küf kokan bir sevda öyküsüydü bizimkisi,
vesikalýk kadrajlara, mühürlü suretin,
her yoldaþýmýn olduðu gibi, metelik/siz cüzdanýmýn,
...baþ köþesini avutuyordu,
-týpký Tanrýnýn istediði gibi...
ki o; nimetini kulun cüzdanýnda görmek ister...
kapý her saat baðýrýyor avaz avaz,
hep ayný suratsýz postacý...
-geçmiþten- kopartýp tüm hayallerimi/zi
dikeliyordu tüm endamýyla,
iþte karþýmýzda!
...mektup yine buram buram acý,
oku/n/dukça taze taze gözyaþý...
sonra mý?
kader yine; Badavut kýyýlarýna,
yalnýz yakamozlara teslim ediyor bizi usulca...
...
senin yanýnda durmak adýna;
hangi kapýyý aralasam,
ya iki gözü iki çeþme örselenmiþ kaderler,
ya -namahrem var- diyen fahiþeler..
ve senden kaçmak adýna hangi kapýdan çýksam;
ya alýþamadýðým soðuk esen Meltem’ler,
yada sýcaklýðý karamsarlýðýmý bozuyor diye,
-tutunamadýðým-
...içimi titreten güz/el/ler...
ve sonra tabi sen;
herkesi sevmeye çalýþan,
ve kendini hep unutan,
bahar bahar bakan kadýn...
söylesene Allah aþkýna,
Hangi el oðlunun derme çatma yollarýnda öðretmediler sana gözüm?
...anca geçmiþin, aþka kefen biçtiðini?
13.11.2010