Sen hep kendine yenik, sen hep kendine küs Yýkýlmýþ düþler Her düþleyen bin piþman Kulak týrmalayan martý çýðlýklarý günün koynunda Göl asabi / safran sarýsý sonra / ve kan kýzýlý… Yuvarlanýp giden birkaç damla gözyaþý belki Tuhaf, esrik bir yalnýzlýk / sancýsý henüz mideye vurmamýþ…
Saklýdýr martý çýðlýklarý dýþýnda tüm sesler / evren duyuma kapalý Gördüðün yanýna kâr kalýr sadece: Kayalar üzerinde uçuþan birkaç sinek Uzadýkça uzayan ufuk Sessiz rüzgârýn dalgalarý harekete geçiriþi Ve hýrçýn dalgalarýn akla ziyan kararlýlýðý…
Yani fazladýr aslýnda bu kent ikimize Bu görüntüler, bu çýðlýklar fazla… Gene de hangimiz yarýmýz acaba? Hangimiz göründüðünden hep bir fazla?...
Hafiflediðini hissedersin / çekilirken kan bedeninden Ölümün en büyük ya da tek faydasý budur belki de… Ama dinmez sýzý: Eser rüzgâr, Çýðrýþýr martýlar… Gömülürsün törensiz-duasýz / ne de olsa zaman (dünya) -sensiz de olsa- geçmek (dönmek) zorundadýr…
Ekim 2009 / Ankara
Sosyal Medyada Paylaşın:
Utopia Åžiirleri
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.