Sana geldim, ey kavganýn tarihiyle yaþýt Mezopotamya geldim,düþlere gecikmiþ kuþlar gibi...
bir nehir gibi taþýp kendinden “Mardin kapý þen olur”ken bir gece “Dað kapýnýn taþlarý”na vurularak ve dönerek bütün yollardan, yorgunluklardan,yardan,yaradan sýrtýmda hançerlerle Sezar’dan sana geldim ey! yüzümü döndüðüm güneþ döndüm,düþlere gecikmiþ kuþlarýn kanadýnda…
Ksenephon’dan bu yan durmuþsa bizi terkisinde gezdiren zaman, onbinlerin dövüþüdür bu bir daha dönüþü olmayan ve döndüm savrulmuþ bir ömürle kavgamdan sana yenilgimi getirdim ey mezara giresi gelen anne! , Yenildim ey intikamýn almadan koynuna girmeyen baba!
bir kere olsun öpmeden sevdiðini daðlara vurulan! beni mi okur bilmem seni mi þu gazelhan; “Periþan-ý halden bilmez periþan olmayan sultanýdýr âlemin,sultana muhtaç olmayan”
sana geldim, ey ihanetin tarihiyle yaþýt Mezopotamya geldim,düþlere gecikmiþ kuþlar gibi…
ak sakallarýyla güneþe dönüyor Ararat katýrlar geçer eteðinden yorgun ve kaçak Hazar’dan Vangölü’ne selam götürür…
Ýshakpaþa önlerinde koyun otlatan çocuk ve okul önlerinde yumurtalý ekmek kavgasý... bir çoban ateþini söndürüyor önce ve sonra yangýnýný… bir eski aþký gezdirir de daðlarda kimse görmez nasýl da-yandýðýný... aðýtlar yakar geçen ömrüne, ve Kürtçe çalar kavalýný “pir bum dýl pir nabe evdalo dýl”
sana geldim ey güneþle yaþýt Mezopotamya geldim,düþlere gecikmiþ kuþlar gibi..
kaç ömür geçti gençliðimin üstünden kaç defa asýldým,kýrýldý boynum kaç diyorum…? Kaç…? hadi kaç…….ma! dur da nehir ol…deniz ol…. uzat boynunu dar aðacýna,Deniz ol! Deniz öl! milyon kere… serpil ateþine Ýbrahim’in yüzülsün derin,Hallac’ý ol kendinin.. deniz olamýyorsan bir damla su ol bari Ýsa deðilsin çarmýha gerilen, Havari ol en azýndan Havari!
sana geldim ey bütün vurulmuþ aþklara beþik olmuþ Mezopotamya geldim,düþlere gecikmiþ kuþlar gibi…
“derelerden kan akar burada nicedir, analar aðýt yakar her doðan gün gelinler yola bakar…çaresiz”
dökülür kadim bir kentin surlarýna cehennem uðultusu aðýtlar ipince bir kederdir baktýðý ýslak gözlerin ve mahþer yeridir bu gece sen kýyametim olursun Rozerin! en baharýnda ömrünün en aymaz gecesinde utanca durmuþ tarihin uyurken bildiðim bütün kentler ve tanrýçalar vurulduðun yerde kurumamýþtýr kanlarý daha nicelerinin
sana geldim, ey beni Rozerine hasret býrakan Mezopotamya geldim,düþleri vurulmuþ kuþlar gibi
Rozerin! ey geceden kara yazgýsý ey uykusu çalýnmýþ gök-yüzünde saklý gece kastýn mý var kederlenmiþ ömrüme? sana yazdýysam bütün bildiklerimi yaþamak iflah olmaz bir ihanettir artýk ya kýnalý avuçlarýnda götür yüreðimi ya kefenin olup sarayým, kendinle götür beni….
Sosyal Medyada Paylaşın:
Özhan Hakan Åžiirleri
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.