Martı Çığlıkları
Ýstanbul’da bir denizle tanýþtým bugün
Kýyýsýna doðru çekiyordu beni mavi gözleri
Göz altlarý erguvan kokuyordu
Güneþe gömülmüþ gibiydi tüm vakitler
Sanki birileri eteklerinden çekiþtiriyordu zamanýn
Akrep düþecek sandým yelkovanýn kucaðýna
Tam dizlerimin baðý çözülecekken
Kýrmýzý baþlýklý bir balýk tutup kaldýrdý beni
Kendi denizine çaðýrýyordu ýsrarla
Yüzmeyi unutmuþtu kollarým
Yürüdüm ben de nefesimi ýsýrarak..
Bu arada kafamýn üzerinden
Penceresindeki çiçeklerle sarmaþ dolaþ olmuþ
Kýzkulesi’nin martýlarý geçiyordu
Yýldýzlarý bile korkutacak çýðlýklarýyla beraber.
Kulaklarýmý kapattým tüm çýðlýklara
Unutmaya çalýþtým sokaklarýna tükürdüðüm anýlarý
Kurtulmaya çalýþýrken paçalarýma bulaþmýþ acýlardan
Terleriyle bir bebeði emzirmeye çalýþan babalarýn
Yoksulluk kokan ömürleri geçti önümden
Apoletlerinde hiç yýldýz yoktu alýnyazýlarýnýn
Utandým; kanýmý kestim damarlarýmdan
Doðmayý unutmuþ çocuklarý suladým sonra
Cebimdeki son parayla
Haraca baðlanmýþ güvercinleri azat ettim.
Derken aðýr aksak yürüyen, topal bir gece gördüm
Ceketini sýrtýna almýþ terk ediyordu kendi göðünü
Bekle gidilmez böyle bir baþýna buralardan
Bir iskele kahvehanesi bulsak da otursak
Balýkçý aðlarýnýn kokusunu çeksek içimize
Üstümüzü örtse kýyýya vuran çakýl taþlarý
Bir çay bir simit bir de martý çýðlýklarý.
....
Sosyal Medyada Paylaşın:
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.