ün
GÖZLÜK
GÖZLÜK
GÖZLÜK
Bir gün zayýf anýmda, mevsimlerin birinde
Kaybettim, bulamadým gözlüðümü yerinde.
Derin bir üzüntüyle anlatsam da her kime,
“Arama býrak !” deyip gönderdiler hekime.
“Hem o nasýl gözlüktü, Nuh Peygamber’den beri,
Sanki kaçmýþ tarihten, göstermezdi ileri?”
“Bu mu eksikti þimdi?” diyerek yana yana,
Öðle vakti varmýþtým bir doktorun yanýna.
Þöyle süzünce beni korkmuþtum bakýþýndan;
Oysa her hasta gibi savmamýþtý baþýndan.
Ölçtü, biçti ve yazdý yeni cam numarasý;
Muayene, gözlük, cam: iki koyun parasý…
Baþa gelen çekilir, bayýldýk ceremeyi,
Unutmuþtum üç beþ gün herkes ile gülmeyi.
…………..
Büyük sevinç, mutlu son, gözlüðüm geldi bir gün;
Sanki gözlük deðildi, en geliþmiþ bir dürbün…
Daha önce dünyada sanki yaþamamýþým.
Meðer doktora deðil, Hýzýr’a rastlamýþým.
Gözlükten baþka bir þey, teleskoptu mübarek;
Gökyüzüne bakýnca, göstermiþti Ay’a dek..
Jüpiter, Ülker, Zühre… parladý birer birer.
Görmediðim þey kalmadý, ne okyanus ne de yer:
Havai’deki volkan püskürüyordu yerden,
Þili’deki depremler, beni boðdu kederden.
./..
Bering Boðazýndaki balinalar kurtuldu;
Tam ”rahatladým” derken “yarým güneþ” tutuldu.
Nasa’daki uydular götürse beni Mars’a;
“Bana da düþer”, dedim “yüz metre kare arsa.”
Kutuplar erimekte, dayanmýyor yüreðim
Ýki beyaz ayýyý evlat edineceðim.
Maya tapýnaðýna Meksika’da rastladým,
Fakat Selimiye’yi görmedim; þaþtým kaldým.
Hindistan’ý dolaþtým, inekler arasýnda;
Vefalý bir dostum yok Avrupa Yakasýnda.
Paris kitaplýðýndan tam bulmuþken Balzak’ ý:
Gorio Baba ile Vadideki Zambak’ý…
Aklýma düþtü birden Beyazýt kitaplýðý;
Göremedim bir türlü uðraþsam da bayaðý.
Resimler görüyordum: Sarý ýrk, beyaz adam…;
Atalarým hiç yoktu, göstermemekteydi cam.
Gariplik vardý bunda, yemeyelim hakkýný;
Fakat kusuru vardý; görmüyordu yakýný.
Asrýn buluþu gibi hayran etse de beni
Vietnam’ý görüyor, görmüyordu Yemen’i.
“Haka dansý” izledim New-Zelanda dilinde;
Mehtere güldü dostum, beyaz þarap elinde.
Nasýl olmuþtum böyle? Yabancýydým kendime;
Düþmanlýk besliyordum; yedi nesil ceddime.
./..
Bana ne olduðunu sordum eþim dostuma;
Tek nasihat verdiler: ”Fazla kitap okuma.”
“Fakat yine istersen görün doktora yarýn,
Anlaþýlan kaybolmuþ senin kafa ayarýn.
Guatemala nere, Antarktika nerede?
Bir gözlük camý ile nasýl gezdin Kore’de?”
Baþka yol kalmamýþtý, gitmeliydim doktora,
Gövdeme sýðan baþým, henüz girmeden dara.
Baþým sanki ben deðil, âlemlerin baþýydý;
Ýçinde yaþananlar bir “dünya savaþý” ydý.
Doktora anlatmaya vardým bir gün sonunda;
“Globalleþtin” dedi “Ne kötülük var bunda?”
Ben neye kahrolayým: göz, gözlük, gözlükçü mü?
Bakýþlar mý bozuldu ellerdeki ölçü mü?
Atam, eþim, kýblemi göstermeyen aleti
Alýn size vereyim, icadýnýz laneti!
Beni yurda, tarihe kör edenler utansýn;
Ýnsan suret görünen þeytan tenler utansýn.
Ne gözlük taksanýz da bulacaðým özümü;
Tek parmaðým kalsa da çözerim her düðümü.
Dünyayý ters çevirip aldattýðýnýz yeter!
Asla aciz deðilim, þahit olsun gök ve yer!
Sosyal Medyada Paylaşın:
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.