- Soluk soluða süratle koþan, (koþarken ayaklarýný) vurarak ateþ çýkaran, sabah erkenden baskýn yapan, orada tozu dumana katan ve düþman topluluðunun ortasýna dalan atlara andolsun ki, insan gerçekten Rabbine karþý pek nankördür. Sûre-i Âdiyât, 1, 2, 3, 4, 5 ve 6’ýncý ayetler
Hele güzel duy hele, benden bana yol keskin
Býçak sýrtý seyrimde, saðým solum yar dedim.
Küstü âlem mihrime, ses feveran, dil miskin
Yüðrük derde gem oldum, çek azýya yar dedim;
Yüzüm tekti sözüm tek, hayâ dedim ar dedim.
Efsûn sardý mahâlli, közler tütsü saðýmda
Al karasý baskýnlar topraðýmda, baðýmda...
Bir hüzünkâr teselli, deli dolu çaðýmda
Darda kalan aklýmý, tut varýnla kar dedim;
Yüzüm tekti sözüm tek, hayâ dedim ar dedim.
Güller tanda tutuþtu, gönül yaktý soraklar,
Her bulaða gam yaðdý, sardý günü kuraklar.
Bir vakitten bir vakte, soluk deren duraklar
Nur yüzüne kelâmdýr, yokluk elde var dedim;
Yüzüm tekti sözüm tek, hayâ dedim ar dedim.
Nazým hasým sürgüsü, yaþ rüþtüne erince
Evde bulgur telâþým, meþki kaldý pirince...
Duy ki güzel ay aþýp, kor ruhuma girince
Bir görümlük sohbete, nice vakit dar dedim;
Yüzüm tekti sözüm tek, hayâ dedim ar dedim.
Kurtbala’ya dolundur, þavkýn ardý yolduðum
Kara daðlar doruðu, kýrdan kýra solduðum...
Gün ötesi çýðlýkta, baþucumda bulduðum
Hazzým olsun þefkâtin bas baðrýna sar dedim;
Yüzüm tekti sözüm tek, hayâ dedim ar dedim.
11 Þubat 2006 // T A R S U S
Hakan Ýlhan Kurt