Yüreðimden gelen þikayetleri
asgariye indirmek için çalýþmýyor hiç bir hücrem.
Tahripkâr olmayýþým annemden deðil,
hatalarýnýn sonucu da ben deðilim üstelik.
Þefkati, merhâmeti, acýmayý,
gayreti ve terbiyeyi babamdan da almadým.
Tacizkâr olmaktan kaçtým hep þu hayatta.
Öðütlenen onca sözün raðmýna çalýþmak
bana göre deðildi.
Fedakârlýðýn yerildiði yerde bulunmamak için
hasta rolü yaptým,
duyduðumda ise týkadým kulaklarýmý dýþ seslere.
Hüsn-ü sireti hiç bir vakit hüsn-ü surete deðiþen olmadým.
Sevgisini fani ve zahiri güzelliðe
rehin býrakan insanlar tanýdýðým(d)a
utandým çok zaman.
Avuçlarýmda zedelenmiþ duâlar biriktirip
sürdüm gözlerimi kýstýðým acýnýn her yanýna.
Ve davacý bir çocuk olarak annemin hazinesinden talep ediyorum yine de.
Baharýn ruhumda ölmemesi için çabalarken,
kýþýn uygarlýk kurduðunu farkettiðimde
bu meseleyi tahkik etmek için kendim gibi düþünen,
kendim gibi algýlayan çocuklar aradým
çünkü onlara ihtiyacým var(dý)...
Þimdi,
fýtrî vazifemin suistimal edileceðini bilerek,
ve cehennem hapsini göze alarak
zâhiri güzellik talep ediyorum hayattan.
Benim ve ahirette molasý bittiðinde sadakatsizlerin,
ayný teraziye koyulmayacaðýndan da emin olmak istiyorum.
Zeynn