çok matah bir þeysin ki seni yazýyorum
çamurlu sokaklarý çorbaya talim ettiðimiz günleri
borç ödemekten caný burnunda annemi
o bize hiç belli etmeyen gücü
dar merdivenlerden çýkýlan umut evi
belki de önemsizdi sevgiden baþka her þey
nasýl gülüp oynadýðýmýza þaþardý kimileri
bunca sýkýþmýþlýk arasýndaki geniþ evrende
nasýl açardý bir masa etrafýnda beyaz papatyalar
gül takýlýrdý saçlara yaðmur yaðdýrýlýrdý avuç içi mut ile
bir saray olurdu küçücük ev, gülüþlü odalar
sokaða yayýlýrdý evdeki sevgi kokusu
bir tas þekerli sütü kaþýklarken çocuk kaþýklarý
dünde güzel bir aný olacaðýný bilmezdi kimse
öyle olaðandý sofrada gülerken puskurmak
gelecek günleri açacak bir nefes, büyü gibi
sýcak bir dokunuþ insan olmaya
sevgili adým
bir de komþuluk vardý hani
birbirinin külüne muhtaç
her yer dolmamýþken marketle
köþede küçük bir bakkal, alýr gidersin veresiye
ama peþin peþin yaþanýrdý sevdalar
bu günlere yeterdi tek bir selâmý bile
o eski günler gülümserdi bu gün de
küçük bir oðlan burnunu çekerdi
sevdiðini görmediði günlerde
bakýyoruz ki ardýmýza
geçmiþ, geçmemiþ!..
26. 08, 2016 / Nazik Gülünay
Sosyal Medyada Paylaşın:
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.