küçücükten bilmeseydim seni
çocukluðum gelmezdi peþimden
þimdi
geçmiþin avucundan tutup
bir çocuk büyütüyorum
her an
ayný çocuklarý sevmeseydik mesela
ne çocuk gibi hissedecektik
ne de sevecektik çocuk gibi
bir de aðlamasaydým çocuklar gibi
her düþtüðümde sana
avuçlarým kanayacaktý
þimdi güneþi besliyorum
dönüp dönüp gelmeseydin bana
nasýl bilirdim deðiþmediðimi
ve
nasýl güzel koktuðunu uzaktakilerin
üzülsem de giderken
gelmeseydin yine de
nasýl özlenirdim kim bilir
þimdi uzaklarda mis gibi bir kýz
zaman
caným benim
bir gün bir delilik yapmasaydýk
o sýralarda
böyle mutlu olmazdýk inan
gülümsemezdik
çocuklara ve delilere
gülümseyemezdik
çocukluðumuza ve deliliðimize
ve içmeseydik sabahlara kadar
ne komþular kýzacaktý
ne sevgilim
eðlenmeseydik
yýllanmýþ bir þarabýn tadý
ve çakýrkeyifliðim
sizde kalacaktý
pek bir þarap gibi
ve
pek bir çakýrkeyifim
bu aralar
sevdiðimiz adamlar da gülümsüyorlar mý
çocukluklarýna
kötüsü
gülüyorlar mý verdikleri sözlere
iyisi
platonikler falan
yalnýz deðiliz hiç birimiz
her birimiz olmasaydýk eðer
göremeyecektik kelebeðin rengareðini
ve güneþin ýþýðýný
bir de sarý saçlý kýzlarý tabi
olmasaydýnýz büyümeyecektim
hatýrýnýzdan büyüyorum
hayatýma deðenlerinizle büyüyorum
büyüyorum bak sevgilim...