Göç Zamanı
Bir sabah vakti
acý bir sela okunsa minarelerde
"biri ahirete göç etmiþ " derdin anne
sonra baþlardý evlerden sessiz göçlerimiz
ahret fýsýltýsýyla aðlardýn
dilinde Fatiha gezerdi sessiz
Sokaklar eskiyip unutulur çocukluktan
oyuncak isterdim
kýrýk bir yaþamý verdiler
dertler akýyordu oluklardan
Ne çok çoðulmuþum seninle oysa
içimin avlusunda yaðmur suyundan
ürken,
küçük serçelerim vardý
kimi sevsem hep çocuksu hâlâ
bak yine yalnýzým büyürken
En iyisi mülkiyetli ve göçsüz
o serçelermiþ bence anne
telaþla dolaþýp duruyorlar
zamanýn kýtlýðýndan
ilk ýþýkta uyanýyorlar
Serçeleri göç etmekten alýkoyan da ne
neden göçlerimizle serçe kadar olamadýk
mutlu bir ömür olmalýydý
hayatýn bize borcu
kayým baðlasak da birtanem
hayat hep çözüyor hurcu
Senden de kayým
þu serçe
eskiyen duvar
birine ekmek veririm
sýva yaparým yüzüne diðerinin
ne duvarýn sessizliði bozuldu hala evde
ne ürkekliði tükendi serçenin
Hani ya soðudu o sýcak kucaðýn
olamadýn bir serçe kadar
kime sarýlsam hala üþüyorum
yaðar üzerime kar
Sait Açýkgöz
Sosyal Medyada Paylaşın:
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.