AŞIK VEYSEL
AÞIK VEYSEL
Yirmi bir mart günü dünyadan göçtü,
Onun sadýk yâri kara topraktý.
O gün üç otuzda ahire geçti,
Onun sadýk yâri kara topraktý.
Dokuz yüz yetmiþ üç hicran senesi,
Çarþamba sabahý söndü sinesi,
Acýlar içinde kaldý hanesi,
Onun sadýk yâri kara topraktý.
Ömrünce söyleþti üç beþ telinen,
Türküler yolladý esen yelinen,
Topraðý iþledi kazma belinen,
Onun sadýk yâri kara topraktý.
Gözünden olunca baðrý köz oldu,
Lâkin seven kalbi ona göz oldu,
Gönül çaðlayaný halka söz oldu,
Onun sadýk yâri kara topraktý.
Ruhunu acýya saldý bir zaman,
Kavak yelleriyle kaldý bir zaman,
Doðrulmasý vakit aldý bir zaman,
Onun sadýk yâri kara topraktý.
Çevresinde ak sürüler otlardý,
Kelebekler uçar, taylar hoplardý,
Bir daldan bir dala kuþlar atlardý,
Onun sadýk yâri kara topraktý.
Yaþarken yetindi azýn azýyla,
Yýllarca konuþtu dertli sazýyla,
Dolaþtý kýrlarda koyun kuzuyla,
Onun sadýk yâri kara topraktý.
Sözleri deryalar denizler aþtý,
Yedi iklim dört köþeye ulaþtý,
Adý yýldýz gibi gökte dolaþtý,
Onun sadýk yâri kara topraktý.
Dünyayý benzetti kalýnan hana,
Sözünü söyledi sevgiden yana,
Dedi “Garez, nefret reva mý cana?”
Onun sadýk yâri kara topraktý.
Rahmetli Veysel’i sanma kuytuda,
O þimdi gülþeni görür uykuda,
Ruhuna cenneti lütfetsin Hüda,
Onun sadýk yâri kara topraktý.
YAÞAR ÖZKAN
05.07.2024
Safranbolu
Sosyal Medyada Paylaşın:
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.