Aþk,
þiddetli bir muhabbetti baðýmda
ne vakit içim yansa
dikiþi iltehaplanmýþ bir yaranýn
çaprazýnda kaldým
elimde senedim olmadan
kaç gülüþün vebalini ödedim
kaç endiþeye evham yaptý
biçareliðim
Bu beden susuz anne devþirirken kutsanmýþlýðýnda
mavzer tüfekleri ile gölgesinde gezinirdim
yüreðimden istifade edenlerin
Sen bana kâfi geldin
Sancýlý bir gayrete düþtü bedenim
Hak’kýn elçiler vasýtasýyla gönderdiði
en halisâne nur’dun sen
gözlerinde mavi gülümsemelerle
avucuma emânet diye býrakýlan
en lâtif hediyeydin
Tutunarak dünyasýna varlýðýmýn
bütün korkularýndan emin oldun
Hayalini bile hayal etmekten haya ettiðim
en küçük mutluluktun sen
Deðilmi ki
Ruhum boþluðunda sallanýrken yalnýzlýðýn
binlerce ruhum olsa feda etmekten çekinmeyeceðim
bir sýkýmlýk candýn sen
ecelin aðzýndan tuttum seni
gökyüzüme yýldýz oldun
zehir yudumlayan boðazýmdan
bal tadýnda süzüldün sevincime
Þu ruhumu iþkence ile tâzip edenler
hangi derecesine ulaþacak sefâhâtin
deðmezken yaþamak bir baþýna
sendelerken sed çektiðim yüreðimde
geliþinle
meþþâkâtlere sabýr,
þükür ve tevekkül edip sustum
silik sözler esrarý ile konaklarken
düþümde
elemleri
ifsâd ettim geliþinle
Kapýlarý açýlýrken rahim yurdunun
çýðlýk çýðlýða gözyaþý selinde
ellerime tutundu minik ellerin
sobelercesine
Divâne fýrtýnalar eþelerken gecelerimi
her taraftan sokulurdu kimsesizliðim
þimdi geliþinle
güçsüzlüðüm bayram etti
aðlama krizleri firârda
gözlerimden
temâþâ edip yeryüzünü çýplak gözle
muhafaza meleði gibi
sarýldým yüreðine
kutsallýða mübtelâ anneyim þimdi
tutundum kirpiklerinin arasýndan bakan
o koskocaman hayata
’Bugün Mutluluðumun Doðum Günü’