SATILIĞIM VAR DÜNYADA
Satýlýðým var dünyada, ondan caný mezâd ettim
Satýlýðýmý satýp mezâdda hepsini azâd ettim
Hâsýlat, letâif kasamda; zamanýnda hasât ettim
Nefsimi hesâb ettim-kitâb ettim…. Ben onu sattým.
Bahâsý hep rýzâ imiþ, ülfet imiþ ki, aþk imiþ
Dahâsý hep sevdâ imiþ hem de kara sevdâ imiþ
Burasý aþka dâr imiþ, vesile-i dîdâr imiþ
Darasý bu dünya imiþ, hafifmiþ; ben onu tarttým.
Ne siccîn ne gayyada var Hakk’tan cüdâda olan nâr
Hakk’tan cüdâ hep nâr, yakar; yanar hep cüdâ olanlar
Nârdadýr ehlinden aðyâr, aðyâra fedâ olanlar
Hakk’a hep fedâ olanlar bahtiyar; ben onu oldum.
Olma Hakk’tan gâfil, nârdýr; gâfillik mâsivadandýr
Eyleme hâ meyl, zarardýr; zararý da hevâdandýr
Hevâ mâsivaya meyldir, yani Hakk’tan cüdâdandýr
Öyle meyl iyi deðildir, zehirdir; ben onu döktüm.
Meyleyle ol yâr Hüdâ’ya, en a’lâ meyl Hüdâ’yadýr
Ona meyl hârukulâde…! Ama kara sevdâdandýr
Tutulan öyle sevdâya, gayr-i yârdan cüdâdandýr
Sevdâ, aþký edâdandýr, cefâdýr; ben onu çektim.
Hem sefâlardan sefâdýr ve hem de zevk-û sefâdýr
Sefâ olduðu kadar da ayný anda pür cefâdýr
Ne hayrettir, hem cefâdýr hem sefâdýr, ne manadýr
Aþktýr bu, böyle edâdýr, âlâdýr!… Ben onu tattým.
Sefâdýr sabýr âþýka, gayr-i âþýka cefâdýr
Bunca sabredenler kahra, ma’þûk Mevlâ’ya fedâdýr
Fedâ olan yâr ma’þûka, hâliyle zevk-û sefâdýr
Ma’þûkum, rabbim Hüdâdýr, Mevlâ’dýr; ben onu sevdim.
Aþk edâdýr fedâ ile; iyi edâ etmek lâzým..
Ýyi edâ etmek içinse, gayriyi fedâ etmek lâzým..
Bir olmaktýr hüdâ ile; gayriye vedâ etmek lâzým..
Biraz þeydâ olmak lâzým, çok lâzým.. Ben onu oldum.
Eyler hep Hüdâ ihâta, on sekiz bine muhîttir
On sekiz bin nice çoktur… Hem yoktur; Hüdâ vâhidtir
Bize düþense tevhîdtir, tevhîdse Bezm’de ahîdtir
Kul zâhidtir; ilm gâibtir, garîbtir. Ben onu buldum.
“Verme beni bana, bir an göz kýrpmak kadar” hadîstir
Yani hadîs-i þerîftir; umursamayan, habîstir
Nefs alnýmýzda hapistir, hem bir haþara hem pistir
Letâif’e istir, sistir; necîstir… Ben onu sildim.
Aþka tamah ile geçti bunca dek ömr-û hayatým
Baþka tamah ile geçti sanma bunca bu hayatým
Hep sevmektir istidâdým, sevdiðim benim, Allah’ým
Bezm’den bu âna tamahým Allah’ým; ben onu sevdim.
Yok kâlbte nâfiz aþktan hoþ; kuþa yok, bülbüle biraz...
Bahþolmadý hýz kâlbten çok, baþka yok, düldüle biraz...
Olmaz kâlb aþksýz; aþk hoþ, gerisi boþ.. Gel uç biraz...
Ucu-bucaðý yok biraz… Et niyâz! Ben onu ettim.
Yetseydi uçmak keramete, evliya olurdu karga
Bülbülse seviyor âlâ, dikkat buyurun bu farka
Yetseydi þayet libâs da, kâfi gelirdi bir hýrka
Ne uçmak, ne hýrka, asla…! O, aþkla… Ben onu seçtim.
Sabret, zikret, Fikret, þükret… Fazlý için eyle niyâz
Eylersen böyle, dikkat et sana da verilir biraz
Âþýk ol ma’þûka, meþk et, ma’þûka etme itirâz
Kýl biraz da namaz-niyâz… Bul imtiyâz! Ben onu buldum.
Mümkindir desek abestir tâkat getirmek o aþka
Temkîndir desek esahtýr, kavuþmak aþk-û ma’þûka
Bu aþk evlâ; ma’þuk Mevlâ; kanmayýz baþka ma’þûka
Aþk sunmuþ ma’þûk âþýka bambaþka... Ben onu tattým.
Sen aþký iç ki, þerbettir; ne hoþ içkidir, hayrettir..!
Palazda kanat bitirir; iç ki, uçmaða gayrettir
Sýhhattir hem âfiyettir, berakettir, keramettir
Hem de bol bol ganimettir, servettir; ben onu buldum.
Aþk sudur, bir doldur bir iç… Çok boldur, doldur doldur iç
Ýç kudur; Ýçki budur, iç! Onda nâ hoþluk yoktur hiç
Ýçmeye âlâ yoldur, iç; asla berduþluk yoktur hiç
Yâr elindendir, doldur iç; boldur iç…! Ben onu içtim.
Aþkla serhûþ, meþkle sarr hûþ olup kaldým en ücrâmda
Ýliklerime kadar cûþ olup kaldým ten hücrâmda
Aðlarken aþk icrâmda hûþ, kuþ olup öttüm mecrâmda
Letâif denen hücrâmda icrâmda ben onu dedim.
Darmadaðýn olup tütüp biraz yanarken ecrâmda
Aþk nârý yetiyor deyüp sýzlandým Hakk’a ricâmda
Al, deyüp Eyyûb sabrý gibi verdi aþký icrâmda
Katlandým durdum ücrâmda… Ýcrâmda ben onu yaptým.
Vuslat olmadýðýndan hiç, ümidimi keser gibi
Olmadým ölmediðimden hiç; harareti keser gibi
Kesmedim sönmediðimden hiç, sam rüzgarý eser gibi
Eser âþýk, âh diyen sesler gibi; ben onu dedim.
Ne mi dedim?!.. Dedim bir þey… Mana önün keser gibi
Kesip attým, yaptým bir þey, bir þey yontup keser gibi
Hep kâlbden yonttum, nalýncý elindeki keser gibi
Kestim racon keser gibi, yâr bilip ben onu seçtim.
Yeri yürek olan yâr Hakk, sýðmaya onsekizbine
Seven yüreðe müstehak yanmaða sevdiceðine
Kor düþeceði muhakkak, sevenin yüreciðine
Onu sev baþka yâr seveceðine! Ben onu sevdim.
Bize hoþ geldi, hoþ bulduk; içtik durduk Kevser gibi
Gerisi boþ geldi, boþ bulduk; geçtik durduk küser gibi
Cûþ olduk, dîlde kuþ olduk; uçtuk durduk eser gibi
Coþtuk durduk, bir hoþ olduk, sarhoþ olduk…! Ben onu oldum.
Hep temennimdir benim tâ aþký içmek meþrebinden
Ýçsem kana kana, bana sunulsa da þerbetinden
Zerresinden hiç olmazsa… veya onun zerresinden...
Sunsa Hakk bir kerresinden. Hevesimden ben onu dedim.
ALÝ eylese de kem-küm aþk der iken gayretinden
Anlatýlmaz aþk nitekim; susa kaldý hayretinden
Alýr mý letâif dedim aceb aþk kerametinden
Aþk yazdým ben yazabildiðim kadar bereketinden
Ve seviyorum dedim hararetimden. Ben onu dedim.
Sosyal Medyada Paylaşın:
ali mehmet türkoğlu Åžiirleri
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.