birazdan
yaðmur
baþlayacak
ve sen savrulduðun köþelerde
yine üþüyeceksin, yalnýz hem de
yazýk!
oysa
hüzünle yürüdüðün sonbaharlarda
hangi yapraðýn savruluþunu severdin ki
ve düþtükleri yerlere acýrdýn
ya þimdi
hangi soluk renklisine özendin ki
üzüldüklerinden kendine bakýyorsun
ayrýlýklarýna kýyamadýðýn insancýklar
yapraklarýn biriktirdiði sular yüzünden daha da uzaklaþacaklar
birbirlerinden
köprünün altýndan çok sular akardý da
sen onlara üzülürdün ve sürüklenmezdin iyisi
öyle ya þimdi
nasýl bir soluk yaprak ve nasýl bir girdap kötüsü
ellerimden dökülüyorsun
terkedilmiþ bir kadýn, yolunda sarý yapraklar
görsen ikisine de aðlardýn
birazdan kadýn aðlayacak, ezdiklerine aðlayacak
görsen daha çok aðlardýn
oysa
soluduðun yerlere uzak soluksuzsun þimdi
rengin ala çalar birazdan
bilmem hangi renkti sevdiðin ya
kendine kuruyorsun
birazdan
yaðmur
baþlayacak
ve
sen sonsuz gideceksin