Şehadet Mevsimi
hadi kalk Murat
iki yanýna düþen kollarýný boynuma dola
çoban menekþem ak sütüm
Anadolu’m kalk
kýrdýlar mý körpe kanatlarýný yoksa
kýydýlar mý sana oðlum
bak annen geldi baþucuna
uyan oðlum
sen uykulara kirpiklerini kapamadan
rüyanda babaný gör diye
kulaðýna aþkýmýzýn öykülerini fýsýldayayým
ah! Benim künyesi Kandil’de düþen evlatcýðým
yanýyor dehlizlerim Allah’ým
köz olup yüreðimden damarlarýma saçýlýyor
sen doðduðunda oðlum
nenen bulgur aþý kaynatýp
çifte kurban kesti
yedi düvele þan saldý
o yýl ekinler baþaklarýný taþýyamadý
borçlarýmýzý silip süpürdük
senin nur saçan bereketinle
hele akýtan damýn
teneke çatýsýný yenileyince
nasýl sevinmiþti
Kýbrýs Gazisi hasta yataðýnda yatan deden
tek umuduydun sen
evlat acýsýyla kavrulan Hakký Çavuþ’un
tek tesellisiydin
hani kýnalý öküzü satýnca
sana bisiklet alýp
sen uyurken baþucuna koyuþu yok mu
ah oðul ah kuzum Murat’ým
uyan oðlum gözlerini aç
yummasana gözlerini anacýðýna yiðidim
benim Yüksekova’da þahadete yükselen kartalým...
cennet kokulum dað kekliðim
zeytin gözlüm katýksýz aþým
söyle annene!
bu sirenler kimi haykýrýyor Murat!
Zeynep’imin duvaðýna
al kanlarýn mý sýçradý oðlum
çatlasýn seni taþýyamayan
musalla taþý hýrsýndan
kanasýn yarým kalan damat týraþýnda
gül yüzünden akan katreleri usturalarýn
kanýmýn son damlasý aksýn ey oðul
þahadet þerbetini içtiðin yerlere
oy benim kara yazmalý gençliðim
umudum soldu omuzlarda gidiyor
gelinimin siyah saçlarýna
gelincik yerine kan yaðýyor
tutuþuyor hicazý minarelerin
pýhtý olup secdelere dökülüyor
yanýyor öksüz sularda nar çiçeklerinin
gruptan damlayan meneviþleri
ana yüreðim bu acýya dayanmýyor
kopuyor baðlarý
yedi veren göðsünden semalarýmýn
beni alýp sýðmadým tabutlara koyuyor
nur yüzlüm peltek dillim
kavrulan kalbimin
can çekiþen çýrpýnýþlarýna emekle yine
anni anni diye sarýl eteklerime
bu gece gelin alayýn kalkýyor
yakamoz çýðlýklarýndan oðlum
göðüs tüyleri
henüz tazelemiþ yamaným
yoksa kara topraklarla mý kýydýn
gönül nikâhýný oðlum
kanlý üniformalarýnla tahtalara mý
koyacaksýn yoksa o güzel baþýný..
ah !benim kefen tanýmayan erim
sen sakýn korkma üþüme sakýn
koynuma alacaðým yine seni
sobanýn üzerinde kaynarken nenenin tarhanasý
ninniler söyleyeceðim yine sana
bizim ellerden
baban kucaðýný açmýþ
bizi beklerken mavi çatýlý evimizde
güvercinler havalanmadan
ahþap vernikli penceremizden
sonsuz huzura dalmadan
sancýyan sinemden henüz
susacak sirenler! Susacak oðlum
þahadet mevsimine doðarken usulca þafak
ikimizi birden susacak...
Sosyal Medyada Paylaşın:
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.