey idi gizlenen o komutan!
Ýstanbul’ a çaðrýlýp gitmemek bir suç deðil,
Gitmemek tabii hakký, göstermeli millete!
Baþý dik alný açýk, o’ na muhtaç bu vatan!
...Komutan Halit Bey’ i Erzurum’ a getirtir,
.....“ Maçka’ daki tümene geri dön! “ emri verir.
.......Bu hengâme içinde koþan Kemal paþa’ yý
.........Bir yandan Padiþah ve Ferit Paþa uyarýr.

Ne fena, gören gözün körlüðü…
Padiþah ve Ferit Paþa, salt kendilerini kurtarma adýna Ýtilâf devletlerinin oyuncaðý olmuþ,
Karýþýklýklar çýkarýp Mustafa Kemal’ in Ýstanbul’ a dönmesine çalýþýrlar.
Allah’ tan, bir liderde olmasý gereken bütün özellikler mevcuttur Mustafa Kemal’ de;
Anlar, düþmez bu tuzaklara.

Gel
Diyor,
Harbiye
Nezareti.
“ Ýstanbul’ a gel!
Hava deðiþimi…
Otur Anadolu’ da,
Otur, fakat karýþma! “

Böyle uðraþtýran bir oyun iþte… Nihayet son bulur istifayý veriþle.
Sene bin dokuz yüz on dokuz, Temmuz sekiz/dokuz gecesi.

Orduya ve millete bildirir bu durumu
Durumu kavramayan hükümettir sorunu
Sorunu çözecektir milletinin baðrýnda
Baðrýnda açýlan gül sevgi ile karýlýr
Karýldýkça varýlýr hikmet deryasý yola
Yola gelenler bilir, tükenmez feyiz kudret!
Kudretin kaynaðýndan ilhamla dolar vicdan
Vicdansýzýn elinden kurtarýlacak vatan!

O tarihlerde ve ondan sonraki zamanlarda saflýklarýný uyanýklýk, tedbirlilik gibi göstermeye çalýþanlarla ayrýca uðraþýlýr.

Ýnsan vardýr bakarsýn kendin adamdan sayar
Saflýðý uyanýklýk diye satar pazarda.
Aklýnca önlem alýr, karþýdan bekler ihsan,
Zorda kalýnca seni çifte kefeye koyar.

Ýþte böyleleriyle her gün yüz yüze Ata,
Çakala benzer arsýz, tilki kadar da kurnaz,
Hayata kuru sýký korku salar çoðu kez;
Vakti gelince bunlar aðlar yana yakýla.

Ah!
Kimi
Sað deyip
Sol gösterir,
Sonra sol diye
Saðý gösterirken
Nasýlsa akýl izan
Þaþarak kaybolur vicdan,
Çeliþkilerle kitlenir an.
Týpký Konya ikinci ordunun
Müfettiþi Cemal Paþa’ lar gibi;
Satar menfaat için ilkelerini!

Samsun’ a çýktýðý gün iþbirliði yaptýðý, kendisinden olumlu yanýtlarý aldýðý,
Millî dâvâ uðrunda öz verili gördüðü ve teþkilat kurmada çabasýný övdüðü
Cemal Paþa þaþýrtýr bu defa da Ata’ yý! Sadece Cemal Paþa ile sýnýrlý kalsa…
Bir kere koparýnca zincirin halkasýný, geliyor peþi sýra, kim bilir arkasýný?
12’ nci Kolordu Komutan’ ý da gider, Ýstanbul Hükümeti gösterir etkisini.
Dönmeyen Cemal Paþa, Harbiye Nazýrý’ dýr! Bu kirli oyunun bir teselli ödülüdür,
Ali Rýza Paþa’ nýn Kabinesinde belli…!

Bu
Kötü
Örnekler
Yedi Temmuz
Dokuz yüz on dokuz
Tarihli þu genel
Bildiriyi yazdýrýp,
Ardýndan Anadolu ve
Rumeli’ deki bütün ordu,
Kolordu Komutanlýklarýyla
Diðer ilgililere gönderilir:

“ Baðýmsýzlýðýmýzý koruma uðrunda kurulmuþ ve teþkilatlanmýþ olan millî kuvvetlere hiçbir þekilde müdahale ve saldýrýda bulunulamaz. Devlet ve milletin mukadderatýnda millî irâde söz sahibi ve hâkimdir. Ordu, bu millî irâdeye baðlý ve onun hizmetindedir.”

Her kötünün karþýsýnda bir iyi vardýr
Yeter ki ses versin iyi, kötüler kadar.
Vicdanýný idrakiyle yürütenlerdir
Sonsuza dek milletinin kalbinde yaþar.
.....Kimi vardýr, verdiði söz çapýný aþar
.......Kimi sözün darasýný bilemez, taþar
.........Kimi de var özü ile sözü bir yaþar.

Benzemez hiç baþka þeye baðýmsýzlýk,
Onsuz alýnan her nefes say ki zehir!
Öyle derin, öyle yüce bir sonsuzluk,
Ay yýldýzlý sema, özgür akar nehir…
.....Zamana atýlan düðüm, çelme tehir
.......Millî irâdeyi kanat yapan zahir
.........Utkuya giden bu yolda halk’ ým mahir.

“ Müfettiþ ve komutanlar herhangi bir sebeple komutadan uzaklaþtýrýldýklarý takdirde, yerlerini alacak kimseler iþbirliði yapýlacak niteliklere sahip iseler komutayý onlara býrakacaklar. Ancak kendileri de yetki bölgelerinde kalarak millî görevlerini yapmaya devam edeceklerdir. Aksi halde, yani bir ikinci Ýzmir olayýna yol açabilecek kimselerin tayini halinde komuta asla býrakýlmayacak, bütün müfettiþ ve komutanlarca kendilerine güvenilemediði gerekçesiyle yapýlan tayin reddedilecektir.”

Bu
Sözler
Devletin
Ve milletin
Mukadderatý
Konusunda görev
Almýþ sivil ve asker
Oluþumunun ne kadar
Kararlý olduðunu ve tam
Baðýmsýzlýk mücadelesinde
Taviz vermeyeceðini gösteren,
Yeterince anlaþýlan bir gerçek.

“Memleketimizi kolayca iþgal edebilmek maksadýyla Ýtilâf devletleri tarafýndan yapýlacak baskýlarda hükûmet herhangi bir birliði, askeri ve millî teþkilatýmýzý daðýtma emri verirse, bu emir kabul edilmeyecek ve yerine getirilmeyecektir.”

Ýhtimaller bir bir hesap edilir,
Yaþanmýþ örnekler süzüyor imbik.
Sýrt sýrta vermiþler, buna ne denir?
Mukadderatý biz yazarýz dimdik!
.....Satýlmýþ irâde yedikçe çimdik
..........“Güvenme eðilir, söðüt bu! ” Dedik,
...............Asalet tasýndan su içen bizdik!

“ Hedef ve gayesi millî baðýmsýzlýðý kurtarmak olan Müdafaa-i Hukuk-ý Milliye ve Redd-i Ýlhak Cemiyetleri’ nin ve teþebbüslerinin gerileme ve baþarýsýzlýðýna yol açacak herhangi bir etki ve müdahaleyi ordu kesinlikle önleyecektir.”

Artýk çýkýldý bir kere yola
Geriye dönüp bakmak hýz keser.
Her adýmýnda düþünce ola,
Býrakacaðýn ölmez bir eser.
.....Gerektiðinde sýr verme ser ver,
.......Anadolu’ mun onuruna der,
.........Siper edersin göðsünü, yeter!

“ Vatanýn herhangi bir bölgesine saldýrýldýðý takdirde, bütün millet, haklarýný savunmaya hazýr bulunduðundan, bu gibi olaylar karþýsýnda iþ birliði için her yer birbirini en kýsa zamanda haberdar ederek savunmada hareket ve iþbirliði saðlanacaktýr.”

Vatanýn her bölgesi birdir
Kimden nerden gelirse gelsin
Ýhanetin eli kirlidir!
Ýsterse þu gökleri versin;
.....Hür deðilsen yabancý sesin,
..........El ele ver, umut yeþersin,
...............Ay’ la yýldýz þanla yükselsin!

Hedefler güzel
Gaye’ ler açýk ve net.
Ancak yine de
Önlenemiyor illet!
Tutarsýzlýklar
Zan altýnda kalanlar,
Ýkircemeler…
Ýþte, Refet Bey gibi…

Genel bildirinin ardýndan altý gün gibi bir süre geçer. Bu sýrada Kavak’ tan 3. cü Kolordu Komutaný Refet Bey, görevi býraktýðýný þifre ile bildirir. Yerine Salâhattin Bey komuta eder.

Yaðmur gördüm oluk oluk
Dedim, budur rahmet bolluk.
Ýnsan sudan çýkmýþ balýk,
Ýnsan var tam defoluk…

Tufan gördüm, tipi boran
Dedim, bu mu beklenen an?
Ýnsan gördüm hali revan,
Ýnsan sefil ve soluk…

Ne yel gördüm ne fýrtýna
Kabardý içimde Tuna.
Ýnsan kendi çýkarýna
Þeytansýdýr, sopalýk…

Güneþ gördüm yýldýz ve ay
Dedim, umut her dolunay.
Ýnsan gördüm edepten zay,
Ýnsan var tam babalýk…

Bir yandan Refet Bey’ in görevi býrakmasý diðer yandan Hamit Bey’ in Ýstanbul Hükümeti’ nce görevden alýnmasý Mustafa Kemal’ i üzüp kafasýný karýþtýrsa da; O, profesyonelce her þeyin en doðrusunu, en akla yakýn olanýný düþünerek hali yoluna koyar.

Bin dokuz yüz on dokuz, Temmuz’ un on beþ’ idir,
Acilinden tel çeker Mustafa Kemal Paþa.
Sitem ve emir dolu teli okur Hamit Bey:
“Kardeþim Hamit Bey, Refet Bey ‘ le buluþarak size iç taraflara gelmenizi rica ettim.
Bilmem hangi güvenlik duygusu size Ýstanbul’ a gitme düþüncesini telkin ediyor?
Biz, deðerli arkadaþlarýmýzý Ýstanbul’ dan Anadolu’ ya çekmeye ve böylece gerçekten
Vatansever olanlarý millî gaye’ ye hizmetten uzak tutmamaya çalýþýrken,
Siz bu hareketinizle en azýndan düþmanlarca çevrili çevreye giriyorsunuz.
Bu hatalý davranýþýnýzla dâvâya zarar veriyorsunuz. Lütfen,
Ya Sivas yakýnlarýnda birlikte kalýrsýnýz ya da yanýma gelirsiniz! “
Beþ gün sonra yanýt gelir, Canik Mutasarrýfý Hamit Bey’ den.
Bizans’ ýn gitgide artan rezaletleri karþýsýnda
Bir umut ýþýðý bekleyen milletin umutsuzluðu
Ve bu durum karþýsýnda kendi kayýtsýzlýðýndan duyduðu utanç,
Ýstanbul Hükümeti’ nin kendi istek ve hevesleriyle
Yapýlan rezillikleri ve nereye sürüklendiklerini soran,
Çözüm ve öneri bekleyen ifadelerle…
“Dilin kemiði yoktur” sözü anýmsanýrsa; aslýnda
Beþ gün önce, görevden alýnýrsa
Ýstanbul’ a gitmeye niyetli bu Bey idi!
Þimdi umut ýþýðý aradýðý (!) kalýrsa…

Bir öndere yakýþmaz umutsuzluk, huysuzluk
Erk’ e teslim olanlar bilmeli, onursuzluk!
Tarihte örneði çok; geleneðe uyarak,
Boyun kýrdýranlarýn çektiði uðursuzluk!
.....Ýþte bey’ ler, bu hal’dir içinde olunan hal,
..........Bu hal öyle bir hal ki, yok tabaný tavaný,
...............Halkýyla dâvâsýyla tutunacak bir dalý.
....................Ýstanbul Hükümeti kendine yontan, münhal…

Ýngiliz’ ler Sivas’ a bir tabur gönderecekleri söylentisini yayarlar. Bu durumda her ihtimale karþý Sivas’ a gelen çeþitli yönlerde askeri tedbirler alýnýr. Bununla birlikte, Refet Bey ve Salâhattin Bey’ e þifreli telgraf yazýmlarý devam ettirilir Mustafa Kemal tarafýndan. Ancak;

“ Bu
Kongre
Sivas’ ta
Olmamalý,
Doðuda bir yer
Olsun! “ Der, Refet Bey.
Güvenlik bahanesi…
Fakat Mustafa Kemal, bu!
“Gerekli önlemler alýnýp
Sivas’ ta yapýlacak kongre” der.

Kurban olam taþýna topraðýna Erzurum
Hasretin renklerini ilmek ilmek dokurum

Biliyor, önemli bir kongre’ de ev sahibi
Askeri, Cemiyeti, halk ý, yetim, garibi
Sesine ses verdiler, silinecek ayýbý
Kurban olam taþýna topraðýna Erzurum!

Yetki verdi Ata’ ya: “ Söyleyeceðin söyle…”
Beþ kiþilik hey’ et’ te güven, itibar böyle
Her ne eyleyeceksen Allah’ ým, güzel eyle!
Hasretin renklerini ilmek ilmek dokurum.

Vilâyat-ý Þarkiye Müdafaa-i Hukuk-ý Milliye Cemiyeti 10 Temmuz 1919 tarihinde gönderdiði bir yazýda:

Cemiyetin baþýna geçerek yönetim kurulu baþkanlýðýný kabul etmesini ve birlikte çalýþmak üzere seçtikleri beþ kiþinin adlarýný bildirirler Mustafa Kemal’ e. Bu beþ kiþi:
Yönetim Kurulu Baþkaný Raif Efendi,

Üyeler:

Emekli Binbaþý Süleyman Bey ve Kazým Bey, Albayrak Gazetesi Müdürü Necati Bey, Dursun Beyzâde, Cevat Bey.
Bunun dýþýnda Mustafa Kemal’ in Erzurum Kongresi’ ne katýlýmýný kolaylaþtýrmak için, kongre Erzurum Temsilcisi seçilen emekli Binbaþý Kazým Bey, Dursun Beyzâde ve Cevat Bey temsilcilikten istifa ederler.

Bu
Erdem
Bu güven
Kadirþinas
Davranýþýyla
Yiðidim, Erzurum…
Özgür ve tam baðýmsýz
Anadolu için,
Mustafa Kemal
Dedi: “ Ýnan...“
Ýnandý
Herkes
Her…

Ve nihayet Erzurum Kongresi…
Sene bin dokuz yüz on dokuz, Temmuz’ un yirmi üç’ ü.
Gösteriþsiz bir okul salonu yükledi göçü
Ýlk gün Mustafa Kemal seçilir baþkanlýða
Sonra gelir ardýndan biri, ikisi, üçü…
Tarihin olaylarýn zoru ile doðrudan
Ýçine düþürülen kanla karayla dolu
Hepsi birbirine ters,
Hepsi yeniden lades
Ateþkes Antlaþmasý Hükümleri.
Bunlardý müþterekte ortaya atýlan söz,
Haziran yandý, Temmuz aðladý, mevsimler buz!
Bunlardý efil efil savrulup uçuþan köz,
Bunlardý gerçek vatansever sinesinde, çöz!

Milletin mukadderatýna hâkim olacak olan
Millî irâdenin doðumu,
Medeniyetlerin buluþtuðu, güçlü maneviyatlar üssü,
Bir seher Anadolu;
Aydýnlýk
Kalabalýk
Sýcacýk ve umut dolu…
Millet irâdesinin ressamý kendisidir,
O irâde doðudan doðan güneþ sesidir.
Milletin meclisinde yükselen gölgesidir,
Gölgesi, bir hedefin temel felsefesidir.

Gün döner…
Dönerken tam on dört gün;
Sonuçlarý
Tüzük
Hükümleri
Ve bunlarýn ilâný…
“ Millî sýnýrlar içinde bulunan vatan parçalarý bir bütündür. Birbirinden ayrýlamaz.”

Vatan bir ana, parçalarý evladýdýr.
Ne evladý anadan, ne ana parçalardan
Çekip koparýlamaz, bütünden ayrýlamaz!
Ben ana, dolu baðrým, dolu dolu!
Her parçam ayrý izlek, ayrý renk, AYNI YOLU!
Yol bilmiþ, coþarak sürmüþ dörtnala doruyu.

Kimi nazlý Tuna’ nýn kollarýndan koþarak,
Kimi de Altaylar’ ýn doruðunu aþarak..
Bazý Mozart’ tan çalýp, Kopuz’ da buluþarak
Karýþtý sarý baþak, maviden mavi derya,
Karýþtý kaþý gözü kehribar, karayaðýz;
Gittiler az veya uz…

Ben Anadolu’ yum, ben… Doluca parçalarým,
Her parçamla yeniden doðarým, çoðalýrým.
Kaþ çatýp göz süzeni, ezeni gördüðüm an,
Ben Doðan’ ým, Kartal’ ým, Atmaca bazý Þahin;
Geçit vermez kanadým, pençeler parçalarým!

“ Her türlü yabancý iþgal ve müdahalesine karþý ve Osmanlý Hükümeti’ nin daðýlmasý halinde, millet topyekûn kendisini savunacak ve direnecektir.”

Güle giden gül,
Küle giden kül olur.
Yedi tepeli
Þehr-i güzel Ýstanbul;
Aç gözünü, aç,
Ne olur uyan artýk!
Gitme, savrulur
Dönersin küle, gitme!
Dön güle, güle…

“ Ýstanbul Hükümeti, vataný koruma ve istiklâli elde etme gücünü gösteremediði takdirde, bu gaye’yi gerçekleþtirmek için geçici bir hükümet kurulacaktýr. Bu hükümet üyeleri millî kongrece seçilecektir. Kongre toplanmamýþsa, bu seçimi Hey’ eti Temsiliye yapacaktýr.”

Akýl ve mantýk…
Gerçeðin tek çizgisi
Ýki sözcüklü,
Ýnsan olma bilinci,
Yaþam erinci…
Nedir irade gücü?
Gerçeðin fecri…
Ýstersen yanlýþta ol,
Gözünde doðru!
Yeter ki arala, bak!
Arala kapak…
Orada göreceksin
Gördüklerimi!

“Kuvay-ý Milliye’ yi tek kuvvet tanýmak ve millî iradeyi hâkim kýlmak esastýr.”

En
Büyük
Ýrâde
Milletindir.
Saygýnlýðýný
Gücünü yitiren
Saltanat Hükûmeti;
Vatanýn bölünmezliðini,
Millet onurunu düþünerek
Çekilmeli aradan ve yerini
Býrakmalý Kuvay-ý Milliye’ ye.
O Kuvay-ý Milliye’ ki, millet sesi…
Tek ses millet sesi, tek güç millet gücü
Bu ses bu güç üstün çýkacak olan,
Eninde sonunda baki kalan…
Esas olan millî irâde.
Bunu görmezden gelenler
Tarih önünde eðilir,
Hesap verir elbette!
Böyle bir veballe
Töhmet altýnda
Kalmayý kim,
Kim ister?
Ses ver,
Kim…

“ Hýristiyan azýnlýklara siyâsi hâkimiyet ve sosyal dengemizi bozacak imtiyazlar verilemez.”

Millet irâdesinin üstün tutulmasýyla
Önce devlet oluþur, sonra gelir sosyali.
Çoðunluðun yönetsel erk’ e katýlýmýyla
Ýskeleti geliþir, görmez devlet zevali.
Millî irâde bayrak, derse Devlet-i Âli
Azýnlýða hoþgörü, hakta makul sesiyle
Esirgemezse önce insancýl deðerleri,
Azýyla çoðuyla da denge olur temeli.
Millet irâdesinin üstün tutulmasýyla
Önce devlet oluþur, sonra gelir sosyali.

Ne eðmeli - eðilmeli baþý çoðunluðun, ne ezmeli, azalmalý aþý azýnlýðýn!
Dengeler gözetilmeli,
Barýþ baki kýlýnmalý ve
Unutulmamalý;
Çoðunlukla azýnlýk arasýnda kurulamamýþ denge
Devletin sosyalleþemediðinin,
Bütünüyle sosyal yapýnýn dengesizliðe itildiðinin iþaretidir. Ýþte
Mustafa Kemal; o engin sezgi gücü, insan yaný ve devlet anlayýþýyla
Önemli ayrýntýlarýn altýný çizerek;
Ülkesine, milletine, bütünüyle insanlýða onurlu,
Hakkaniyetli hissiyatýný göstermiþ…

“Manda ve Himaye kabul olunamaz.”

Devlet bayraðý ile konuþtuðu diliyle
Hudutlarý çizilmiþ vatan topraðý ile
Ayný bayrak altýnda askeri siviliyle
Devlet adýný alýr, þan yürütür haliyle.
-Manda veya himaye, ne anlatýr kime ya?
-Her ikisi de temel, deðil mi varlýðýndan
-Bayraðýndan, dilinden vazgeçiþ vatanýndan?
-Onurlu hangi millet vatanýnda el- yaban,
-Güdümlü bir yaþamý bilerek eder taban?
-Tut ki ederse kabul, hür, baðýmsýz denir mi?

Ýþte manda himaye, her ne dense de adý
Býrakmýyor millette yaþamak aðýz tadý.
Ne kendini ifade edecek dilin kodu
Ne hürriyet si mgesi bayraðýn coþku modu…

“ Bu vatan benim, bu gönderde dalgalanan…
Bu ana dilim, güzel Türkçe’ m,
Bu hudutlar elim “
Diyebiliyor muyum?

Ah…
Ah, güzel ülkem,
Çileli halkým!
Ýnandým hep, inanacaðým yine…
Asla manda –himaye olmadýk, yaþamadýk
Yaþanmayacak bundan sonra, buna gayretim!

“Millî Meclis’ in derhal toplanmasýný ve hükümetin yaptýðý iþlerin meclis tarafýndan kontrol edilmesini saðlamak için çalýþýlacaktýr.”

Oy
Benim
Topraðým!
Budur farký,
Bu eþsiz sezgi
Mustafa Kemal’ in!
O hem milliyetçi, hem
Demokrat köylüdür O. Hem
Hipokrat hem de bir devrimci…
Hem denetler hem denetlenen O.
Tam baðýmsýz devlet istenen…

Kongrede bu kararlar alýnýrken Sadrazam Ferit Paþa, 23 Temmuz 1919 günkü basýna:
Anadolu’ da karýþýklýk çýktýðýný, anayasaya aykýrý olarak Meclis-i Mebusan adý altýnda toplantýlar yapýldýðýný,
Bu hareketin askeri ve sivil memurlar tarafýndan önlenmesi gerektiðini bildirir. Kýsacasý Sadrazam, milleti jurnaller.

Bizim orda bu iþe
Fitne- fesat der, Ayþe.
Sonra veciz birkaç söz:
“Kýzgýn sirke küpüne…
Armut düþer dibine…”
Düðüm ederek çöz, der..
Anlayana saz olur
Sivrisinek, deðil mi?
Anlamayana davul
Zurna bile az olur!

Bütün bu engellere meydan okudu yani,
Tedbirini alarak çaðýrýr Mebusan’ ý.
Yedi Aðustos’ ta son bulur kongre ortamý,
Bir daha anlatýlýr memleketin ahvali.
Bu kongre’ de alýnan kararlar çok önemli,
Bütün dünya öðrenir, milletimin varlýðý birliði de o denli…
Ýþte altý çizilen
Hassasiyet içeren
Öncelerin öncesi
Milletin gözü feri…

“ Bu tarihi kongre’ nin yeryüzünde çok ender ve hatta büyük eser olduðundan eminim. Günü gelince tarih yazacak.” Der, Mustafa Kemal.

“ Biliyordum bu aný, bu tarihi bir adým
Kendime inandýðým kadar halk’ a inandým,
Damarýmýzý kesin, bayrakla vatan deriz! ”
Diye gururlanmýþtý, bu Mustafa Kemal’ im.

Tüzüðü gereði bir Hey’ et-i Temsiliye seçer Erzurum Kongresi.
Dernekler Kanunu’ na göre dilekçe yerine geçmek üzere Erzurum Valiliðine verilen 24 Aðustos 1919 tarihli yazýda, açýk ad ve kimlikleriyle þu Hey’ eti Temsiliye üyelerinin adý geçer:

Biri Mustafa Kemal, ayrýlmýþ askerlikten, biri Bahriye’ den bir Nazýr Rauf Bey, derken;
Erzurum’ dan bir vekil, adý Raif Efendi.Ýki de Trabzon’ dan sayalým vekil adý;
Biri Ýzzet Bey biri Servet Bey’ in yanýnda, Erzincan Nakþî Þeyh’ i Fevzi Efendi adý…
Beyrut eski valisi Bekir Sami Bey ile Mutki Aþiret Bey’ i Hacý Musa Bey ve
Sadullah Efendi, Bitlis eski vekili…

Önemli bir nokta var ki;
Bu þahýslar hiçbir zaman bir araya gelmemiþ, birlikte çalýþmamýþ…
Bunlardan Ýzzet Bey, Servet ve Hacý Musa Bey’ le Sadullah Efendi, hiç mi hiç buluþmamýþ…
Raif ve Þeyh Fevzi Efendi Sivas Kongresi’ ne katýlmýþ, sonrasýnda biri Erzurum’ a diðeri Erzincan’ a dönerek bir daha Hey’ et-i Temsiliye’ de bulunmamýþ…
Rauf Bey ve Bekir Sami Bey ise, Ýstanbul’ da Meclis’ i Mebusan’ a gidinceye kadar Mustafa Kemal’ le kalmýþ...

Bu
Kongre
Çok þeyi
Anlatýr. Hem
Görmeni saðlar,
Bazý isyanlarla
Sarsar, þaþýrtýr..Bazý
Güç katar adýmlarýna;
Tanýrsýn saðýný solunu,
Daha net görürsün yolunu.

Ýþte Erzurum Kongresi’ nde görülen bir takým kararlarsýzlýklarda bazý gerçeklerin daha net anlaþýlmasýný saðlamýþ,
Mustafa Kemal’ in Kongre’ ye üye olarak girip girmemekliði,
Kongre’ ye katýldýktan sonra da baþkan olup olmamaklýðý konusunda kararsýzlýk gösterenlerin bir kýsmýnýn iyi niyet ve içtenliklerine yorumlanmýþ bazýlarýnýnsa bu konuda samimiyetten uzak, aksine melunca bir niyetin peþine düþtükleri daha orada Mustafa Kemal tarafýndan anlaþýlmýþtýr.

Düþman casusu iken, her nasýlsa kongre’ de!
Trabzon’ dan seçilir; edep, irfan nerede!?

Seçilmiyor seçtirir, belli ki kirli niyet
Amacý ülkesine deðil hayýrlý hizmet
Adý Ömer Fevzi Bey, yaz bir kenara bellet!
Düþman casusu iken her nasýlsa Kongre’ de…

Önce Trabzon ili sonrasýnda Ýstanbul
Sabittir iþlediði suçlarý, araþtýr, bul!
Hainliðin biri bin para ediyorsa, kul
Trabzon’ dan seçilir; edep, irfan nerede!?

Kongre’ nin bitiminden iki üç gün sonra baþlayan baþka bir tartýþma ise;
Mustafa Kemal’ in Hey’ et-i Temsiliye’ ye girerek açýktan faaliyetinin sakýncalý bulunmasý üzerine.
Bu görüþün sahipleri, özellikle yabancýlarýn yanlýþ anlamasýndan,
Mustafa Kemal adýnýn yaratacaðý olumsuz duygulardan rahatsýzdýrlar. Oysa O Mustafa Kemal;

Bu görüþ sahipleri kendi halkýný deðil, varsa yoksa yabancý ne der, ne söyler ile
Ýçi titrer, bir türlü yanlýþ anlaþýlmaktan (!) Bunun adý örtülü döneklik deðil midir?
Böyle bir beyinsize ne yapýlsa yeridir…
Oysa tanýnmýþ biri, hele ki hükümet’ çe Hilâfet ve Saltanat makamýna hizmette
Asi duruma düþmüþ, hücumlarýn hedefi, ele geçiriliþi düþmana utku olan
O vatanseverindir yaþamýndan çalýnan…

O
Gördü
Ýnandý
Milletine.
Doðacak bir gün,
Doðacak milletten
Milli teþebbüs. Ancak
O zaman gerçek olacak
Millî, o zaman milletin…
Zaman ve olaylar doðrular,
O ki; bütün vatanýn ve
Koskoca bir milletin
Ölüm kalým aný…
O vatansever,
Düþünür mü?
Kendini,
Kendi
Son…

Eðer,
Bazýlarýnca ileri sürülen düþünce ve kuruntulara uymuþ olsaydý O,
Ýki bakýmdan sakýnca çýkarýrdý ortaya zaman. Birisi;
Düþünce ve kararlarýyla, bütün kiþiliðinde
Yetersizlik ve güçsüzlük olduðu zanný.
Ki, bu O’ nun vicdanýnýn emrine uyarak yüklendiði görev bakýmýndan
Düzeltilmesi olanaksýz bir yanýlma olurdu.
Ýtiraz edilemez þekilde ispatlamýþtýr tarih;
Büyük dâvâlarda baþarý için, sarsýlmaz bir kabiliyet ve kudrete sahip önderin varlýðýdýr þart olan.
Bütün devle adamlarýnýn ümitsizlik ve beceriksizlik içinde,
Bütün milletin baþsýz, karanlýklar içinde kaldýðý bir sýrada
Her “ vatanseverim “ diyen bin bir çeþit insanýn bin bir hareket ve görüþ tarzýyla,
Her þeyin allak bullak olduðu bir dönemde danýþmalar yoluyla,
Birçok hatýrlý ve nüfuslu kimselere bel baðlama gereðine inanmakla,
Güvenli ve kararlý bir þekilde özellikle
Süratle yol almak ve en sonunda
Çok çetin olan hedefe ulaþmak mümkün mü?
Tarihte bu þekilde baþarýya ulaþmýþ bir toplum gösterilebilir mi?

Büyük dâvâlarýn aðrýsý büyük
Yeteneksiz baþ’ la kudretsiz önder,
Böyle bir dâvâda taþýnamaz yük!
Gerçek bunu der,
Tanýðý tarih…

Millet, memleket, siyaset ve ordu
Bu iþler zekâ ve beceri kurdu.
Ýlgisi, alakasý olmamýþ yönetimle,
Olur mu hiç þakasý bunlarýn, kesinlikle!
Deneyim sahibiyse ve bilge, insan kurdu,
Büyük devletler ile hizmeti böyle kurdu.
Bunlar idi yükselten omuzlarda bu yurdu.
Emek ve çabasýyla elbet muvaffak oldu.
Budur özlenen önder
Budur izlenen önder
Budur kalender…

Verelim örnekleri, alalým dersi
Tarihte yaþananlar hep bunun tersi
Ne anlar ki, Nakþî bir Erzincan Þeyh’ i
Mutki’ li bir Aþiret reisi ne der?

“ Son derece hassas bir dönemden geçen ülke yönetimi
Bu vasýfta kiþilere emanet edilir mi?
Edilirse, milleti ve kendimizi aldatmýþ,
Yanýlgýya düþmüþ olmaz mýyýz?
Bu ayrýntýlarýn milletimize aktarýlarak bilgilendirilmesi
Bir siyâsi ve sosyal ahlâk terbiyesi gereðidir. “

Erzurum Kongresi’ nin bitiminde Ferit Paþa’ dan sonra Harbiye Nezareti’ ne yeni gelen bir Nazým Paþa imzasýyla,
15. nci Kolordu Komutanlýðý’ na 30 Temmuz 1919 tarihli bir emir gelir:

“ Mustafa Kemal Paþa ve Refet Bey’ in Hükümet’ in kararlarýna aykýrý davrandýklarý gerekçesiyle
Hemen yakalanarak Ýstanbul’ a gönderilmeleri hakkýnda,
O bölgedeki memurlara emir verilmesi ve
Kolordu’ nun bu duruma yardýmcý olmasý ricasýyla…”

Bu
Emre
Kolordu lâyýk’ýnca
Yanýt vererek
Yurt savunmasýna
Ve Mustafa Kemal’ e
Baðlýlýðýný kanýtlar.

Kongre bildirisini duyurur en sonunda.
Yabancý devletlerin temsilciliklerine,
Asýlýr birer birer yurt içinde her yere
Tüzük, Komutanlara, güvenli makamlara!

Üçüncü Kol ordu’ nun Komutaný Sivas’ ta
Öyle bir sitayiþli tavýr sergiliyor ki
Bin dokuz yüz on dokuz, Aðustos yirmi iki,
Bir telgraf gönderir, sevinci koyar tasta!

Açýlýr perdeleri, sahnede kim, bilinmez
Adý saný belirsiz, karadan kara oyun!
Kendisini akýllý milleti sanar koyun!

Gölgesi var kendi yok, söylenenleri týnmaz
Karakol Cemiyet’ i oyunu sahneleyen
Ýylik edeyim derken davayý örseleyen…

Mustafa Kemal, Sivas’ a vardýðýnda anlaþýlýr ki,
Orada Kara Vasýf Bey adýnda birisi, kaþ yapayým derken göz çýkarýr az daha.

Bir yandan
Bunlar var
Öte yanda
Ýstanbul, zor…
Düþünür derinden…

Görülen odur ki bu Ýstanbul Hükûmeti
Mali teþebüssleri engellemek hikmeti.
Hakarete uðramýþ gittiði Avrupa’ dan,
Ferit Paþa boþ döner bir þey baþaramadan!
Dönünce Ýstanbul’ a, hali beterden beter,
Hüzünlere bürünmüþ, duman baþýnda tüter.
Þifreli bir tel çeker hemen Mustafa Kemal,
Bin dokuz yüz on dokuz, Aðustos on altýsý,
Takvimler de þaþýrýr, o gün yüreðin sesi…

Bir yanda açýk seçik haysiyet kýrýcý bir yok ediþ plâný var,
Öte yanda vataný parçalayýp paylaþma durumu zinhar.

Hangi duygulu insan titremez bu durumda
Hangi vatanseverin oluru var yorumda?
Bu yurt bu millet bizim! Olmasýn mý umrumda,
Mösyö Klemanso’ nun kinayeli sözleri?
...Þükürler Yaratan’ a;
.....Ruhunda kahramanlýk azmiyle milletimiz,
.......Tarih boyunca sürüp gelen öz varlýðýný
.........Ne kaderin akýþýna, ne cellâtça hükümlere
...........Kurban etmedi, etmeyecekte…

Sadrazam ve Hükûmet gelinen bu noktayý
Görmezlikten gelerek düzeltmiyor rotayý.
Bilerek davet eder bu püsküllü belâyý,
Nerde hayat hakkýmýz, baðýmsýzlýk sözleri?
...Ýstanbul fütursuzca engelliyor olsa da,
.....Hangi güç, kuvvet durur milletimin önünde?
.......Yürür açýk ve kesin adýmlarla hedefe.
.........Dayamayýn sýrtýnýz Ýngiliz’ e ve þef’ e(!)
...........Ýstenmeyen þeylere milletin irâdesi
.............Gerektiðinde engel tanýmaz, çýkar sesi.
...............Kim ki hafife alýr milletimin gücünü,
.................Tanýðým olsun tarih, bineriz ensesine!

Son sözümüz budur ey, Saltanat Hazretleri!
Meþru olana katýl, atmasana çelmeyi!
Bu bir millî akýmdýr, görsene akan seli!
Eloðluna dayanma, yolda býrakýr seni!
.....Bu yüzden katýl dedik Kuvay-ý Milliye’ ye
.......Bu yüzden “eðil ” dedik, millî olan gaye’ ye
.........Bu yüzden toplayýver Meclis-i Mebusan’ ý
...........Esirgeme, ha gayret
.............Bu çabalar bu yüzden!

Sivas’ ta toplanmasýna çalýþýlan kongre için her taraftan temsilci seçtirme ve onlarýn Sivas’ a gelmeleri saðlanmaya çalýþýlýrken,
Ne yazýk ki yine her tarafta olumsuz ve aleyhte propagandalarla Ýstanbul Hükûmeti, engellemelerle iþi güçleþtirir.

Her ne olursa olsun
Toplanacak bu kongre!
...Biliyoruz ki çok zor
.....Belki de atacak tor…
.......“Çýktýk açýk alýnla!
.........Çokta hayýrlý bu yol…

Bu yol özgürlük yolu
Onur, haysiyet dolu
Vefalý topraðýmýn
Eser Sivas’ tan yeli

20 Aðustos 1919 günü Sivas Valisi Reþit Bey’ den gelen telgrafla,
Sivas’ ýn ne kadar heyecanlý olduðu,
Bütün engellemelere raðmen, bir kez daha anlaþýlýr.

Ýngiliz’ i Fransýz’ ý
Ayný þayak bezi bunlar!
Çala çýrpa gider yolda
Ayný ayak izi bunlar!

Ýþgal eder kýlýf hazýr
Ýþtigal der, kuyu kazýr
Marifeti soyup saðmak
Ayný yolun tozu bunlar!

Ne arýyor Cizvit papaz?
Yine hinlik peþinde farz
Bay Brüno avaz avaz
Ayný tavþan tazý bunlar!

Ah Saltanat Hükûmeti
Bedhah eder husumeti
Uyan artýk gör hiddeti
Ayný film, dizi bunlar!

Sözün özü, uyanmalý
Gözün ýþýðý yanmalý
Sonuna dek dayanmalý
Gömülecek kazý bunlar!

Mustafa Kemal, Sivas Valisi Reþit Bey,
Kolordu Komutaný Salâhattin Bey,
Sivas milletvekili Rasim Bey ve diðer askeri ve sivil yetkililerle dolaylý dolaysýz yollardan haberleþerek,
Bu yolda bilgi akýþý saðlar.

Sýrt vermeyin eloðluna
Kimler ortak bu oyuna
Asýrlarca aktý Tuna
Buna engel olunmaz!

Ne mösyö’ ler geldi geçti
Ne tohumlar ekti, biçti
Bulandýrdý suyu, içti
Münkire gel denilmez!

Kimi hayal kurar düþte
Kimi kâðýt üstü köþkte
Kimi de kir pasak iþte
Böyle masal kurulmaz!

Ey yiðitler can yiðitler
Boþuna gitmiþ öðütler
Kapýmýzý sarmýþ itler
Yaraya el vurulmaz!

Ne ecnebi ne bedevî
Benzemez milletim, kavi
Damarýndan kýzýl mavi
Akana öl denilmez!

Benim halkým vefalýdýr
Hem vefalý cefalýdýr
Bu yurt onun öz malýdýr
Baþka sual sorulmaz!

Daðlarýmýn doruðu kar
Döner mevsim döner bahar
Anadolu’ m þaha kalkar
Kaya’ ya yel sorulmaz!

Amasya’ dan Erzurum’ a
Selâm olsun vatanýma
Sivas’ ta verildi mola
Yolcuya yol sorulmaz!

Nihayet,
Hey’ et-i Temsiliye Erzurum’ dan
Mustafa Kemal Paþa
Rauf Bey ve Ulemâdan Raif Efendi ile
Erzincan’ dan Þeyh Fevzi Efendi,
Sivas’ ta bulunan Bekir Sami Bey’ le toplam beþ kiþiyi
Doðu Anadolu adýna Sivas Kongresi’ nde bulunmak üzere
Erzurum Kongresi’ nce görevlendirir.

29 Aðustos günü Erzurum’ dan Sivas’ a doðru yola çýkýlýr. Çýkýlýr da…

“Erzurum’ dan çýktým saat beþ idi
Kýratýma mavzer bana eþ idi
Kar da yaðdý yaralarým üþüdü
….. ……………“

“ Oðul oðul, bu daðlar kömürdendir
Oðul, geçen gün ömürdendir
Oðul, feleðin bir guþi var
Pençesi demirdendir. “

“ Yaz gelende çýkam yayla baþýna
Kurban olam topraðýna taþýna
Zalim felek aðu katmýþ aþýna
…………. “

Bu türküler hasret kokar, kulaklarý týrmalar… Bu maya, bu aðýtlar yoldaþ olur yüreklere, yoldaþ daðlara, taþlara da, çýnlatýr…

Anadolu’ mun bu güvenli topraklarýna yol alýrken,
Þu güzel Sivas türküleriyle doya doya memleket havasýný çeker ciðere dostlar;

“ Armut dalda dal yerde
Bülbül ötmez her yerde
Bizi felek ayýrdý
Her birimiz bir yerde
.....Al daðlar yeþil daðlar
.......Gurbette yârim aðlar
.........Açtý m’ola þu Sivas’ ýn gülü yapraðý
...........Çekti beni bu yerlerin suyu topraðý. “

Hay, kurban olduðumun memleketi!
Nazým kaldý yaylasýnda, bayýrýnda düzünde,
Yürek ayrý teraneler söyler bahar güz’ ünde…

“ Yaylasýnda çifte harman
Dizimde kalmadý derman
Ne yapalým baþ efendi
Büyük yerden geldi ferman! “

Refika Doðan-24 Temmuz 2010 / ANTALYA

Kaynaklar:

1-ATATÜRK ARAÞTIRMA MERKEZÝ /Kemal Atatürk/NUTUK-1919—1927
Bugünkü Dille Yayýna Hazýrlayan/ Prof.Dr. Zeynep Korkmaz
2-TRT. THM. Arþivi

Sosyal Medyada Paylaşın:



(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.