hafif es rüzgar
hafif
durulsun deniz
karýncalar su içsin kýyýsýndan
sabahýn ýþýðý
sessiz
gidiyor aramýzdan
rüzgarlarla kardeþ oldum kaç kez
kaç kez kýrdým çeliði belinden fýrtýnalarla
bugün
hafif es rüzgar
hafif
es
Güneþ deðiyor denize
dudaðýna tuz olayým
üstüne kan aydýnlýðý örtünüp
alýp baþýný gider gök
sabaha deniz olayým
aðýdýmda her sabahýn ýþýðý var
kara giymezdi bu deniz toy
gökyüzü uzatýrken
göðsünü
deniz emiyor
süt akýyor güneþten
çocuk bu Karadeniz çocuk
on beþ takým yýldýzýmý emiyor geceleri
bir yýldýz var orada
zincirli prensesim
Andromeda
deðdi çelik bir býçaðýn parýltýsýna
Sürmene’de uþaklar neden
çamur sýçrýyor bastýðýn yerden
mal yükleyen hamallar
kendi istifini taþýr Kahya’nýn
tükürük çamurundan
bir ülke kirleniyor
akrepçe akýtýr zehrini
onulmaz sol yaným
yaðmur yaðar üstüne
Deðirmendere’sinin
Sürmene çamur
kim bilirdi kastýný
Trabzon Ýskelesi’nin
topal zekanýn keskin býçaðý
yol kesen Kâhya Yahya
tarihin akýþýný kesiyor boðazýndan kayýkçýlarla
Kâhya Yahya
kara belasý olsan da sabahýn
uzayýp gider sevdamýz denizde
kaç kat gece Ocak ayýnýn 28`i
`Kan Konuþmaz`
"Ne bir vapur dumaný, ne bir yelken."
kaç kat küçük Bandýrma Vapurundan
gökyüzünün yýldýzlarýný taþýr
Deðirmendere’de tek taka
deniz Güneþe karýþýrken
hýrçýnlaþýr daha da
sessiz geliyordu
topal balýðýn býçaklý kahyasý
ekmek denizinin haraççýsý
parlýyordu sinsinin hilal hançeri
kývrým kývrým yýlandý motorun hýrýltýsýyla
Yahya Kahya
hamlacý
yanlýþ bu hamlacý
küreðin aldýðý yol denize deðil
býçaðýný tuttuðun devir
karanlýða giden dipsiz
derin saltanat tacý
Güneþ’i kamaþtýran
takýmyýldýzý kollarý arasýnda
on beþ can parlýyor bizden
Ýçinde onca acý
seksen sekiz yýldýzýn Kartalý Ethem Nejat
Avcý yýldýzým Kâzým Ali
proleter bilincin oklarýný atar yayýndan
sevdasý nasýldýr kim bilir
öpmüþ müdür
aþkýnýn
terindeki ak pýnarýndan
Bahaeddin, Emin Þefik,
Lir ve Kuðu yýldýzýmýz
denizden bir uðultu
Kuðu’nun sonsuz çýðlýðýdýr bu
vurulurken eþi
lirin her teline deðdikçe eðilir baþý buðdayýn
insanýma göklerden taþýr Güneþi
Cemil Nazmim Yay yýldýzýdýr Güneþ’in kaþlarýnda
silinir sürmesi siminin
bakamaz yeryüzüne elindeki ayla
her ýþýðý darmadaðýn
4,5 milyarlýk ihtiyarýn
oðul hüznü vardýr altýn baþýnda
Kâzým Hulusi, Halitoðlu Mehmet, Ýsmail Hakký
Þimal Yýldýzým kayýyor ellerimden
þaþkýn denizciyim
bulamýyorum
geceden sabaha çýkmýyor yolum
çobanlar kayboldu daðlarýmda
gece
pencereleri yutan bir gece
sinsice durdular
sabahý yüreðinden vurdular
emperyalizme karþý savaþ kaçkýný bir topalýn
deyneði Kahya Yahya ey!
yudukça kirlenen hançerin suya deðdi
haraççý
fesatçý
uçurumlardan denize atttýðýn
vicdanýn
taþýnmayacak kadar
berbattý
Hayreddin, Mehmet Ali, Ýsmail Hakký,
Maksut, Mustafaoðlu Mehmet ve Çitoðlu Nazmi Ýsmail,
On beþ takýmyýldýzýna deðdi Güneþ
hayat verdiði dünyanýn
içinde taht kurmuþ hainlikten
utanýr arlanýr
büzülür içindeki ateþ
Güneþ’in caný demir
devrilir
bu devriliþin
........ ...bütün tarihî
............ ....... sosyal
.............. .... ekonomik
þartlarýný taþýr Güneþ’in on beþi
zamanýn yüreðinden akar bir ýstýrap þarkýsý
büyük ölüler büyük ölüler
küçülmüþlerin elinden
büyük ölürler
dirilir yeniden yürekleri ateþinde
sanmayýn bir mezar taþýdýr Güneþ
bir annedir yýldýz büyür içinde
bir þehrin varoþunda çürür aðaçlar
sahibinden daha aðýtlý
topal bir zekanýn peþinde
yorgun ve hasta aksýrýyor
aksýyor hamallar
koca bir halk olup kaldýrýmlardan
sürünerek
sokakta kirli bir kedi gibi açlýkla
sürtünüyor çöp atýklarýna
kaderini çevirenlere
büzülür utançlý bahçedeki gül
Güneþ sadece sabah doðar sanmayýn
kanarken Güneþ cevherleri
her akþam erir alev yeryüzüne
casus uydular,
uzay yolcularý
boru hatlarý,
göçmen kuþlarý
ah ! kýyamadýðým göçmen kuþlarý
iþgalci uçaklar
iþbirlikçi topallar
sefer var yer yüzüne on beþ milyon çoðalarak
patlýyor güneþ
Güneþ’in yürek ateþinden
kaynamalý diyor sabahýn ýþýðý Suphi
parlamalý iþ isteyen bilek
tencereler dolmalý
............. aþa hasret yaþlýya
bitmez
bitmeyecek bu dilek
Güneþ’ten geliyorum ateþtendir gemiler
saatte 70 000 km hýzla
dönüyordu sevinçten ekseninde
sarýlýp aya
daðlarýn yücesi gördü gemileri
tan yanýyordu
serdi denizden ipek halýyý dünya
akar gama ýþýný göðsünden güneþin
emer üþümüþ Karadeniz yalnýzlýðý
çýrpýnýyordu on beþ kez göðe
bir o kadar yere inerek
dizildi seksen sekiz takým yýldýzý
duyuyoruz
tan vakti baþladý sefer
Güneþ’in füzyonunda kýzýl kýrmýzý
büyüdü bir çocuðun içinde tohum
geliyor halk halk
...............Suphi’si sabahýn
bir çocuðun çýðlýðýna koþarak
................ baðrý kanlý
alevlendikçe Güneþ Fýrtýnasýyla
uzaya hükmeden Güneþ’le yürüyor
sanma güneþ sadece sabah doðar
uzanýr güneþ rüzgarý akýntýsý kanayarak sulara
Güneþ yarasýnda parýltý
gider kutup tanýna,
biter bomba uçuþlarý
haberleþme
yakar suni uydularýn devrelerini
sýzý var
Güneþ’ýn ýþýmasýnda
............sýzý var
Sait Açýkgöz
Sosyal Medyada Paylaşın:
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.