ÇAL TULUMCU TULUMU
Çal tulumcu tulumu efkârlý çal, gamlý çal
Bu gece yanýk yanýk, harareti demli çal
Bulutlarý yaðmuru daha bir anlamlý çal
Çal ki, hasta olmuþa ilaç olsun kelamýn
Çal ki, gurbet ellere ulaþsýn bir selamýn
Çal tulumcu tulumu dinlesin daðlar taþlar
Çal ki, horona kalksýn, oynasýn bütün baþlar
Çal Hemþin boylarýndan yaylaya uçsun kuþlar
Çal ki, boþa akmasýn Fýrtýna baþ aþaðý
Çal ki, toprak inlesin yýkýlsýn Kaçkar Daðý
Çal tulumcu tulumu yürek baþka çaðlasýn
Çal ki, analar evden çýkan kýza aðlasýn
Çal ki, türkü yakýlsýn, gönülleri daðlasýn
Çal ki, yüksek yürüsün duman daðdan yukarý
Çal ki, meraklanarak erisin daðýn karý
Çal tulumcu tulumu ahenkli çal, nazlý çal
Çal ki, delikanlýlar bulsun kendine emsal
Çal ki, sevda çekene daha olmasýn sual
Çal ki, gelinler kýzlar baðlasýn puþi-kuþak
Çal ki, fora vererek yorulsun bizim uþak...
Nezahat YILDIZ KAYA
Kaçkarlar’da hiç beklemediðin bir anda sert soðuk bir rüzgâr eser… Gökler kýzarark kar bastýrýrdý aniden… Sanki unutmak istediðinin üzerine bir sütre çekmek ister gibi…
Ani bastiran incecik karlar bir araya toplanýp birbirlerine sýðýnarak sokulsalarda.. Gök açýlýr sen gökkuþaðýnýn olaðanüstü büyülü güzelliðinin antýnda kalýrsýn.. …Birbirlerine sýðýnarak sokulan Ýncecik karlar erir erir erir karýþýr topraða yok olurlar...
Aþkta böyle bir þey…
Üzerine bir sütre çekmek istersin
Baþka bir zaman baþka bir mekânda tam sokaðýn sonuna gelmiþ adýmýný baþka bir sokaðýn kapýsýndan içeriye atmak üzereyken geçmiþin devriye nöbeti tutar gibi önüne geçer ve engel olur… Peþini sonsuza kadar býrakmaz…
Tulumcu dur.. Durrrr
Çal çalll bana içli aðýt havasý…
Ahmedumun destanýna eþ olsun....
AHMEDUM (NOKTA ANA DESTANI)
Çikamadum çolvaroþun duzina
Düðun olur gelinine kizina
Gelin edup bakamadum yuzina
Senden sonra gelin görmem Ahmedum
Oy ana oy ben ne edeyim
Bu derd ile nerelere gideyim
Bulbul oter ilga eder dalini
Ordek yuzer dalga eder gölini
Bizum köyün kýz gelini puþili
Senden sonra puþi takmam Ahmedum
Yaz gelende yaylalarun yeþili
Kýþ gelende misirlarun seçili
Gittun mesken ettin kerum elini
Bundan sonra daha koymam Ahmedum
Nokta ana etsun bir tava helva
Toplanýp yesinler emine heva
Aðlama validem yureðun sava
Bir tukenmez derde duþtum Ahmedum
Kirova þehrine ettim intizar,
Kara býyýklarýn aldý mý nazar?
Ahmet anasýna bir mektup yazar,
Þimden sonra yazamazsýn Ahmedum.
Uðramasýn Kirova ya makina,
Felek aðu kattý tatlý aþýna.
Çok oturdum mezarýnýn taþina,
Þimden sonra daha yazmam Ahmedum.
Kirova þehrine makine iþler,
Batum limanýnda gemiler kýþlar.
Yaram derindedir ciðere iþler,
Þimden sonra yara almam Ahmedum.
Kirova dediðin adenli þeher,
Kara býyýklarýn dünyayi deðer.
Aðaç meyve verir dalini eðer,
Senden sonra daha yemem Ahmedum.
Meraðým yok, koca ile kardaþa,
Eyvah, evladýmla çýkmadým baþa.
Felek beni ne hain çaldýn taþa,
Dört yanýmdan yara aldým Ahmedum.
Tam yirmi yaþýnda aldý eþimi,
Deryalara kattým bu göz yaþými.
Kim kabre indirecek leþimi,
Kuran okuyaným yoktur Ahmedum.
Düþsem deryalara deryalar boðar,
Evladý olana bir gün gün doðar.
Bizim daða yaðmur ile kar yaðar,
Senden sonra hiç kalkmasýn Ahmedum.
Kirova dediðin kýrýmýn ucu,
Kahpe felek seçmez kocayý genci,
Kavga ettin seni kaldýrdý kolcu,
Belki hapsoldun da korktun Ahmedum.
Ben seni büyüttüm kýymetli nazlý,
Mektubun içimden okudum gizli.
Ananun haberi çok acý sözlü,
Belki ondan verem oldun Ahmedum
Yaz gelince çoban kurar yataði,
Herkesin iþliyor þendir peteði.
Biz kahpe felekten yedik köteði
Bu kötekten iflah olmam Ahmedum.
Bizim çorap ipti baþtan söküldi,
Geldi vereseler sýnýr dikildi.
Anan dört kat oldu beli büküldi.
Sýnýr dikenlere ahým kalsýn Ahmedum.
Yol ver daðlar aþacaðým buzlama,
Yeter yaralarým daha sýzlama.
Ahmedum un mektubunu gizlema
Verin okuyayým sitem yazýlý.
Dedim ’ölüm olmaz’,hastalýk þaka,
Meðer Azrail’e vermiþtin yaka.
Yetim kýzlarýma kim olsun arka,
Senden sonra arkam yoktur Ahmedum.
Dumanlanur gemilerun borisi
Azrail da aldi evun birisi
Benum gurbetcimun geldi gerisi
Senden sonra gurbet yansun Ahmedum.
Evvel bahar gelur merakli aydur
Mezarun yüksekdur etrafi çaydur
Kirpiklerun uzun kaþlarun yaydur
Senden sonra daha görmem Ahmedum.
Gülüm soldi,doli vurdi bostana
Benum dertlerumi yazun destana
Haber sorsam Haladaki ustana
Acap meraktan mi eldun Ahmedum.
Ben dertliyim, öz canumdan bezerum
Daðlara, taþlara destan yazarum
Abdal oldum her kapiyi gezerum
Eller güler ben aðlarum Ahmedum.
Her an dumanlidu bizum daðumuz
Bülbül ötmez viran kaldi baðumuz
Cefa ile geldi geçti çaðumuz
Bu dünyayi viran gördum Ahmedum.
Sen meraktun çaðlayanun suyina
Ben yangunim evladumun boyina
Çikamadum Çolvaroþun köyina
Senden sonra varoþ yansun Ahmedum.
Hunut daði çiçeklenup aþmasun
Dereler kurusun, asla taþmasun
Ana yuvasuzdur, nasil þaþmasun
Þimden sonra yuva görmem Ahmedum.
Gemi yolci ister, borisi sesler
Kuþlar yavrisini yuvada besler
Baþina koydiler kýrmýzi fesler
Senden sonra fesli görmem Ahmedum.
Güz gelince bizum dereler buzlar
Evladun acýsi içerden sýzlar
Toplanun yanuma sahipsuz kýzlar
Þimden sonra ’baci’demez Ahmedum.
Çiçekli yaylalar toprakli, taþli
Eyvah, ben gezerum gözlerum yaþli
Eller gelin eder kutni kumaþli
Senden sonra gelin görmem Ahmedum.
Deli gönul daim gitme havada
Ben bülbüli uçurmiþim yuvada
Yol bulamam, kaldum bir düz ovada
Ne tarafa gideceðum Ahmedum.
Deli gönül, her an çekersin firak
Çok çektum dünyada dert ile merak
Kahpe felek elleri etti çirak
Bize hayat kara oldi Ahmedum.
Benum gönlüm herdem duruyor garip
Mahþerde görürüm, olursa nasip
Bize yardum etsun Hazreti Habip,
Hayatumda gülemedum Ahmedum.
Arý oðul verdi sardý peteði
Koyin otlar, çoban kurar yataði
Ben felekten hain yedum köteði
Bundan sonra daha yemem Ahmedum.
Göçler çat düzina ederler düþüm
Dedum yuva kuram, bozuldi iþum
Kudretten sineme vurdi bir kurþun
Bu yaradan iflah olmam Ahmedum.’’