Bilmezsin, kuzey rüzgârlarýný
Seher vakti kekik kokulu gelir
Diline siner masumiyeti
Eteklerinde nisan yaðmurlarý
Þikâyet etmez naðmesinden
Sarhoþum, sen aklýmdasýn
Uyandý kâinatýn kanatlý ezgisi
Nida edip duruyorum þarkýmýzý
-Sen benim son hakikatimsin-
Penceremin kanadý nurlu yüzüne açýlýr
Kýskanýr kelebekler
Avuçladým sayýsýz dua
Kilitsiz kapýlara vurur sabah güneþi
Gönül iklimi mevsim dinlemez
Eþikten ürküp kaçmadan
Uzaktan gelen Tulum ezgisiyle tut ellerimi
Bilmezsin,
Kaçkarlarda büyüyen dað lalesini
Genzinde yangýsý, rengini çalar kehribar
Rüzgârý yalayan çisil çisil fýrtýnalarda
Saða sola dönüp incinirken ben de aðlardým
Bu yüzden duygusal, sulu gözlüydü adým
Ýri taneli hakikat ýrmaðý göðsüme dolardý
Daðlarýn sessizliðinin sesini dinler
Islak saçlarýmý özgür býrakýnca
Nefesimden zülal yýldýzý doðardý
Þimdi seni, beni, bizi yazarken
Öykümüzün adýný ’’ Yusuf’a sakladým’’
Hiç kimse bilmedi sükutun aðýrlýðýný
Geçit vermez zirveler bilir sabrýn lâl olduðunu
Yürürken gök kubbe altýnda
Yollar beni nereye götürür
Alabildiðine güz yaðmurlarý düþmeden
Ruhumun med-cezirlerini dindir, halsizim.
Ve desem ki, -bana sen lâzýmsýn
Yaz(g)ýmýn son’baharýnda-
Ümmihan YILDIZ