belki de gün ýþýðý deðmiþtir yüzüne
yâ da bir kaç yaðmur damlasýnýn kanatlandýrdýðý
Nisan nefesi titretmiþtir,
güllerle donatmaya adandýðým yüreðini...
kim bilir;
bir çocuk sûreti belirmiþtir,
cennetin muþtusu o alev gözlerinde...
bir ben kalmýþým oysa,
sadece bir ben;
âh o efkâr-ý yâr kasýrgasýnda...
vâktiyle kâh özlem demiþler,
kâh hasret!
bakþýlar susmuþ,
kocamýþlarda sagularýn en karasý;
deðil ki dilime,
damar damar kanýma sinmiþ
bir gülistân-ý hâkký suluyor, gerdanlýðýn...
haydi gül biraz...
ve biraz gün,
ey benim tozuna topraðýna
yüz buladýðým coðrâfyam!
haydi, gün biraz...
bahar temâþasýný kokun deliyor ey yâr
kurdun kuþun telâþý þefkât koynunda deyiþ
fersâh fersâh öteden sesin geliyor ey yâr
göðsümdeki her mýsra hazzýný kelâmlýyor
cümle nebât hayvanat esas duruþa geçmiþ
evreni aydýnlatan nurunu selâmlýyor
ikinisanikibindokuz-gaziantep
hakanilhankurt