derin bir iç çekiþle ufka daldý
yavaþ yavaþ kýzýla dönüyordu
mavi atlasa özenle çizdiði
ömürlük resimler..
bir kaç aný kalsýn istese de
hepsini siliyordu zaman
insafsýz silgisiyle
’kurþunkalem çalýþmasaydým keþke’
diye geçirdi içinden
yazgý kalemi ne kýrýlgan bir daldý
geriye dönmek istedi
aðýr aðýr çýktýðý merdivenlerden
görebildiði yer
güneþ renkli yaprak deðil
bir avuç topraktý
erteledi düþünü
burasý ona ait deðildi
içinden umutsuzca
zirve dedikleri bitmekmiþ dedi
oysa yaþam uçsuz bucaksýz denizdi
nereden bakarsan bak ayný enginlikte
belki hep ayný dinginlikte
buydu iþte yanýlgý
zihnin yaþamadan algýlayamadýðý
herkesin farklý hayatý olsa da
ardýnda býraktýðý her ölümlünün
sadece kendi imzasýyla
býraktýðý türden izdi
iki tesbih arasýndaki farký saydý
biri otuzüç biri doksandokuz
yolun sonunda olan için
otuzüç ne kadar uzun
doksandokuz ne kadar kýsaydý
gökten bir yýldýz kaydý
karanlýðýn kapýlarýný açtý
bir ýþýk hüzmesi..
’bir dilek tutmalý’ dedi
hala iyi niyetini koruyordu
yaþayanlar listesinden düþülürken kaydý
4aðustos