ORUÇ
Onbir ayýn sultanýyým diyerek;
Bir görsen, çiçekler açýyor oruç…
Sanýyor ki; herkes onu bekliyor,
Sevinçten göklerde uçuyor oruç…
Rahmet götüreyim diye çok koþtu,
Buralara kadar ne daðlar aþtý,
Buraya gelince feleði þaþtý,
Yine de gülücük saçýyor oruç…
Bekleyip de, ramazana erince,
Sanýyordu, her þey yerli yerince.
Sokakta yiyeni bizzat görünce;
Kahrýndan sigara içiyor oruç…
Ýlahi bir hava olamayýnca,
Gönüllere akýp, dolamayýnca,
Sahura kalkan da bulamayýnca,
Seçe-seçe bizi seçiyor oruç…
Kimisi göz kamaþtýrýr þýklýktan,
Kiminin göbeði þiþer tokluktan,
Kimi, üç ay oruç tutar yokluktan,
Ýþte, þimdi böyle geçiyor oruç…
Sanki oruç tutan suçluymuþ gibi,
Kasala-kasala yiyiyor zobu.
Bunun, þu haline ne desin tabi?
Bu yüzden burdan kaçýyor oruç…
Fütuhatý bir tarafa kodu da,
Artýk fetva bile sustu kadýda,
Sýðýnacak gönül bulamadý da,
Aðýr-aðýr artýk göçüyor oruç…
KORKUT der; deðerler yittiði için,
Tutmayan, tutaný güttüðü için,
Bunlar da zoruna gittiði için,
Kendine kefenler biçiyor oruç…
Aksaray, 20 Eylül 2008
FÜTUHAT: Fetihler, zaferler, galibiyetler
Hasan Korkut
Sosyal Medyada Paylaşın:
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.