Zaman;
Bed yüzleri seðirten ve kem aðýzlarý böðürten muratlarýn terlediði,
Ad adlanmýþ, adaklanmýþ ve sadaklanmýþ yiðitlerin gem azýda doludizgin gürlediði,
Elleri nasýrlý, dizleri hasýrlý ve alýnlarý sýrlý analarýn tomur kýzlarýný erlediði,
Dede, torun, emmi, dayý, çaða-çocuk bir aðýzdan Tanrý’yý birlediði zamandýr!
Nazlýca hey kara toprak kucak açmýþ nazlýca
Can almaya can vermeye nice deli ser gelir
Yurt baðrýndan Rûm eline bir ok gibi hýzlýca
Kalkan geren mýzrak salan kýlýç tutan er gelir
At sýrtýnda doludizgin “Allah Allah” der gelir
Gök yýldýrým yer velvele bir inilti derinden
Öbek öbek kaba taþlar doðrulunca yerinden
Deliþmenler od üstünde aþýn bin bir türünden
Geyik boynu manda döþü deve budu yer gelir
“Hamd sanadýr þükür sana Sübhânellah” der gelir
Baþý duman koca daðlar duyduðunda çaðrýný
Buz bulaðlý vadilerin ter basýnca baðrýný
Demir süslü Rûm erinin sýzlayýnca yaðrýný
Türk ilinden dindirmeye pençe pençe þîr gelir
“Rahim Allah Hâkim Allah Ya Bismillah” der gelir
Çayýr çimen baþtanbaþa çiy börkleri çektirip
Sýk ormanlar dal budaktan tuðlarýný diktirip
Koç yiðitler boz atlarý þahlandýrýp sektirip
Vardýðýnda yýlgýnlarýn gözlerine fer gelir
“Zürriyetim oðlum kýzým ýrkým billâh” der gelir
Buðra beyler oluk oluk nefesleri sezince
Rûm’a doðru ok çekip de temrenleri ezince
Gürbüzleri kefenleyip tan vaktine dizince
Kurt yürümüþ em tutmayan yaralara pîr gelir
“Yüz bin kýlýç boynum vursa dönmem vallah” der gelir
Han duruþu yiðidim hey buðz körleten emirle
Konar göçer Rûm sýrtýna nefes vurur ses vurur
On bin yýllýk pýnarlardan su katýlmýþ demirle
Salkým saçak koþumuna perçem perçem süs vurur
Doru taylar kiþneyende kopuz titrer kös vurur
Kocamýþlar Aksakallar Hâkka niyâz eyleyip
Sehere dek divan divan gökyüzünü meyleyip
Er tükenmez Oðuzlar’ýn dirliðini söyleyip
Þahbazlara destur verir yürek oynar his vurur
Doru taylar kiþneyende kopuz titrer kös vurur
Bozca kýrdan toynaklara çalý çýrpý aðýnca
Od mýzraklar kýrbaç oklar yaðmur gibi yaðýnca
Gerilerde cað direðim yeni yetme çaðýnca
Yanar durur döner durur duman duman is vurur
Doru taylar kiþneyende kopuz titrer kös vurur
Dolun bulur ay gecede ýþýk ýþýk kurdundan
Erenlerin ermiþlerin kutsadýðý yurdundan
“Tanrý yolu! ” deyip cenge gidenlerin ardýndan
Sanmayasýn þol tarihe kara yüzlü yas vurur
Doru taylar kiþneyende kopuz titrer kös vurur
Hey Salukbay sana derim iyi belle sözünü
Azgýn dinli kara kâfir saldýranda öz gerek
Rûm yaðýsý heybetiyle sararttýysa yüzünü
Zaðlý kýlýç yarasýndan gün yanýðý yüz gerek
Kýndan çýkan her kýlýca Rûm erinden yüz gerek
Koç yiðit ki akýn edip ýrmak gibi akacak
Koç yiðit ki volkan olup þol meydaný yakacak
Nal çatlatýp gem azýda yýldýrýmlar çakacak
Yaðý üzre atýlmaya yürek gerek köz gerek
Kýndan çýkan her kýlýca Rûm erinden yüz gerek
Rûm elinin barýndýkça cayýr cayýr yandýðý
Þahididir ol topraðýn alca kana kandýðý
Oðuzlar’ýn destan yazýp þölenlerle andýðý
Çetin olan kavgalara sakýnmayan göz gerek
Kýndan çýkan her kýlýca Rûm erinden yüz gerek
Salukbay hey sana derim usun nice dar mýdýr?
Yaðý görüp benzi solup soluk almak ar mýdýr?
Issý Tanrý þol acunda bâki kalan var mýdýr?
Bir aðýzdan Tanrý’ya ant Malazgirt’e söz gerek
Kýndan çýkan her kýlýca Rûm erinden yüz gerek
Uluyanda gök yeleli kurþun belli kurtlarým
Benim rüzgâr gibi esip eþkin atlar çatlatan
Gök tutanda bulutlaþýp konup göçen yurtlarým
Benim yetme adýmlara dolgun eþik atlatan
Gür neslime volkan benim adým Sultan Alparslan
Buðra beyler koç yiðitler ata baba yükünce
Omuz verip kargý salýp yaðý üzre çökünce
Pirinç uçlu telek saçlý oklarýný dökünce
Benim çelik alýnlarda parýldayan kýzýl tan
Gövdelere kalkan benim adým Sultan Alparslan
Kýlýç çekip kýn sarkýtýp yeþil boðum kemerden
Iþýl ýþýl pürce billur indiðinde kamerden
Sað tarafým Ali’dendir sol tarafým Ömer’den
Benim görklü Muhammet’e han ýrkýmdan adak han
Gürül gürül al kan benim adým Sultan Alparslan