ERGUVAN SESSİZLİĞİ
sýðýrcýk rengine çalardý gökyüzü
yalnýz bir çisentiydi saatler rüzgar nöbetlerinde
boykot edilmiþ yaþamlarýn kýrgýn hüzünleri
beni beklerdi þehirlerin sarhoþ nefesi
içimde akan deli ýrmak
bitimsiz sözlere birikirdi kan ve ter çýðlýklarýyla
seni bilirdim, sendin yaðmurlarýn en saðnak bakýþlýsý
ne zaman büyüdün, hangi eylüle rehin kaldý yüzün
kuþ çýðlýðý bulutlara savrulurdu zindan karasý saçlarýn
sonsuz yokluklara düþen tarihti rastlantýlar
sabaha telaþ, nefese yorgunluk, yalnýzlýða düþen taþ...
sularýn yanýtsýz durgunluðuydu gözlerin
nerde sorsam orda olmayan kayýplarýn yalnýz çiçeði
ölümlerin en olmazýnda sýrýlsýklam karanlýk kuyu
gözyaþlarýna çöreklenmiþ asi çöller...
nerdesiniz ey! býrakýp gitmelerin huzursuz sokaklarý...
ah! ne çabuk kurudu çocuk ellerimizdeki sarmaþýklar
söz verilmiþ bir efkarla yürüdüm gecelere
o yoksul günlerin mahçup hýçkýrýklarýyla
yürüdüm, yollarýn gurbet gölgesi uzaðýna
terk ettim usuldan yazgýmýn felçli mührünü
karþýlýðý olmayan sorularda bir masaldý hayat
isimsiz yokuþlarda gölgesiz suskunluklar
boþ odalarda eski güzlerden mahsun resimler
yaþlý duvarlara kazýnmýþ isyan düþleriyle
savruldum bir yangýnýn erguvan sessizliðine
Latif Köybaþ
Sosyal Medyada Paylaşın:
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.