DUVARLARIMDAKİ SÖNMÜŞ ACININ YANLIZLIKLA SON KALINTISI...
Yalnýzlýðýn ismini çaðrýþtýrýr sokaklar.
Ufalanan kuþ bakýþý ömrün solgun saatlerinin sýralandýðý zamanlar
Elinden tuttuðu sevdiðiyle sonsuzluðun perdesinde silinip giden âþýklar.
Saatler kaç olmalýydý belki?
Þehir sonsuz ölüm eþiðinde delirirken
Sabah suskun aydýnlýðýna uyanýrken
Gölgeler kaybolurken gökyüzünün ardýndaki gizemine
Hayat durgun bir nakýþ gibi iþlerken zihinlere
Sahipsiz çocuklar koþtururken top peþinde
Ýçimde soðuk bir telaþ ama ölümün azýlý hissin,
Bitmeyen acý gerçeðin bilinciyle.
Acýnýn dokunduðu zamanlardýr yalnýzlýðým.
Ýpek abla tezgâhýnda yeni dalýndan topladýðý mevsim meyveleri dizerken yorgun elleriyle
Ýçinde günü nasýl geçireceðinin acý gerçeði,
Aç kalmanýn, ekmeksiz kalmanýn çeliþkisi.
Zaman durgun akardý yalnýzlýðýn sokaklarýndan.
Uçuþan dallar, polenler sahipsiz düþlerini arayan kimseler,
Ayaðýnda giyecek ayakkabýsý olmayan kimsesizler!
Açlýðýný gururuna yediremeyip eve gidemeyen yaþlý emekliler!
Hepsinde iþlenmiþ yalnýzlýðýn kesik yazgýsý,
Bomboþ gibi görünen sokaklara,
Aslýnda yapayalnýz kalabalýk yýðýný insanlarda,
Bir nefes kadar da yanýmýzda, ciðerimize iþleyen,
Korkunun ecele çare olmadýðý hastanelerin yoðun bakýmlarýnda yatan hastalarda,
Ruhundaki çektiklerini unutup cana can katmaya çalýþan beyaz giysilere bürünmüþ emekçilerde,
Yarýný ne olacaðý belirsiz sabahýn kör saatinde okula yetiþmeye çalýþan geleceðin büyüðü al kýrmýzý nesilde.
Hepsinin damarlarýna vurulmuþ mühür gibi
Sanki sonsuz hayatta kalmanýn önündeki tek engel meðerse.
Zamanýn geçmiþin o incecik sayfalarýnda kara kalemlerle yazýlan yazgýsý misali
Üþüyen kimsesiz ruhlu ekmek davasýndaki tezgâhtarlarýn,
Elinde dünyayý taþýyan yüzü kararmýþ, bitkin simitçi babamýzýn
Bu ülkenin belki de tek sahibi çiftçilerin yüreðinin en içlerine kara hançer gibi görünmeden saplanan.
Geleceðin tarih sahnesinden kalma zihin yakýcý eski filmlerde arayan
Ama daha hayatýnda bir tek dahi tarihi kitap, roman okumamýþ yüreði karanlýk nefeste.
Ölümün sadece ve sadece mezarlarda anýlmadýðýnýn,
Terk edilmiþ yetimhane ellerindeki o ufacýk melek ýþýltýnýn en içlerinde.
Sanki hiç doðamamýþ gibi yaþarcasýna baþý önüne eðik sanayi çýraðýnýn lekeli ellerinde,
Ýçi gurbet yarasýyla yanan vefakâr analarýn, soluðu titrek yaþlý babalarýn,
Yediði ekmeðe dahi alamayan fakir yurttaþýn parasýz cebinde.
Yalnýzlýk budur iþte!
Bir gün doðumla serpilen hayat sahnesinden yeni anne karnýndan ilk çýkýþta vurulan ilk kurþunla,
Hayatýn tadýna varamadan yoksullukla, açlýkla, yetimlikle, anasýzlýkla,
Okulda zalim eðitimciden yediðin dayakta
Gün olup büyüdüðün vakit iþsiz, ailesiz, sefil
Bir yudum suya muhtaç edilmiþ karmaþanýn ortasýnda kývranýrken.
Sahipsiz kediler dahi içindekini insanlara anlatabilirken
Açlýðýný susturabilirken sen neylesin!
Gün batarken usulca,
Yaþam rüzgârýndan eksilen bir gün daha eksilirken ömür rehberinden
Yolun sonunda bir sela dahi baki görülmezken
Yalnýzlýðýn kavgasý, hiddeti hep zenginin ellerindeyken.
Geçemediðim ömrün kapýlarýndan bir daha mazilerime bakamamýþken.
Solan yapraklar,
Gökyüzünde yerinde durmayan karanlýk bulutlardan düþen saðýr yaðmurlar altýnda
Sýcacýk yemeðine ulaþabilmenin zaferi dileðiyle
Hayatýn, azmin, savaþýn en þiddetiyle mazlum insanýna ruh bulabilmek dileðiyle.
Silemediðim ruhumdan duvarlarýma çarpan yalnýzlýðýn yaralarý eþliðinde...
Sosyal Medyada Paylaşın:
Kavramsal Empati Yılmaz S Åžiirleri
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.