ZAN
Ellerine umut sýkýþtýrýlmýþ bir çocuðun,
ceplerinden boþalan terin,
bacaklarýndan süzülüp,
topraða dokunmasý kadardýr,
yýllardýr kalbimin bilmediðim ve hiç girmediðim yerlerinde biriken,
o patlamaya hasret volkanýn, baþ ucunuza dikilip,
tüylerinize kaçacak delik aratacak olan diriliþine kalmýþ vakit.
Yalanlarýnýza kanmayýp sizi tuzaða düþürüyor belki bu salak çocuk,
kanmýþ gibi yaparak.
Göz bebeklerinizi dolduruyor içinize dolan o sahtekar ümit.
Üzerinden kaç bahar geçti o kahbe gidiþin.
Bu dökülen kaçýncý yaprak?
Kaçýncý kar tanesi yapa yalnýz kaldýðým sokaklarda tenime kaya parçalarý gibi vurup,
esvabýmý donduran?
Ben kaç tane yaðmur damlasýný çölde su bulmak niyetine yuttum biliyor musunuz?
Oysa ýslaktý her yaným tepeden týrnaða.
Sizi bitiren aklýnýza nakþettiðiniz "zan"mýþ meðer,
her gün bir hücrenizi parçalayarak.
Bu volkan bir gün patlayacak.
Zannetmeyin bacaklarýmý gýdýklayan o ter damlacýðý güldürecek simamý.
Zannetmeyin eriyip gidecek topuðuma gelmeden.
Sizin damlacýk zannettiðiniz o þey bir deniz aslýnda.
Dedim ya;
Zanlarýnýz bitirecek sizi.
Sandýðýnýz her þey, daldýðýnýz bir uyku.
Söylediðiniz her yalan, günah bulamacýna dönmüþ bedenlerinize eþilen bir kuytu.
Zannetmeyin ölüm kuyusu.
Size helal olmayan hakkýmýn hesabý,
Ahýmýn üzerinizden aheste aheste çýkýþýdýr bu.
Kahbe zamanlardan beri biriktirdiðim gül yapraklarýnýn kurusudur,
rüzgara delicesine savurduðum bu yýðýn.
Deste deste uçuþudur hasretimin, hep ama hep kanatsýz uçtuðum,
fakat bir gün olsun yere çakýlmadýðým semada.
Ne yalan söyleyeyim,
siz hücrelerime iþlemiþ ve tenimde nasýrlaþmýþ birer yalan tanesi olmaktan öte geçemediniz benim gözlerimde.
Bu benim hayatta en iyi bildiðim þey, benim en büyük gerçeðim.
Saya bildiniz mi þimdi yapraklarý?
Yoksa biraz daha zaman mý umacaksýnýz, umudunu öldürdüðünüz bu çocuktan.
Yoksa yalan ziyafeti mi hazýrladýnýz açlýktan nefesi kokmuþ bir köpek gibi inleyen cerbecoþ yüreðime.
Yalan rüzgarý,
Hasret figaný,
Nefret kapaný.
Þýmarmayýn "hasret" dedim diye.
Bilmediði þeylerin eksikliðini hissetmezmiþ insan.
Balta dilli herifler.
Küçük, küçük ama çok küçük, birer pire kadar kalmýþsýnýz
yalan damlalarý,
yalan kokan gözlerinizden parça parça dökülürken.
Ben kayýtsýz kalmýþým icraatlarýnýza,
hatýrasýzlýðým yalanlarýnýzýn rüzgarlarýnda sayfa sayfa uçuþup,
gitmeye cesaret edemediðim yerlerde kaybolurken.
Þimdi büyüdüm ama.
Gidiyorum.
Korkmuyorum.
Ve aralýyorum hatýrasýz sayfalarýmý hapseden o demir sürgülü kapýyý.
Ama kolay deðil o aðýrlýðý bu toy bedene yüklemek.
Menteþeleri paslanmýþ,
Ve yaþlanmýþ garibim, çökmüþ yorgunluðundan.
Öyle bir bakýþý vardý ki;
"Vefasýz" diye haykýrýyordu gýcýrtýlarý.
Olmuyor,
Yapamýyorum.
Bitmiyor bir türlü.
Akþama kadar devam eder bu yazmaya kalksam.
Zaten bir çoðu, bir önce ki akþamýn hatýrasý.
"Sus" demeyin bana.
Ne hakkýnýz, ne cüretiniz var buna.
Susamam hem.
Kusamam bir defada.
Nasýl susayým?
Ýsminiz yazýyor yüreðimin dibinde ki her cefada..
Her gece baþkasýyla seviþen bir kadýn gibi orgazm edemem duygularýmý bir anda.
Siz yüreðimi iffetsiz bir fahiþe mi sandýnýz yoksa?
Ki onlar daha iffetlidir sizin yanýnýzda.
Gözlerime bakýn balta dilli herifler.
Korkmayýn, utanmazsýnýz.
Ama ben utanmýþtým zamanýnda.
Çocukluðum, tavana saplanmýþ bir kancaya asýlan etimin parçalanmalarýyla geçti.
Kulaklarýmda her gün baþka naðmeler,
Adýma yazýlan piçlik türküleri þimdi orkestra oluyor kafamda.
Þimdi ben yazdým ya bunlarý,
Terbiyesiz olurum anýnda.
Bu sayfalarý kirletmiþ olurum densiz satýrlarla.
Seviyeyi kaçýrmýþ, haddini aþmýþ amatör bir þair bozuntusu...
Amacýna ulaþmýþ bir edanýn ruhunuza kattýðý o üç kaðýtçý sevinçle,
Mutlu, iyi, kaliteli birer insanmýþ gibi davranýp,
þen kahkahalar atýyorsunuz etrafa.
Zannediyorsunuz ki "doðru çalýþýyor yalan makinemiz."
Ama zannedin ne olur.
Sadece zannedin.
Biliyor musunuz o en büyük zaafýnýzýn marifetlerini?
Sizin o zaafýnýz ki:
Kaleminin mürekkebi Kop Daðý’nýn ayazýnda donmuþ,
Ve defterlerinin üzerinde otlar bitmiþ bir þairi yeniden diriltti.
Ama eskisi gibi romantik deðil cümlelerim.
Baþtan sona kýzgýn, tepeden týrnaða öfkeli.
Benim suçum yok.
Siz çaktýnýz kibriti.
Ama yine de sýrýtmaya devam edin.
Çakmayýn dalgayý.
Anlamayýn vaziyeti.
Öylece sýrýtýn,
Yalanýn ateþinde mangal olmuþ kelle gibi.
O ter damlacýðý bir gün topraða düþtüðünde,
günden güne büyüyen sarmaþýklarý,
pislik çýkartýrcasýna sizi sýkýp,
içinizde ki tüm yalanlarý bir þelale gibi aðzýnýzdan çýkarttýðýnda,
avaz avaz baðýrmayýn "imdat" diye.
Zira siz deli gibi haykýrýrken,
kulaklýðýmý takýp bir anne þarkýsý dinleyeceðim,
hiç bir þey hissetmeden.
Ýþte bu.
Ama zannetmeyin bu kadar.
Ve ya zannedin.
Benim için daha iyi.
Bir gün o dilleriniz yangýnlardan yangýn seçer.
Fakat hiç kimse "cýs" demez bedenleriniz ateþe yaklaþýrken.
Zannetmeyin acýlarýnýz bir gün biter.
Zannetmeyin zaman bir tren gibi geçer.
Benden yana korkunuz olmasýn.
Daha önce de söyledim.
Karþýma çýkmayýn yeter.
Nuh BARITCI
( CIS: küçük çocuklar, kendilerine ya da her hangi bir eþyaya zarar verecek bir þeye (örneðin ateþe) yaklaþtýðýnda, onlarýn dikkatini çekip, tehlikeden uzaklaþtýrmak içi kullanýlan bir tabir)
Sosyal Medyada Paylaşın:
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.