Gökyüzünde yýldýzlarý eline,
Al demekle alýnmýyor Ahunaz.
Mýzrabýndan uzak gönül, teline
Çal demekle çalýnmýyor Ahunaz.
Üstümüzde bozulmayan bir nazar,
Bilinmez ki mealinde ne yazar.
Yer tütsülü, gök týlsýmlý lalezar;
Dal demekle dalýnmýyor Ahunaz
Ne bilirdim tutkulu aþk fendini,
Yanardaðlar yýkýp geçti bendini.
Su belleyip lav seline kendini,
Sal demekle salýnmýyor Ahunaz.
Dolunaya uludukça yoz çakal,
Yola yola ne saç kaldý ne sakal.
Gül dudaðýn gamzesiyle ’’Hoþça kal!’’
Kal demekle kalýnmýyor Ahunaz.
Düþlerimde sarýldýkça çift kuðu,
Burcumuza yüceltirim ak tuðu.
Senelerdir gözümdeki sis buðu,
Sil demekle silinmiyor Ahunaz
Saçlarýna gönül yuva yapalý,
Kýrýk kanat yar yoluna sapalý,
Kader zarfý Hak mührüyle kapalý,
Bil demekle bilinmiyor Ahunaz
Nerde kaldý aþka Ýrem olan bað?
Kör tünelde elimdeki son çýrað...
Demir daðýn ardý yine demir dað,
Del demekle delinmiyor Ahunaz.
Sittinsene hükümlüyüm kafeste,
Býraksýnlar çýkayým son nefeste.
Ýsmin hariç tek satýr yok adreste;
Gel demekle gelinmiyor Ahunaz.
Gizli bakýþ, kara sevda türeði...
Ayrýlýktýr, aþkýn kazma küreði.
Her anýnda sana çarpan yüreði,
Böl demekle bölünmüyor Ahunaz.
Biliyorsun: Gül aklýný çelmeden
Bülbül ötmez, sinesini delmeden.
Ecel senin selamýnla gelmeden,
Öl demekle ölünmüyor Ahunaz!
Sosyal Medyada Paylaşın:
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.