ve sen
yine gökyüzü sürdün gözlerime
uykularýmý oyuyorsun geceleri
çoban türkülerine sarýlýp
Akdeniz’i öpmek istiyorum Toroslardan
develer þimdiki zamanda iken
tellal yokmuþ
açlýk yoksullarý uyuturmuþ
geceler güneþi
içinde yangýn taþýyan türküler geçermiþ düþlerden
annemi aðlarmýþ bakýþlarým
zaman o zaman ki
sesimi asmýþsýnýz bir rüzgara
ben daðlara gidiyormuþum
bir ünlem koymuþsunuz önüme
elim sendeyi oynarken dalgalar
gözümde gök kuþaðý
hangi rakamýn saðýna yazýlsa yüreðim
sað elim uykularda
sol elim Kaf daðýnda gibiymiþ mesela
yok öyle yaðýp gürlemek
çayý demlemlisin Gelesandra’da
bana ekmeðin kokusunu anlatmalýsýn
daðlarýn türküsünü
suyun yosununu
denizin mavisini
ovanýn sancýsýný
türkünün yarý finaldeki isyanýný mesela
kuþlar ölürken üþürmüþ
sen bana gül mevsimini anlatmalýsýn
imbiklerini gülün
gül þehrini
gül kokusunu
en azýndan gülmeyi mesela
olmasýn
isyan demlemek tek baþýna olmasýn
ben Akýncý’dan bakmayayým dünyaya
bana Akdeniz iklimini anlat
bir turunç gibi
caddenin ceplerinde
ayakta dimdik
hem çiçek açmak salkým saçak
hem de sevdaya durmak dallarýnda sarý sýcak
Sýtký Özkaya