hiç çiçekli þiirler yazdýrmadýnýz bize bayým örnek olur, düþünce suçuna girermiþ sizin gel(e)mediðiniz yolu olmayan karla kaplý yörede kurtlarýn ayak izlerinden kardelenler bile baþlarýný çýkaramazken bizim bahçemizde nasýl yetiþsin ki çiçekler müzik gibi çiçekler de iyi gelmez mi ruha
misal, bir karanfil aklýmýzdan kâðýda dökülse size neyi anlatýr ki, suç olsun
sizler, rahatsýz olursunuz tezek kokulu havamýzdan siz kendinize lâzým olduðumuzda hatýrlarsýnýz bizi bayým bahardýr mevsim o zaman altýnýzda son model arabalarýnýzda rahat kekik kokularýyla yollarý geçerek binbir vaatler sýralayýp dönersiniz geriye uçarak
ahýrlardan okullarda öðrendiðimiz kâðýda dökülen güzelliklerin size ne zararý vardý ki protez bacaklarýmýzý alýr gibi çekip aldýnýz kalemimizi dilimizden yoksunuz yoksulluðumuz hep vardý öksüzlüðümüz olduðu gibi yalnýzca görmek istediklerini görür sizin gözleriniz
çýt çýkmayan yarýnlarýn sesinden usanýr da gecikmiþ düþlerini bulmaya gurbet yoluna düþer çoðu zaman kimilerimiz
bizim hayâllerimizde bile göremeyeceðimiz betondan sýcacýk evlerinizde pahalý çiçekli perdeleriniz asfalt yollarýnýz yollarda bile lâleleriniz gülleriniz leylaklarýnýz var
biz deniz nedir bilmeyiz bayým küçük cýlýz bir deredir bütün zenginliðimiz martý diye beyaz bir kuþtan söz eder gidenler etrafýmýzý saran aþýlmaz yüce daðlarýmýzda alýcý kartallarýmýz vardýr bizim onun da karadýr rengi bahtýmýz gibi
sözün özünü diyeyim mi bayým kayboluþlarýmýz bizi yutup bitiren cahilliðimiz, sizin vebâliniz nasýl atarsanýz atýn hep ayný yüze döner sizin elinizdeki para