MENÃœLER

Anasayfa

Åžiirler

Yazılar

Forum

Nedir?

Kitap

Bi Cümle

Ä°letiÅŸim

İki Siyah Yaşam
Beridze

İki Siyah Yaşam



Nefesimi tuttum...

Kendi yalanlarýmla doluyken aðzým, öfkeyle kesildi soluðum
Haksýzlýðýmýn gururlu çabasý, o inkarýn kara mürekkebi akciðerlerime kadar sýçradý
Üstelik benden gizlediklerin boyumu aþmasýna raðmen, derin bakýþlarýnýn bulanýklýðýna dalýp kaldým
Yaþama cesareti için gerekli olan hayati sývý kalp odamýn çatlaklarýndan hýzla dýþarý sýzýyordu
Olsun!.. Dibe vurmak yeniden doðmak demektir
Ve su götürmez bir gerçektir Hicr suresi 26. ayetin biyolojik ayetler arasýnda en geçerli olduðu
Oysa bir gün bana "senin kalbin çocuk havuzuna benziyor" demiþtin
Gözaltlarýnda biriken yaþlar evrimsel geçmiþin verdiði son nefestir
Þunu da bil ki gözyaþlarýn artýk suyun ka(n)dýrma kuvvetidir
Benim yaralarým hak ediyorken, senin tuzla arandaki iliþki tamamen çýkara dayalý
Ne yapsam güldüðünde açan güneþ balçýkla sývanmýyor ama
Ýnan ki dilim damaðým çamur, kirpiklerim paslý
Bakma yine o damlalarda kýrklandým ve kýrka dayadýðým merdivenler ayaðýmýn altýndan kaydý

Sözümü tuttum...

Akþam ezaný okunmadan yenilgiyi kabullenmiþ mahalle aralarýndan canevime dönüyorum
O iki kanadýnýn altý da rutubetten çürümüþ kapýnýn önünde bekleyip, gelenin de gidenin de ayak seslerinden vazgeçtim
Hemen içeride aynada asýlý kalmýþ bir çocukluk, bana bakýyor yüzünün yarýsý
Ahþap korkuluklara tutunarak yukarý çýktýðýmda, sen belki de hayatýnýn en mahcup penceresinde,
Topraðýn altýyla üstünü eþitlemeye çalýþýyorsun, elinde kemik filtreli bir bakkal sigarasý
Adeta yaradanýn güzel sanatlara meraký seninle tescillenmiþken, çirkinlere de söz hakký vermek adýna 35 ekran bir televizyon da diyor ki Parliament sinema kulübünün sunduðu pazar gecesi sinemasý ; "Mathilda býrak büyüsün onlar, býrak unutsunlar bulutlarý izlemeyi"
Saçlarýnda çok eskiden kalma benden almadýðýn bir þefkat izi
Katlanmýþ tül aralarýnda biriken, öðle sýcaðýndan kalma desenler vuruyor yüzüne
Gel gör ki eteðinin ucundaki fýrfýrlarýn süpürdüðü ne varsa aslý astarý yoktu iþte
Ve ben hýrka dediðimde çok güldüðün, yani en az kelime kökeni kadar Fransýz kaldýðým sarý renk bir boleroyu iliklemiþtin göðüs hizanda
Ne kadar sustuðun þey varsa yazdýðýn iman tahtaný, belki de bu yüzden hiç okuyamadým
Bak yine gülme ama zaten moda dediðin insanýn yaþadýklarýna yakýþaný giymesi deðil mi.?
Çaprazda bir masa, akþam yemeklerinin tam ortadan bölünüp lokmalarýn sayýldýðý
Eðer ki bir de dünden kalan papatya ekmek varsa son kopardýðýn parça kesinlikle sevmiyor çýkýyordu
Ýnan bana ýþýðý açacak gücüm olmadýðýndan deðil, teneke bir sopa kapaðýndan duvara vuran gölge oyunlarýný seyretmeyi tercih ettim hayata
Mesela mimarlar hiç hesaba katmaz ama,
Tavan dediðin yeryüzü ile gökyüzü arasýndaki tarihi sahnedir aslýnda
Ve bana kalýrsa kapý arkasýnda çivilenmiþ seccadeye sýrtýný dayayarak, karanlýk odalarda bir baþýna sabahlamak kiradan düþülmelidir
Sonra kabuslara sünger çekmek adýna açýlan yer yataklarý, uzanmýþýz günahla sevabýn tam ortasýna
Aydýnlýk günlerin hayalinden de tasarruf etmek adýna, baþucumda idare lambasý
Ýnanýr mýsýn,? bir gram uyku yok gözümde
Bari sen terk et zamaný, uzun uykulara düþsün bu hayata hep lüzumundan fazla zarif kalacak olan boynun
Gün geçtikçe deðer kaybetmesin diye rüyalarýn, üzerine altýn rengi atlas yorgan çektim
Nolur benim için düþlerini bozdurma sakýn, zarar edersin
Nasýl olsa bu mýrýldanmalar uyuyacak ama hiç büyümeyecek bir ninni, kýymýk gibi batan annenin dudaklarýnda
Ah þu evler!. çatýsýndan ahmak ýslatan damlayan, koca göðün yükünü kalaylý bir tencerenin çektiði
Duvarlarýný kýrýp geniþlettik de bir türlü içine sýðdýramadýk þu emanet yaþamý

Dilek tuttum...

Hýdýrellezi kutladýðýmýz bir akþamda
Yýkadýðýn bir aðacýn altýnda bütün þimþekleri üzerime çekiyordum
Gölge etmekten baþka ihsaným da yoktu üstelik
Herkesin vazgeçtiði yerden geçtim defalarca
Hava tahmin raporlarý saðanak yaðýþtan gönüllere su serpmek olarak bahsediyor fakat adýna attýðým bütün ayak izleri siliniyordu
Tek göz ýþýðý yanan bir evin su birikintisine yansýmasýný içiyordu sokak köpekleri
Her kalp atýþýmýn arasýna diken batarken, insanýn tutunacak son dalýnýn ince bir gül fidesi olmasý ne acý
Kadife devrimden yaptýðým kesenin aðzýný açmýþ ama bölüp parçalayýp bir türlü yönetemediðim konforlu hayat rezervasyonlarým iptal edilmiþti
Dileðimin robot resmini çizip yani kahkahalarýnýn kötü kopyalarýný þehrin en iþlek caddesinin duvarlarýna asmýþtým
Anlayacaðýn kaþ yaparken göz çýkarmýþtým yine
Þimdi yerle gök arasýnda ne idiði belirsiz bir boþluk
Oysa ki onca kuþ beslemiþtim seni daha iyi anlayabilmek için
Zaten bu kadar özgürlük fazlaydý bana
Doða kanunlarý gereði, hem suçlu gibi durmayayým diye orada
Gen haritasýndan yer beðenip, aþý çakýsýyla açýp kalemin ucunu sürgün vermek lazým kýrýlan dallara
En sahici görünen naylon çiçekleri eritip damlatýyorlar üstüme, cezam ertelenmesin doðadan kaybolma sürem neyse razýyým ben
Zaten gökyüzünün mavi olmadýðýný öðrendiðimden beri, bu kirli havayý temize çekiyorum ensemde siyah endüstri tozlarý
Fabrika sirenleri çýnlýyor kulaklarýmda, boynumda maske
O gece ateþin üstünden 3 deðil 13 defa atladým,býrakmasýn kara bulutlar peþimi
Talihsizlik bardaktan boþanýrcasýna yaksýn genzimi
Kýrýlmýþ tuðlalar üstündeki eski katý yað tenekelerine ekilen ama kalp damar saðlýðýna iyi gelen keten tohumlarýyla, iki laf edeyim diye bekledim saatlerce
Ve unuttuðum bir fotoðrafta, bakýþlarýmýn karartýlmýþ bir lunapark mahcubiyetinden panayýr çakallýðýna geçiþini izledim çaresizce
Ama þunu da bil ki kolonya kokulu ve kumaþ mendilli erkek efendiliðinde , her resmi bayramda bir tören suskunluðunda çelenk býrakacaðým yokluðunun üstüne
Silme sis olan ve bu defa þiirini yazamayacak kadar az kaldýðým Ankara, bir öncekinden daha soðuk geldi bana
Oysa o kýþ hiç bitmesin diye, yaz mevsimine ihanet ettiðim cemrenin düþeceði o yerde bekledim
Kirli ve çatlamýþ ellerimle o bembeyaz bitki örtüsünü sonsuz uçurumlara sürükledim
Nasýl olsa bereketli bir riyakarlýkla yeþil çimenlere defnetmedik mi Nevruz’da ölülerimizi.?
Bense Nevroz bayramýmý her gün toplumsal tavýr ve davranýþlara bilinç dýþý tavýr sergileyerek, ruhsal iç çatýþmalarý vurula vurula kaybederek kutluyorum
Ve henüz yasaklanmamýþken renkler, bir þeylerin si mgesi haline gelmemiþken gökkuþaðý
Aramýzdaki o rengarenk köprü, altýnda hazine arayanlarýn deðilde benim üzerime devrildi
Biliyorum sen herþeye raðmen silkeleyip eteðinden gün ýþýðýný,eylüle ertelersin düþlerini
Kalbinin sýnýr çizgilerine çektikleri tel örgüleri, gümüþi sarmaþýklarla örtersin
Kimsenin eriþemeyeceði yükseklikteki uçurtmalarýnýn çýtasýný daha yukarýlara çekersin
Merak etme ateþ böcekleri illa eritecektir o sessiz çýðlýklarýn da düþürebildiði çýðlarý
Hem "belki de aldatýldýk belki Dünya hiç dönmüyor" demiyor muydu o þarký.?

Yasýmý tuttum...

Karalar baðladým aramýzdaki bu baþka uzaklýða
Yüzümü örtüp kahkahaya da tebessüme de
Bu defa kimsenin çiðnemediði o yolda saplanýp kaldým
Þimdi eflatunla ölümün uyumu kadar biçimsizim
Hüzünlü cümlelerin gizli öznesini yazdýrma bana durduk yere
Ýnceltme iþareti ile ayýr bu mesafeli sözlerini, deðerleri inceldiði yerden kopsun gerekirse
Biliyorum hep kendi lehine çektiðin göz kaleminle bileyliyorsun keskin ifadelerini
Gözünden bile sakýndýðýn kelimelerin kökünden ayýr beni, nasýl olsa bende sürükleniyorum bu kültür erozyonunda
Biraz piþmanlýðýn kaldýysa o da eriyip gitsin aðýr konuþmanýn dayanýlmaz hafifliðiyle
Týrnak içine aldýðým her satýr uzuyor zamanýn müdanasýzca budadýðý yöne
Dil’i geçmiþ zaten bu anlattýklarým, ne söylesem yaþlanmýþ kaçýyor
Ve sürç-i lisan ettiysem eðer affetme beni nolur
Koynuna sýðdýramadýðýn hikayelerini bu defa sað göðsümden baþla yazmaya ve mümkünse boþluk býrak her kaburga aralýðýmda
Ne de olsa "ayaküstü" yapýlan tüm edebi müdahalelerine raðmen 29 kýrýk var kalbimde
Allah affetsin o tüm ramazan boyunca gece gündüz içinde sakýz rakýsý geçen o þarkýyý dinledim
Adaba aykýrý belki ama bardaðýn boþ tarafýný diktim tek nefeste
Son bir defa daha camiiden çaldýðýmýz avize elmaslarýndan baktým dünyaya
Menzili belirsiz simsiyah bir beddua dolaþýp durdu damarlarýmda 11 ay boyunca
Ölüm orucu tutanlarýn dudaklarýnýn kesildiði yerde ezan çiçekleri açýyordu
Korkma bende ki bu Karsakoff sendromu içimin senle tok olmasýyla alakalý
Peþinen gülmenin kýrýþýklýðý, göz açýp kapayýncaya kadar geçen ömrün kefaretidir
Beni kötü bilme nolur
Nolur ellerimi saçlarýnda hatýrla, dokunmanýn pervasýzý da kötüdür
Ben Feliçita Mehmet’in uydurduðu þarký sözlerinde yaþýyorum hala
Sende haklýsýn, takdir gördüðün anlara yaslanmaktýr belki de en doðrusu
Görüyorsun iþte "Unutacaksýn" milyar yýl sonra bile en geçerli kehanettir
Sana bir türlü duyuramadýðým adýnýn geçtiði o þarký "teleften bir gece masalý" ydý..
"Firkati bir telaþ gibi olunca insanýn, sýrra kadem basýyor dikkati"

Dünya bir yüklük
Ve kýsa geldi o atlas yorgan bize
Ateþe attým kendi yazdýðým bütün orta oyun senaryolarýný
Þimdi sýrtýmda kýzgýn yaðmur damlalarý
Belki de her þey, aslýnda senin daha en baþýnda söylediðin gibiydi ;
"Bizimki sadece bir isim benzerliði"...


Sosyal Medyada Paylaşın:



(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.