KAVAK YELLERİ
Bir zamanlar baþýmda kavak yelleri esti,
Niyetim yaþanasý, bir acayip hevesti.
Zaman denilen ata gem vurmadan binerdim,
Dolanýr Kafdaðý’ný aþk yurduna inerdim.
Dilimden dökülürdü duygular beyit beyit,
Çalardý gönül udum hicazkardan, mahurdan.
Bin yerde bin güzelin ayrý sevdasýndaydým,
Bin sevdayý bir kalpte taþýr edasýndaydým.
Yüreðimde küllenen ateþi söndürdüm ben,
Bohçaya koymak için sevdalarý dürdüm ben.
Kendime getirince aldýðým sýrlý öðüt,
Toplanýp göç eyledim o efsunlu þehirden.
Þaha kalkmýyor artýk içimdeki bezgin at,
Uçurmuyor gönlümü hayal denilen kanat.
Dönüp baktým maziye, geçen günler boþ geldi,
Yaþananlar karanlýk, yarýnlarsa loþ geldi.
Aklým hüküm verirken vicdaným oldu þahit
Devþirdim yarýnlarý umut akan nehirden
Yýpranmýþ düþlerime tüm anýlar üþüþtü,
Her günümün üstüne bir salkým hüzün düþtü.
Ýhanetler saklýdýr, bitmez korkularýmda,
Karabasanlar gelip bastý uykularýmda.
Güç buldu hafýzamdan, içimde yatan yiðit,
Kurtardým geleceði, geçmiþteki zehirden.
Sardý duygularýmý sonbahar serinliði,
Maziye mezar oldu semanýn derinliði.
Sal be yorgun yüreðim, içinde ne varsa sal,
Geçmiþte iyi kötü, yaþanan her þey masal.
Yenik düþsün de nefsim, son bulsun artýk aðýt,
Ruhum mestane olsun huzur tüten buhurdan.
Halil GÜRKAN
Sosyal Medyada Paylaşın:
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.